Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "... dava, limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin olup, çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği..." gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "... dava, limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkin olup, çıkma payının ödenmesi istemi nedeniyle ticari bir alacak davası niteliğini haiz olduğu, ayrıca uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir işleme ilişkin olduğu, dolayısıyla bu davada arabuluculuğa başvurmuş olmanın bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak bu dava şartının yerine getirilmediği..." gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi ESAS NO: 2017/1092 KARAR NO: 2022/214 DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ: 02/10/2017 KARAR TARİHİ: 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: 1-İddia: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacının, davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, bilgi alma hakkının davalı şirket tarafından engellendiğini, davacıya çok düşük ödeme yapıldığını, davacının genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, davalı şirketin tek kişilik anonim şirket haline dönüştüğünü, tüm bu nedenlerle şirketin cirosu, ----- yıllık kar-zarar hesabı, şirketi aktifi, pasifi, iç tüzüğünün bir örneği, ----- ---- değişmediği, ---- refaket edip etmediği, olağan genel kurulun zamanında yapılıp yapılmadığı,------ yayınlanıp yayınlanmadığı, --- ---- gerekli tescil ve ilanların yapılıp yapılmadığı hususlarında davalıya iki haftalık kesin süre verilmesini, davalı şirkete ait ticari defter...

      kısmen kabulüne, şirket müdürünün azli isteminin kabulü ile, şirket müdürü ...'...

        Restoran ve Kafenin davalı şirket ortağı ...' e devredildiğini, davalı ...' in de borçlu ve davalı şirketin ortağı ve hissedarı olduğunu, borçlu ile diğer şirket ortağı arasında alacakları zarara uğratmak kastıyla muvazaalı tasarruf işlemi yapıldığını, devredilen işletmenin aynı isim ve unvan altında faaliyetini sürdürdüğünü iddia ederek öncelikle; ... Restoran ve Kafenin tasarrufunun temlikinin iptali ile 93.874,00TL cebri icra hakkı satış ve yetkisini, bunun mümkün olmaması halinde ise,BK 19 md gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'ın aleyhine açılan boşanma nafaka, tazminat ve katkı payı alacağı davası sonucu hükmedilmesi muhtemel tazminatların tahsilinin imkansız hale getirmek amacıyla ....'ndeki hisselerini 9.2.2010 tarihinde davalı ....'a, onun da davalı ...'ye devrettiğini, şirket temsilcisinin halen ... olduğunu, devir işlemlerinin muvazaalı olması nedeniyle iptaline, hisselerin davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

            DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 02/11/2018 KARAR TARİHİ : 09/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin ......

              Ancak şirket ortakları arasındaki geçimsizlik nedeniyle davacıların diğer şirket ortakları ile birlikte iş yapma arzusunu kaybettikleri kanaatine varılmakla mahkememizce davacı ortaklarının payının gerçek değerinin ödenmesine ve şirketten çıkartılmasına karar verilmesinin olaya ve yasal düzenlemeye uygun olduğu kanaatine varılmakla bu konudaki terditli ikincil talebin kabulü ile davacıların şirket ortaklığından çıkartılmaları taleplerinin kabulüne, son ek raporda ortaya konulduğu üzere her bir davacının payının gerçek değeri olan 3.300.317,57 TL'nin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere; 1-Davacıların davalı şirketin haklı nedenlerle feshi talebinin REDDİNE, 2-Davacıların şirket ortalığından çıkartılmaları talebinin KABULÜNE, davacı ... ile ...'...

                DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 24/07/2019 KARAR TARİHİ : 26/07/2019 YAZIM TARİHİ : 26/07/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi olan .... ......' un 25/07/2018 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin murisinin ortağı olduğu .....ndeki hissesini 22/08/2017 tarihinde şirket ortaklarından ...' ya devrettiğini, söz konusu devrin şekil şartına aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu, devrin bir kısım mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığını bu nedenle hisse devirlerinin muvazaa sebebiyle iptaline ve kuruluş ana sözleşmesindeki 50.000,00 TL sermaye payı karşılığı 50 adet payda müvekkillerinin hissedar sayılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  GEREKÇE: Dava İİK m. 277 ve devamı gereğince açılan Tasarrufun İptali davasıdır. Davacı vekili tarafından her ne kadar mahkememize dava açılmış ise de; davanın İİK 277. md. gereğince açılan Tasarrufun İptali Davası olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/17-2389 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamında özetle, "tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK'nın 19.maddesi gereğince ve İİK'nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK'nın 19.madde gereğince İİK'nun 283.maddesininkıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK'nın 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 Sayılı HMK'nın 2.maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında kalmaktadır", denmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu