Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı bir dava bulunmamaktadır (TMK m. 165). Akıl hastası olan kadının hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Bu sebeple Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davacının satın alma yolu ile malik olduğu taşınmazın ... vasfı ile ... adına tescil edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, davacının satın alma yolu ile malik olduğu taşınmazın ... vasfı ile ... adına tescil edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

      /1) ve zina nedenine dayalı (TMK m. 161) olarak açılan karşı davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından zina eyleminin ispatlanamadığı gerekçesiyle zinaya yönelik davanın reddine, karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının ise kabulü ile kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğundan bahisle tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine karar verilmiştir....

        İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; kadının pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md.162) nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ile velayet ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 400 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı kadın; erkeğin davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, Davalı-karşı davacı erkek; kadının davası, kusur belirlemesi, velayet, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafakası yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Karşılıklı davalar; TMK 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkeğin zina (TMK.m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davalı kadının ortak konuttan ayrılarak bir süre bir başka erkekle birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabit kabul edilmiştir. Kadının, bir başka erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda kadının zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı erkek tarafından ise nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere erkeğin eşinin rahatsızlığıyla ilgilenmemesi olayından sonra evlilik birliğinin devam ettiği ve böylece kadının erkeği affettiği en azından hoşgörüyle karşılamış sayılması gerektiği anlaşılmaktadır. Davalı erkek cevap dilekçesinde eşinin ortak konutu terk ettiğini ileri sürmüşse de; terk (TMK m.164) hukuksal nedenine dayalı bir davası bulunmadığından; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. Maddesine dayalı olarak açılan bu davada bu olaya dayalı olarak kadına kusur yüklenemez....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

              Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda (2/b) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2021 (Pzt.)...

                Kadın yararına TMK m. 174/1 koşulları oluşmuştur. O halde kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek kadın yararına maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdir edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.06.2018 (Salı) ....

                  UYAP Entegrasyonu