Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 772.340,80 TL ortaklık payının, ...'nın 772.340,80 TL ortaklık payının, ...'nın 772.340,80 TL ortaklık payının tahsil edilmek sureti ile şirketten çıkmalarına izin verilmesine, davacı vekilinin kayyım talebine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 21.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davanın dayanağı miras paylaşımı protokolü olup, terekede 3 adet şirketin de bulunması davayı ticari dava niteliğine dönüştürmez. Bu nedenle davanın genel yetkili asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1 maddesine göre ise "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir."...

      Şti. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin asıl borçlu şirketle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, derdest davada tensiple müvekkili şirket aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf (alacaklı) vekili; müvekkili banka ile asıl borçlu .... ... .... Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, asıl borçlu tarafından kredinin geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, asıl borçlu şirketin ortakları ve sözleşmenin kefilleri tarafından muvazaa, kanuna karşı hile ve namı müstear ile ihtiyati hacze itiraz eden şirket adı altında her türlü ticari ve iktisadi faaliyetlerinin devam ettirildiğini savunarak ticari şirketlerde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi gereğince itirazın reddini istemiştir....

        olarak ----- sayılı dosyada davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ayrıca kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile tapuların iptali ve davalı şirket adına tescili talepli olarak ---------Mahkemesinde de dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, şirket ortağı ve müdürü ------- müdürlüğünün azli ve şirkete kayyım tayin edilmesi için ------- esas sayılı dosyada müdürlerin görev süresinin dolduğu belirtilerek yöneticinin azli talebinin konusuz kaldığının kabul edildiğini, dava dışı ortağın kötü niyetli davranışları nedeniyle şirketin organsız ve gayrı faal duruma düştüğünü, kendisi tarafından ---- ait olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını ancak diğer ortağın toplantıya iştirak etmediğini bu yüzden şirket ana sözleşmesi hükümleri nedeniyle karar nisabı yeterli olmadığından------- tescil edilmediğini,----- şirketin içini boşaltıp şahsi menfaat sağladıktan sonra şirketle ilişkisini kestiğini, şirket hakkında devam eden davalar yanı sıra resmi mercilerde de yönetim ve temsil kabiliyetinin...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/150 KARAR NO:2022/600 DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ:24/02/2022 KARAR TARİHİ :12/10/2022 DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ:09/03/2022 KARAR TARİHİ : 12/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili mahkememiz --- Sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ortaklarından olan müvekkili ---yılı genel kurul toplantısının yapılmasını şirket müdürü --- sözlü olarak istediklerini, bir sonuç alamadıklarını, dava konusu şirkette bulunan hisselerini ---Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile üçüncü şahıslara devrettiklerini, müvekkili ---devrettiğini; müvekkillerinin bu devirleri genel kurul onayına sunularak, karar defteri ile pay defterine geçirilmesi ve --- ilan edilmesini şirket müdüründen talep ettiklerini; bu talepleri yerine getirilmeyince---yevmiye numaralı ihtarnameyle...

            şirketin ticari faaliyetlerinden kaynaklı olarak banka hesabına yatırılan toplam 630.000,00 TL'nin ortaklardan ... tarafından çekildiği, bu paranın davalı-karşı davacının ayrılma payının hesabında dikkate alındığının davacı şirketçe ispatlanamadığı, ancak davalı-karşı davacı ortağın ayrılma payının hesaplandığı tarihten önce 2010 yılında şirket hesabından çekilen bu paraya ilişkin ayrılma payı hesabının İzmir 9....

              Ltd Şti aleyhine 23/08/2019 tarihli 2018 yılı genel kurulunun usulüne uygun çağrı yapılmaması nedeniyle 2,4,6,8,9,10,11,12 ve 13 numaralı maddelerinin iptali için dava açıldığı, yargılamanın halen devam ettiği görülmüştür. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları sundukları deliller, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalının şirketten çekmiş olduğu avans olup olmadığı, davalının şirkete borçlu bulunup bulunmadığının tespiti konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 07/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davalının davacı şirketten bir kar payı alacağı olmadığı, davalının davacı kayıtlarında 31/12/2019 tarihi itibariyle 1.620.167,68 TL borçlu olduğu bildirilmiştir. Davacı şirketin 1600 hisse karşılığı 400.000 TL sermayeye sahip olduğu, 7200 payının ..., 2200 payının ..., 2200 payının ..., 2200 payının ..., 2200 payının ...'...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1134 Esas KARAR NO : 2022/966 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/10/2017 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olan dava dışı----- bir kısım payını ------.Noterliği'nin 17.04.2014 tarihli, ------ yevmiye numaralı hisse devir senedi ile 95.000,00 TL bedel ile satın aldığını, müvekkili şirkete ortak olduktan sonra özverili bir şekilde çalışarak üzerine düşen gayretleri yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin şirkete ortak olmasından bu yana herhangi bir kar payı verilmediğini, çalıştığı mesai ücretlerinin de düzenli olarak ödenmediğini, talep edilen söz konusu kar paylarının şirket müdürü davalı------- tarafından şifahi gerekçelerle müteaddit defalar ertelendiğini, bunun...

                  Bu kapsamda, ilk derece mahkemesince, davacı ortağın payının gerçek değerinin belirlenmesine yönelik olarak şirketin, gerçek mal varlığının rayiç değerinin tespiti, sonrasında şirket mal varlığının rayiç değerleri ile şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrası, şirketin kaydi ve rayiç bilanço verileri üzerinden şirket öz varlığının belirlenmesi ve belirlenen öz varlığa göre, davacının sermaye artırımı sonrası payına (% 6,25 oranındaki) tekabül eden miktarın kar payı ile birlikte 230.414,55 TL olarak belirlenmesi karşısında, mahkemece bu miktarın davacının ortaklık payının değeri olarak kabulünde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, bu nedenlerle davalılar vekilinin hükme esas alınan rapor ve çıkma payının miktarına yönelik aksine dair iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

                  Sayılı dosyasından yapılan haciz takibini semeresiz bıraktığını, T5 adli firmanın tamamıyla müvekkil bankanın yasal takiplerini semeresiz bırakmak amacıyla kurulan bir şirket olduğunu, T7 ve Tic, A.Ş'ye ait Değirmendere/Kadirli, Karaçay/Osmaniye ve Kuzuculu/Dörtyol Hidroelektrik Santrallerinin Üretim Lisansı ve işletme hakkının muvazaalı şekilde T5 devir ve intikaline yönelik T7 ve Tic. A.Ş. tarafından verilen tüm onay, izin ve muvafakatler ile ilgili sözleşmelerin ve tüm devir işlemlerinin (Satış, devir protokolü, kiralama v.b.) muvazaa nedeniyle iptali ile üretim lisanslarının T7 ve Tic. A.Ş. adına tescil edilmesine karar verilmesi isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Buna göre dava TBK 19 maddesi gereğince açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı T7 ve Tic. A.Ş. tarafından verilen tüm onay, izin ve muvafakatler ile ilgili sözleşmelerin ve tüm devir işlemlerinin (Satış, devir protokolü, kiralama v.b.) iptali istemi olduğu anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu