a ait olduğu ,davalıdan sermaye koyma borcunun talep edilemeyeceği, bu bedelin payı devralan ... tarafından ödenmesi gerektiği, hem şirket ortaklığından sermaye payı ödenmemesi yönünden çıkarma kararı verilerek payın gerçek değeri üzerinden satılan davalının sermaye koyma borcunun sona erdiği gözetilmeden davalıdan 239.422 TL nin tahsiline karar verilmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Bu kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11....
A.Ş'ne sermaye olarak konarak, bu iki şirketten alınacak payların ortaklara payları oranında verdiğini, iki adet arsanın çıkması ve arsaların kayıtlı değerleri kadar alınacak bölen şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, şirket öz sermayesinin 3.801.878,30 TL azalacağından, şirket öz sermayesinin artırılmasına karar verildiğini, 07.01.2011 tarihli genel kurulda şirket sermayesinin 50.000,00 TL'den 3.851.878,30 TL'ye çıkarılmasına karar verildiğini, şirketin önce nakden sermaye artırımı ve daha sonra aktiften bölünme nedeniyle ayni sermaye olarak çıkan gayrimenkullerin mukayyet değerleri kadar sermaye azaltımı işlemi gerçekleştirdiğini, davacıların nakden sermaye artırımı esnasında taahhüt ettiği sermaye koyma borçlarını ifa etmediklerini, ancak bölünme yolu ile edinilen Larya İnş. ve Tic. A.Ş. ile Simas İnş. ve Tic....
A.Ş'ne sermaye olarak konarak, bu iki şirketten alınacak payların ortaklara payları oranında verdiğini, iki adet arsanın çıkması ve arsaların kayıtlı değerleri kadar alınacak bölen şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, şirket öz sermayesinin 3.801.878,30 TL azalacağından, şirket öz sermayesinin artırılmasına karar verildiğini, 07.01.2011 tarihli genel kurulda şirket sermayesinin 50.000,00 TL'den 3.851.878,30 TL'ye çıkarılmasına karar verildiğini, şirketin önce nakden sermaye artırımı ve daha sonra aktiften bölünme nedeniyle ayni sermaye olarak çıkan gayrimenkullerin mukayyet değerleri kadar sermaye azaltımı işlemi gerçekleştirdiğini, davacıların nakden sermaye artırımı esnasında taahhüt ettiği sermaye koyma borçlarını ifa etmediklerini, ancak bölünme yolu ile edinilen ... Tic. A.Ş. ile ... Tic....
A.Ş'ne sermaye olarak konarak, bu iki şirketten alınacak payların ortaklara payları oranında verdiğini, iki adet arsanın çıkması ve arsaların kayıtlı değerleri kadar alınacak bölen şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, şirket öz sermayesinin 3.801.878,30 TL azalacağından, şirket öz sermayesinin artırılmasına karar verildiğini, 07.01.2011 tarihli genel kurulda şirket sermayesinin 50.000,00 TL'den 3.851.878,30 TL'ye çıkarılmasına karar verildiğini, şirketin önce nakden sermaye artırımı ve daha sonra aktiften bölünme nedeniyle ayni sermaye olarak çıkan gayrimenkullerin mukayyet değerleri kadar sermaye azaltımı işlemi gerçekleştirdiğini, davacıların nakden sermaye artırımı esnasında taahhüt ettiği sermaye koyma borçlarını ifa etmediklerini, ancak bölünme yolu ile edinilen Larya İnş. ve Tic. A.Ş. ile Simas İnş. ve Tic....
ye olan borcundan 16.995 TL'yi ödemekle ifa ettiği ileri sürmüş ise de sermaye borcunun diğer ortaklar gibi olağan usullerle ve doğrudan davalı şirkete ödenmesi gerektiği anlaşılmakla davacının bu kalem yönüyle açmış olduğu davasının reddine karar verilmiştir. b-Dava Dışı Şirkete İlişkin Sermaye Borcu ve Hisse Devir Bedeli Açısından Yapılan Değerlendirmede: Yukarıda izah edildiği üzere bozma ilamı sonrasında (35) celsede ve (9) yılda yapılan tüm araştırmalara rağmen dava dışı ... Holding A.Ş.'nin ticari defter ve belgelerinin temini ile üzerinde inceleme yapılması mümkün olmamıştır. Mahkememizce Yargıtay . Hukuk dairesinin 09/01/2014 Tarih ve ... Esas-......
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bir adet pay karşılığı 2.000,00 TL sermaye koyma borcuna ilişkin taahhüdünün 1/4'ünü şirket kuruluşunun tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, kalan 3/4'nü ise üç yıl içinde ödemesi gerektiğine karar verildiğini, müvekkili şirketin ticaret siciline tescil tarihinden bu yana davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, davalıya sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmesi için ihtarname gönderildiğini, ticaret sicil gazetesinde ilan yapılmak suretiyle davalıya sermaye taahhüdünü ödemeye çağrıda bulunulduğunu, davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini belirterek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, hisselerinin şirkete devredilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
alındığını, ayrıca davalının şirkete verdiği zararın tazmininin gerektiğini, davalının sermaye koyma borcunu da yerine getirmediğini, bu durumun da çıkarma için haklı sebep olduğunu, bu kapsamda sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar olarak şimdilik 5.000-TL tazminat istediklerini belirterek, davalının TTK'nın 640. maddesi uyarınca haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi nedeniyle davalıya ait %30 payın müvekkili şirkete bedelsiz olarak devrine, davalının müvekkili şirkete vermiş olduğu zarar kapsamında 10.000-Euro karşılığı olan 23.210-TL ve sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarara karşılık 5.000-TL olmak üzere toplam 28.210-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
keyfiyet icabı sermaye borcuna ilişkin olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması ve çoğunluk hisseleri ile bir takım işlemlere girişildiğinin dosya itibariyle sabit olduğunu, buna göre müvekkilin sırf sermaye koyma borcuna ilişkin zorlama olağanüstü genel kurul kararlarının tedbiren durdurulması gerektiğini istinaf ettiği görülmüştür....
keyfiyet icabı sermaye borcuna ilişkin olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması ve çoğunluk hisseleri ile bir takım işlemlere girişildiğinin dosya itibariyle sabit olduğunu, buna göre müvekkilin sırf sermaye koyma borcuna ilişkin zorlama olağanüstü genel kurul kararlarının tedbiren durdurulması gerektiğini istinaf ettiği görülmüştür....
Anonim Şirketi tarafından imzalanmış olması, bu nedenle ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan davalı şirketi doğrudan bağlamayacağı; her ne kadar davalı şirket 2 ortaklı ve bu iki ortak arasında imzalanan protokol gereğince 93.750,00 TL sermaye bedelinin davalı şirket tarafından davacı adına karşılanacağı, dava dışı ortak tarafından bu sermaye koyma borcu karşılandıktan sonra 36 ayın sonunda hiç bir ihtara gerek kalmadan bila faizsiz davacı şirketin dava dışı şirkete bu bedeli ödeyeceğinin açıkça kararlaştırılmış olması karşısında; ıskat kararı iyi niyet kurallarına aykırı gibi görülse de; protokol anında henüz kurulmamış olan davalı şirketin ana sözleşmesini; bu ödeme şeklini kaydettirmeyen kurucu ortak olan davacının basiretli bir iş adamı gibi davranmadığı; oysa ticari bir şirket olduğu, kendisine TTK'nun 481 maddeye uygun olarak ıskat edilmeden evvel sermaye koyma borcunu ödemesinin noter ihtarı ile tebliğ edildiği, Kadıköy 26....