ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/959 Esas KARAR NO : 2021/911 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 11/10/2018 KARAR TARİHİ : 16/12/2021 KARARIN YAZILDII TARİH : 10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılar yanında işçi sıfatı ile çalışmış ve halen aydınlatma imalat ve pazarlama işinde çalışarak geçimini sağlayan ücretli sınıfından kimse olduğunu, 1994-2012 yılları arasında davalı ... ile akrabası Herman'ın yanında ücretli olarak çalıştığını, Türkiye'nin yaşadığı geçiş dönemindeki sıkıntılara bağlı olarak işveren durumundaki davalı Berçin bazen ikna etmek, bazen korkutarak işsiz kalacağını söyleyerek müvekkilinden çeşitli kereler vekalet alıp, ne maksatla kullanacağını söylemediğini, müvekkilinin yaşam ve iş şartlarında herhangi bir şekilde değişim olmaksızın olağan hali ile işçi sıfatı ile hayatının...
Dosya kapsamı uyarınca; tasfiye memuru olan ortaklar arasında tasfiyeye giren şirket alacakları konusunda ihtilafın bulunduğu ve bu durumun taraflar arasındaki güven ilişkisini zedeleyerek tarafların bir araya gelerek tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesini engellediği hususunda yaklaşık ispatı sağlayan delillerin varlığı sebebiyle yerel mahkemece şirket tasfiye memurlarının tasfiyeye ilişkin yetkilerinin durdurulmasına yönelik tedbir kararında isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, mahkemece tasfiye işlemlerinin tedbiren durdurulmasına yönelik istem bulunmamasına rağmen talep bağlılık kuralı aşılarak şirket tasfiyesinin dava sonucuna kadar durdurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, eldeki dava tasfiye memurlarının azli istemine yönelik olup davanın tarafı olan gerçek kişiler münferit yetkili tasfiye memuru konumundadır. Mahkemece tasfiyeye yönelik yetkileri ise tedbir yolu ile kısıtlanmıştır....
K A R A R Davacı, dava dilekçesi ile şirket ortaklığı sebebi ile başlayan 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının hisse devrinin olduğu 08.05.2005 tarihinde sona erdiğinin tespitini istemiş, 06.06.2012 havale tarihli dilekçesi ile de sigortalılığının, ortağı olduğu Midas Tanıtım Ltd. Şirketinin tasfiyeye girdiği 23.01.2006 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 03.10.2003 tarihli giriş bildirgesi ile 21.02.1995 tarihinde kurulan ... Tanıtım Reklamcılık Hizm. Ltd. Şti. unvanlı şirketteki ortaklığından dolayı 4.10.2000 tarihinden itibaren sigortalı olarak tescil edildiği, ... Tanıtım Reklamcılık Hizm. Ltd. Şti.'nin 23.1.2006 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girmesine karar verildiği, davacının aynı zamanda 27.6.2002 tarihinde kurulan ... Bilgisayar Reklamcılık İletişim Sistemleri Tasarım Promasyon San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'...
D A N I Ş T A Y DÖRDÜNCÜ DAİRE Esas No : 1993/2647 Karar No: 1994/598 Temyiz Eden : … Karşı Taraf : Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL İstemin Özeti : Davacı anonim şirketin 1989 takvim yılına ilişkin beyannamesini vermemesi üzerine takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı şirket adına kurumlar vergisi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. ... Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı şirket adına yapılan tarhiyata karşı şirket temsilcisi tarafından dava açıldığı, ancak şirketin 5.5.1988 tarihinde tasfiyeye girdiği, bu tarihden sonra idare ve temsil yetkisinin tasfiye memurlarına ait olduğu, bu nedenle davanın temsil yetkisine haiz tasfiye memuru veya tasfiye memurunun tayin edeceği vekil tarafından açılması gerekirken şirketin eski temsilcisi tarafından açılmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
Tasfiyeye giriş tarihinden önceki dönem olan 2010 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerin ibrazının davacıdan istenilmesine karşın değinilen sorumluluğun davacı tarafından yerine getirilmediği sabit olan olayda 213 sayılı Kanun'un 30. maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendi uyarınca şirketin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle 5520 sayılı Kanun'un 17. maddesinin (9) numaralı fıkrası uyarınca davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin kısmen kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum....
İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, incelenen davacı yan ticari defterlerinde; takibe konu toplam 4.013,08 TL tutarlı 3 adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalara istinaden yapılan davalı yan ödemesinin mevcut olmadığı, takip tarihi olan 21/06/2016 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 4.013,08 TL alacaklı olduğu, incelenen davalı yan ticari defterlerinde; takibe konu 4.013,08 TL tutarlı faturaların davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve faturalara ilişkin davacı yana yapılan bir ödeme olmadığı, davalı tarafından davacı yana 31/05/2015 tarihli 03.06.2015 teslim tarihli 13.885,89 TL (4.635,74 EURO) tutarlı ... no.lu fatura düzenlendiği, (Düzenlenen bu faturanın davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve taraflar arası cari hesap farkını oluşturduğu), davalı yan tarafından bu fatura tutarının (13.885,89 TL), takibe konu davacı yan alacağından (4.013,08 TL) mahsup edilmesi sonucu, takip tarihi olan 21/06/2016 tarihi...
Şirket toplantısı yapılacağı, hissedarlara bilgi ve belgelerin sunulacağına ilişkin davalı tarafından keşide olunan 27/11/2018 tarihli ihtarname doğrultusunda 13/12/2018 tarihinde ertelenen ve 11/01/2019 tarihinde davacı asilinde katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda şirkete ait bilgi ve belgelerin incelemeye sunulduğu ve bir örneğinin davacı asile teslim edildiğine ilişkin davacı tarafından aksinin iddia ve ispat edilemediği, davacı ... tarafından Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E sayılı dava dosyasında tasfiye memuru davalı ... aleyhine tasfiye memurluğundan azil istemli açılan davanın kabulü ile tasfiye memuru ...'nın haklı nedenle azline tasfiyeye ilişkin acele işlemleri yerine getirmek en kısa sürede tasfiye memuru seçimi gündem maddesi ile şirket olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı yapmak üzere ...'in kayyım olarak atanmasına dair 11/03/2020 tarihinde karar verildiği, davacının Ankara .......
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 27/04/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu şirkete ait Halkalı Gümrük Müdürlüğü'nün 02.10.2015 tarih ve ... numaralı Antrepo Beyannamesine konu eşyanın müvekkili şirket antreposunda muhafaza edildiğini ve davalı-borçlu şirkete buna ilişkin ihtar yapılmış olmasına rağmen eşyanın antrepodan çekilmediğini ve Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 13.08.2010 tarih 2010/41 sayılı genelgesi çerçevesinde yapılan ihtara rağmen davalı borçlu şirketin hiçbir işlem yapılmaması nedeni ile eşyanın tasfiyeye sevk edildiğini, malın imha-tasfiye işlemlerine ilişkin olarak yapılan giderlerin de müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalı-borçlu...
Parsel'de kayıtlı taşınmaza ilişkin ipoteğin ihyası istenilen şirket adına tescil edilmesi ve söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi ile ilgili yapılacak tüm tasarruflar ile sınırlı olmak kaydıyla ihyası istemine ilişkindir. Şirketin son tasfiye memuru ... davanın konusu ve tarafları itibariyle yasal hasım olarak bulunmaktadır. Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. ... cevap dilekçesi ile yazılan müzekkerelere verilen cevaptan; ihyası istenen İlgili şirketin sicil müdürlüğünde 22/12/2005 tarihinde kurulduğu, Şirketin 01/07/2010 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığını ve şirket tasfiye memurluğuna ...'...
Yapılacak işlem limited şirketler hakkında da uygulanacak TTK'nın 553.maddesi gereğince tasfiye memuru olan davalının, tasfiye işlemlerinin yasaya uygun bir şekilde yürütüp yürütmediğinin, tasfiyeye ilişkin tüm belgeler ve tasfiyeye ilişkin son bilanço getirtilerek şirketin mali durumunun ve davalının yaptığı işlemlerin hukuka uygunluğunun denetlenmesinden sonra, davacının şirketten tahsil edemediği alacağı ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, meydana gelen zararda davalının kusurlu olup olmadığı ve bu kapsamda sorumlu bulunuyorsa davacı zararına hesaplanarak hüküm altına alınmasından ibarettir. Mahkemece buna ilişkin bir değerlendirme yapılarak, yasada belirlenen kusur ve zarar olguları belirlenmeden buna ilişkin deliller toplanmadan davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....