Davacı vekili dilekçesinde; davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, takibin konusunun yukarıda bilgileri belirtilen faturaya dayalı olduğu, davalı tarafça 12.12.2015 tarihinde 15.000,00 TL tutarındaki çekle ödeme yapıldığı, geriye kalan 32.200,00 TL kısmın ödenmediği, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borcun tamamına , yetkiye, ve tüm ferilerine tiraz ettiği,yetki itirazı sebebiyle dosyanın Anadolu İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına gönderildiği, taraflar arasındaki mal ve hizmet alımı sebebiyle fatura düzenlendiği ve 04/12/2015 tarihinde davalıya teslim edildiği ,davalının 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz etmediği, takip başlatılmadan önce davalı tarafından borcun bir kısmının ödendiğini, bakiye kısım için takip başlattıklarını, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamı incelendiğinde İcra takibine tiraz edilmediği, Dava dilekçesi içeriğinde de itiraz yapılmadığının belirtildiği halde dava icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye davası olarak açılmıştır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, davanın kısmen kabulü ile; Takip dosyasında itiraz vaki olmadığından itirazın kaldırılması talebinin reddi, tahliye talebinin kabulü ile davalının Mersin 3. İcra Müdürlüğü 2021/1724 sayılı dosyasından takip ve talebe konu "Mersin İli Mezitli İlçesi Viranşehir Mah. Siena 9 Apt....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2019 NUMARASI : 2018/922 ESAS - 2019/71 KARAR DAVA KONUSU : tiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 32....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna tiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... köyü 103 ada 1 parsel sayılı 1555511,78 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş ve tutanak 03/08/2007 - 03/09/2007 tarihleri arasında kısmi ilana çıkarılmıştır. Davacı, 22.02.2011 tarihli dava dilekçesiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın atalarından kaldığını, kardeşler arasında eşit şekilde paylaşılarak kullanıldığını iddia ederek çekişmeli taşınmazın 1/5 hissesinin tapu kaydının iptaliyle adına tescili talebi ile dava açmıştır....
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde (2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde) hükme bağlanmıştır.Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin ....tiraz hakları mevcuttur.Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp başka sağlık kurumları,tarafından inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir....
CEVAP: Davalı vekili; davacı şirketin 15.06.2012 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki tedarikçi sözleşmesini feshettiğini, müvekkilinin davacı firmanın müvekkili şirketin depolarındaki ürünlerini iade alması ve düzenlenecek iade faturalarının davacı firma kayıtlarına alınması,yapılacak hesap mutabakatı ile sözleşmenin feshinin kabul edileceğini davacıya bildirdiğini, ancak davacının belirtilen işlemler tamamlanmadan takip başlattığını, davacının vadesi gelmiş 15.069,01-TL alacağının ferileriyle birlikte dosyaya yatırılarak bakiye 10.101,43-TL ye tiraz edildiğini, davacının bu tutarda bir alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/9942 sayılı dosyasına yatırıldığını,buna göre istenebilecek asıl alacağın 241.638.85 TL olduğunu, alacaklının takip talebi ile asıl alacağı 2 gün % 9.75 oranı ile işlemiş faiz talep ettiğini istenebilecek faiz miktarının 129.09 TL olduğunu icra dosyasında istenebilir takip çıkış miktarının 241.840.89 TL olarak hesaplandığını bu durumda 72.30 TL tutarında fazla hesaplama yapıldığını, takip çıkış miktarı hesaplamada eksik olduğundan tahsil harcı ve avukatlık ücretinin de eksik hesaplandığını, bu miktarların borca ilave edilerek hesaplama yapıldığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin öncelikle faiz yönünden mahsubu gerektiğini ancak icra müdürlüğünün bu yönde bir hesaplama yapmadığını, derdestlik itirazı kabulünün mümkün olmadığını taraflar aynı olsa da dava konularının farklı olduğunu, kısmi tiraz iradesi dışında kalan ödemelerin icra müdürlüğü'ne yapıldığını, 12 11 2019 tarihli kapak hesabına göre davacı taraftan fazla tahsilat yapıldığını belirterek ilk derece...
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin uyuşmaşlık hakem heyeti kararına itirazı bulunmadığından ), % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak yapılan tazminat hesabına göre karar verilmesi gerekirken, tiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazı kabul edilerek TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faiz kullanılarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmeyip hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Davaya konu kazaya karışan araçlardan biri traktör olup, ...'si bulunmadığından husumet davalı ...'na yöneltilmiştir....
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin uyuşmaşlık hakem heyeti kararına itirazı bulunmadığından ), % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak yapılan tazminat hesabına göre karar verilmesi gerekirken, tiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazı kabul edilerek TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faiz kullanılarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmeyip hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Davaya konu kazaya karışan araçlardan biri traktör olup, ...'si bulunmadığından husumet davalı ...'na yöneltilmiştir....
Konunun bir kez de Kabahatler Kanunu yönünden irdelenmesinde ise, anılan Kanunun "tiraz yolu"başlıklı 29. maddesinde, "1) Mahkemenin verdiği son karara karşı, yargı çevresinde yer aldığı ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır. (2) İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir. (3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak "tirazın kabulüne " veya "itirazın reddine” karar verir….." hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere Kabahatler Kanununda da itirazı inceleyecek ağır ceza mahkemesinin "itirazın kabulüne" veya "itirazın reddine," karar verir şeklinde düzenleme getirilmiştir....