Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlanı ve İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 06/10/2021 KARAR TARİHİ : 30/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlanı ve İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Dosya incelendi....

    ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, ancak dava konusu yönetim kurulu kararında ...ın yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini, ...'ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, ...'ın yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin ilan edildiğini, dava konusu yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi ...'...

      Davacı genel kurulunun ikinci kararının iptali talebi ve yönetim kurulunun şirketin sermayesinin korunması yükümlülüğüne uygun davranmadığı iddiası açısından; Davalı şirketin kararına göre yüksek miktarda kredi için...şirketine garantör olduğunu gerekçe olarak göstermiş ise de, ... şirketine garantör olunmasının davalı şirketin yönetim kurulunca alınan karar gereğince olduğu, TTK 375. maddesi gereğince de buna ilişkin yetkinin yönetim kurulu devredilemez yetki ve görevleri kapsamında kaldığı, bu nedenle bu hususun genel kurulun bu kararının iptaline neden olamayacağı ancak yönetim kurulu kararının iptali ve yönetim kurulu üyelerine sorumluluğu dairesinde dava olarak ileri sürülebileceği; Bu kararın iptali açısından faaliyet raporunda şirketin karşı karşıya olduğu davalara ilişkin bilgilere yer verilmediği, faaliyet raporunun eksik, yanlış ve yanıltıcı bilgiler içerdiği gerekçesine dayanılmış ise de, faaliyet raporunda dönem içerisinde herhangi bir dava açılmadığının bildirildiği, davacının...

        GEREKÇE : Dava, TTK 553. ve devamı maddeleri gereğince şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu nedeniyle zararın tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın aktif husumet-dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır. Davalı şirketten alacaklı olduğunu ileri süren davacı tarafından açılan dava, hem şirkete hem de şirketin yönetim kurulu üyelerine yöneltilmiştir. Davalı gösterilen şirket dava açıldığı tarih itibarıyla iflasta olmasına rağmen şirketin sicil adresine TK 35. maddesine göre tebligat yapılarak yargılamaya devam edilip sonlandırıldığı gibi yargılama neticesinde verilen gerekçeli karar da davalı şirketin sicil adresine TK 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir....

        GEREKÇE: Dava, TTK 553. ve devamı maddeleri gereğince şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu nedeniyle zararın tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın aktif husumet-dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır. Davalı şirketten alacaklı olduğunu ileri süren davacı tarafından açılan dava, hem şirkete hem de şirketin yönetim kurulu üyelerine yöneltilmiştir. Davalı gösterilen şirket dava açıldığı tarih itibarıyla iflasta olmasına rağmen şirketin sicil adresine TK 35. maddesine göre tebligat yapılarak yargılamaya devam edilip sonlandırıldığı gibi yargılama neticesinde verilen gerekçeli karar da davalı şirketin sicil adresine TK 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2013/716 2020/40 DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Fesih İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin 8.8000.000,00TL sermayesi ve 160.000 adet hissesi bulunan davalı şirketin %18,75'e karşılık 30.000 adet pay ve 1.650.000,00TL pay değerinin sahibi olduğunu, müvekkilinin belli bir dönemden 17/12/2012 tarihine kadar da davalı şirketin Yönetim Kurulu başkanlığını yaptığını, bu tarihten sonra 07/03/2013 tarihli genel kurula kadar şirket mali kayıtları , muhasebesini ve hukuki süreci takip edebilmek için her ne kadar yönetim kurulu üyesi olarak devam etse de müvekkilinin şirkete alınmamış olduğunu, hiçbir bilgi ve belge verilmediğini ve incelettirilmediğini, hiçbir yönetim kurulu toplantısına çağrılmadığını ve şirket mali kayıtlarının ne şekilde tutulduğunu ve hangi kararların alındığı noktasında hiçbir bilgi sahibi olamadığını, davalı şirketin çoğunluğu gücünü...

          ne gibi bir bağlantı olduğu, c)İlgili yönetim kurulu kararının hangi gerekçelerle varsa davacı şirket alacağının tahsilini zorlaştıracağı konularında açıklama yapması için kesin süre verilmiştir....

            Yönetim kurulu başkanının bu isteminin reddedilmesi hâlinde başkan, dördüncü fıkraya göre mahkemeye başvurabilir.(6) Yönetim kurulu üyesinin bu maddeden doğan hakları kısıtlanamaz, kaldırılamaz. Esas sözleşme ve yönetim kurulu, üyelerin bilgi alma ve inceleme haklarını genişletebilir.(7) Her yönetim kurulu üyesi başkandan, yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak isteyebilir. " hükmüne haizdir. Davacı dava tarihinde davalı şirketin yönetim kurulu başkanı sıfatına haizdir. 12.07.2023 tarihli genel kurulda davacının azline karar verilmiştir. Dosya kapsamında mübrez delillere göre davacının şirket kayıt ve defterlerini incelemek istediği, şirket muhasebecisinin 05.06.2023 tarihli yazı ile yönetim kurulu kararı olmadığı için davacıya istenen belgeleri vermediği görülmüştür. Dosyada tarafların karşılıklı olarak birbirlerini yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirmemekle- toplantıya çağırmamakla itham ettikleri görülmüştür....

              kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir." şeklinde, TTK'nun 447....

                nin 12/12/2016 tarih ve 2016/2098 E-9484 K sayılı kararında yönetim kurulu üyesi olmayan şirketin temsilcisinin kendisi yönetim kurulu üyesi olsa dahi yönetim kurulu üyesi olmayan şirketi temsilen ibrada oy kullanmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Davalı şirketin yönetim kurulu üyesinin ortağı olduğu şirket nedeniyle edindiği oy hakkı TTK 436. maddesi kapsamında oydan yoksunluk olarak değerlendirilemez....

                  UYAP Entegrasyonu