Bu maddede; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı kanunun 343. maddesinde ise; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....
ne devrettiğini, davacının sermaye borcundan 5.000 TL’nı yerine getirdiğini, hisse devir tarihinde şirketin öz sermayesinin 17.715,81 TL olduğunu ve davacının hissesine 8.857.84 TL’nın isabet ettiğini, davacının hissesine isabet eden hisse için 399.997 TL ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını, sermaye payının şirketten istenemeyeceğini savunarak davalı şirket aleyhine açılan davanın husumetten, diğer davalı aleyhine açılan davanın da esastan reddine karar verilmesini istemiştir....
nin paylarının ayni sermaye olarak konulmasına karar verildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 342 ve 343. maddeleri uyarınca; "Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir" denildiğini, sermaye artış işleminde ayni sermaye olarak konulacak "-------Ş." paylarının değerinin belirlenmesi amacıyla, ortaklıkları, projeleri, iştirakleri ve bağlı ortaklıkları da dikkate alınarak net aktif değer yöntemi kullanılarak şirket defter ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yapılması hususunda yetki verilerek mahkememiz tarafından bilirkişi atanmasını talep ve dava etmiştir. Dava "Öz Sermaye Tespit" talebine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilecek olan sermaye artış işleminde ayni sermaye olarak konulacak ---------Ş.'...
ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların ayni sermaye olarak konulacağından bahisle taşınmazların ayni sermaye değerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinin tadil edilmesine ve 200.000,0 TL olan esas sermayenin 3.900.000,0 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, şirketin en büyük hissedarı olan müvekkili kanunda iptal davasını açabilecek kişiler arasında sayıldığını, sermaye artırımı için kanunda belirtilen şartlar oluşmadığını, davalı şirketin sermayesi karşılıksız kaldığı, bu sebeple TTK'da belirtilen ilk şart sağlanmadığından sermaye artırımının iptali gerektiği, şirket genel kurulunun bunlar dışında şirketin feshine dair karar hariç başka bir karar almasının mümkün olmadığı, kanunun genel kurula böyle bir yetki vermediği, genel kurulun böyle bir yetkisi yokken sermaye artırım kararının muteber bir karar olmayacağı bu sebeple de alınan kararın iptal edilmesi gerektiğini, -------yönetim kurulu üyeleri oy çokluğu ile ibra edilmediğini, Toplantı tutanaklarında işbu hususun sabit olduğu, sermaye artırım kararı müvekkili zarara uğratmak amacıyla alındığını, davalı şirket tarafından daha evvel de denenen sermaye artırım kararının "müvekkile...
Mevkii, 0 Ada ve 6 Parsel numaralı dubleks villa (“Villa”) niteliğindeki taşınmazın ayni sermaye olarak şirket sermayesine eklemesi kaçınılmaz hale geldiğini açıklanan nedenlerle; ilgili taşınmazın ayni sermaye olarak şirket sermayesine eklenmesi suretiyle sermaye artırımı yapılabilmesi adına bahse konu Villa’nın Sayın Mahkemece atanacak bilirkişilerce kıymet takdirinin işin niteliği gereği ivedilikle yapılmasını talep ve dava etmişlerdir. GEREKÇE: Dava; TTK 343(1) maddeye dayalı öz sermaye tespiti davasıdır. Mahkememizce verilen 25/04/2023 tarihli tensip tutanağı uyarınca, ilgili şirkete ait taşınmaz üzerinde keşif vasıtası ile inceleme yapılmak suretiyle ilgili taşınmazın değerinin tespitine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından verilen 25/05/2023 tarihli raporda; "İstanbul ili ... ilçesi ... mahallesi ... ......
Mevkii, 0 Ada ve 6 Parsel numaralı dubleks villa (“Villa”) niteliğindeki taşınmazın ayni sermaye olarak şirket sermayesine eklemesi kaçınılmaz hale geldiğini açıklanan nedenlerle; ilgili taşınmazın ayni sermaye olarak şirket sermayesine eklenmesi suretiyle sermaye artırımı yapılabilmesi adına bahse konu Villa’nın Sayın Mahkemece atanacak bilirkişilerce kıymet takdirinin işin niteliği gereği ivedilikle yapılmasını talep ve dava etmişlerdir. GEREKÇE: Dava; TTK 343(1) maddeye dayalı öz sermaye tespiti davasıdır. Mahkememizce verilen 25/04/2023 tarihli tensip tutanağı uyarınca, ilgili şirkete ait taşınmaz üzerinde keşif vasıtası ile inceleme yapılmak suretiyle ilgili taşınmazın değerinin tespitine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından verilen 25/05/2023 tarihli raporda; "İstanbul ili ... ilçesi ... mahallesi ... ......
İşbu dava; ayni sermaye değerinin tespiti davasıdır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ticaret şirketleri kitabının genel hükümler kısmındaki “sermaye koyma borcunun konusu” başlıklı 127. maddesi; “(1)Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak; a)Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, b)Fikrî mülkiyet hakları, c)Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, d)Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, e)Kişisel emek, f)Ticari itibar, g)Ticari işletmeler, h)Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, i)Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, j)Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer, konabilir. (2)Kanunun 307 nci maddesinin ikinci, 342 nci maddesinin birinci ve 581 inci maddesinin birinci fıkra hükümleri saklıdır.” hükmünü amirdir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ticaret şirketleri kitabının genel hükümler kısmındaki “sermaye...
ın şirketten gerek kar payı dağıtımlarına ilişkin, gerek sair alacaklarını almayıp davacı şirkete sermaye olarak koymak ve şirket sermayesini bu şekilde artırmak istediklerini, TTK’nın 127’nci maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça ticari şirketlere; "Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, Fikrî mülkiyet hakları, Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, Kişisel emek, Ticari itibar, Ticari işletmeler, Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer" sermaye olarak konulabileceğini, anonim şirketlere özel bir düzenleme getiren aynı kanunun 342’nci maddesinde ise ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurları, ''Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen...
ın şirketten gerek kar payı dağıtımlarına ilişkin, gerek sair alacaklarını almayıp davacı şirkete sermaye olarak koymak ve şirket sermayesini bu şekilde artırmak istediklerini, TTK’nın 127’nci maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça ticari şirketlere; "Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, Fikrî mülkiyet hakları, Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, Kişisel emek, Ticari itibar, Ticari işletmeler, Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer" sermaye olarak konulabileceğini, anonim şirketlere özel bir düzenleme getiren aynı kanunun 342’nci maddesinde ise ayni sermaye olarak konulabilecek mal varlığı unsurları, ''Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen...