Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e 04.01.2022 tarihinde tebliğ edilen yazı ile vergi denetim müfettişi tarafından müvekkili şirkete ait hesap ve işlemlerin inceleneceği, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgelerin... Daire Başkanlığı'na teslim edilmesi talep edildiğini, müvekkili şirketin, vergi denetim müdürlüğünden gelen yazıya istinaden ticari defterlerin akıbetini araştırdığını, ancak müvekkili şirketin 2017-2018-2019 yıllarına ait defterlerin çalınmış olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin merkezinin, 12.11.2018 tarihinde, Mardin ilinden İstanbul iline taşındığını ve nakledildiğini, tüm bu merkez nakli ve taşınma işleri müvekkili şirketin eski ortağı tarafından yürütüldüğünü, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin bu taşınma esnasında çalındığını, ticari defterlerin ve içerisindeki mübrez bilgi ve belgelerin başkaları tarafından sahte imzalarla kullanılma ihtimalinin olduğunu, bu sebeple... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın... Sor....

    ‘ne ait 2020 yılı ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, tespit edildiğinden davalı şirkete ait ticari defterlerin delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır....

      Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir....

        Dosya kapsamı ile tacir olduğu anlaşılan davacının zayi olduğu ifade edilen ticari defterleri ile ilgili noter onay belge örnekleri temin olunmuş, mali müşavir bilirkişi aracılığı ile kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak sureti ile düzenlenen rapor içeriğinden, 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defterlerin okunabilir vaziyette olduğu, diğer ticari defterlerin sel sonucu olan ıslanma nedeniyle tamamen bozulduğu, okunabilir olmadığı anlaşılmıştır. Davacının iddiası, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı ile davacıya ait 2010.2011.2012.2013 yıllarına ait ticari defterlerin su baskını nedeni ile zayi olduğu anlaşılmakla ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca, 1-Davanın kısmen kabulü ile, Davacı ...'...

          Davalı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesinde; ticari defterlerin 6102 Sayılı yeni TTK'nun 64. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde noterlikçe yapılmış olduğu görülmüş olup, ticari defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde, davacı adına düzenlenen 12 adet fatura toplam tutarı olan 2.006.080,22-TL'sinin davacı şirketin borcuna, davacı tarafından yapılan toplam 1.910.000,00-TL ödemenin ise davacı alacağında kayıtlı olup, davacı borcunun alacağından mahsubu sonrasında, davalı şirketin davacı şirketten 96.080,22-TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. 8. Davalı şirketin BA/BS formlarının incelenmesinde; davalının, 2021 yılında davacı şirkete 13 adet belge ile KDV hariç toplam 1.913.326,43-TL (KDV dahil 2.257.727,02-TL ) tutarında emtia satışı yaptığı anlaşılmıştır. 9....

            Somut olayda, davacı tarafça 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defter ve belgeler dava konusu edilmiş olup, davacı tarafından söz konusu defterlerin müvekkilinin iradesi dışında bir nedenle zayi edildiği hususu kanıtlanamamıştır. Davacı vekilince söz konusu defterlerin müvekkili şirket yetkililerinin yargılandığı dava dosyasına tutanakla teslim edildiği ve iade edilmediği ileri sürülmüştür. Oysa Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyasında düzenlenen tutanağa göre, teslim edilen defterler 2010 ila 2013 yıllarına ait olup, dava konusu edilen 2014 ve 2015 yılı ticari defterleri yer almamaktadır. Ticari defterlerin o dönemdeki şirket avukatına verilip müvekkiline iade edilmediği iddiasının ise, TTK'nın 82/7. maddesi anlamında "irade dışı zayi" olarak kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/12/2019 tarih ve 2018/360 Esas - 2019/938 Karar sayılı kararı ile; "Somut olayda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.077,64 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye ve kendi ticari defter ve kayıtlarına dayanmış olmasına rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir....

                Görüldüğü üzere hüküm uyarınca,ticari defter ve belgelerin saklanmasında gerekli özeni göstermeyenlerin bu davayı açması mümkün değildir. Somut olayda davacı defterlerin 06.01.2020 Tarihinde Kargoda kaybolması yada çalınması sonucu zayii olduğunu iddia ederek 13.07.2021 tarihinde eldeki davayı açtığı görülmüştür. Tacir olan davacının defter ve belgelerin saklanmasında gerekli özeni göstermediği, defterlerin kargoda zayi olduğunu yaklaşık bir yıl sonra öğrendiği yönündeki iddiasının da basiretli bir tacirden beklenecek bir hareket olmadığı ortadadır....

                ‘ye ait 2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterler tasdik yönünden incelendiğinde; defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı hususunda davacının mali müşavirinin kendisine bilgi verdiğini ve herhangi bir sözleşme sunmadığını, dava ve takip konusu yapılan davacının dosyaya sunduğu ......

                  'nin ise söz konusu davacı şirketle hiçbir bağının olmadığı, bir süre davacı şirketin mali müşavirliklerini yapan davalıların dava konusu ticari defterleri ellerinde bulundurmadıklarının ilgili vergi dairesine yazılan müzekkere cevaplarından anlaşılması, davacı şirketin yönetim kurulu değişikliğinden sonra defterleri ve dava dilekçesinde belirtilen belgeleri davalılardan istediği, aksi sabit olmayan iddiaya göre defter ve belgelerin davalılar tarafından davacıya teslim edilmediği ve yine dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre söz konusu davacı şirket faal bir şirket olmadığı için ticari defterlerinin dava dışı başka bir şirketin ticari defterleri ile bir tutulduğunu ancak ticari defterlerin teslimine ilişkin herhangi bir tutanak düzenlenmediğini, ticari defterlerin bir çok kez farklı farklı vergi dairelerin bağlı bulunduğu adreslere taşındığını, sonuç olarak defterlerin nerede kimin elinde bulundurulduğunun bilinmediği bu haliyle davacı şirketin ticari defterlerin...

                    UYAP Entegrasyonu