Yargılama süresinde dosyadaki deliller üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç bölümünde, mevcut delil durumu itibariyle ihtilafın tespiti için davalı şirketin 2008-2009 yılı ticari defterlerin bilirkişi kuruluna tevdii gerektiği bildirilmiş, bunun üzerine davalı şirket vekili, 19.02.2010 tarihli dilekçesi ile davalı şirkete ait ticari defterlerin sayfa sayısı fazla olması nedeniyle defterlerin bilirkişiye tevdiinin fiilen imkansız olduğundan defterlerin talimat yoluyla yerinde incelenmesini talep etmiş, ancak bu husus yerine getirilmemiştir. Taraflar tacir olduğuna göre, ticari defterleri TTK’nun 82.ve 83.maddeleri gereğince delildir. Bu durumda mahkemece, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesinde; ticari defterlerin 6102 Sayılı yeni TTK'nun 64. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde noterlikçe yapılmış olduğu görülmüş olup, ticari defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde, davacı adına düzenlenen 12 adet fatura toplam tutarı olan 2.006.080,22-TL'sinin davacı şirketin borcuna, davacı tarafından yapılan toplam 1.910.000,00-TL ödemenin ise davacı alacağında kayıtlı olup, davacı borcunun alacağından mahsubu sonrasında, davalı şirketin davacı şirketten 96.080,22-TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. 8. Davalı şirketin BA/BS formlarının incelenmesinde; davalının, 2021 yılında davacı şirkete 13 adet belge ile KDV hariç toplam 1.913.326,43-TL (KDV dahil 2.257.727,02-TL ) tutarında emtia satışı yaptığı anlaşılmıştır. 9....
e 04.01.2022 tarihinde tebliğ edilen yazı ile vergi denetim müfettişi tarafından müvekkili şirkete ait hesap ve işlemlerin inceleneceği, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgelerin... Daire Başkanlığı'na teslim edilmesi talep edildiğini, müvekkili şirketin, vergi denetim müdürlüğünden gelen yazıya istinaden ticari defterlerin akıbetini araştırdığını, ancak müvekkili şirketin 2017-2018-2019 yıllarına ait defterlerin çalınmış olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin merkezinin, 12.11.2018 tarihinde, Mardin ilinden İstanbul iline taşındığını ve nakledildiğini, tüm bu merkez nakli ve taşınma işleri müvekkili şirketin eski ortağı tarafından yürütüldüğünü, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin bu taşınma esnasında çalındığını, ticari defterlerin ve içerisindeki mübrez bilgi ve belgelerin başkaları tarafından sahte imzalarla kullanılma ihtimalinin olduğunu, bu sebeple... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın... Sor....
‘ne ait 2020 yılı ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, tespit edildiğinden davalı şirkete ait ticari defterlerin delil niteliği taşıdığı anlaşılmıştır....
Fıkrasında yer alan açık kanun hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümü için mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine vereceği karar ile ticari defterlerin ibrazını isteyebilir ve ticari defterleri delil olarak inceleyebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 2. Fıkrasındaki “kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasıdır.” hükmüne uygun olmaları aranmaktadır. Genel hukuk kuralları dâhilinde bir kimsenin kendi düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil sayılması mümkün değildir. Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/12/2019 tarih ve 2018/360 Esas - 2019/938 Karar sayılı kararı ile; "Somut olayda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.077,64 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye ve kendi ticari defter ve kayıtlarına dayanmış olmasına rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir....
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir....
zayi olan defterlerin 2019 yılında vergi müfettişine ibrazından da anlaşıldığını beyan ederek davanın kabulü ile 2017 ve 2018 yılına ait zayi olmuş resmi evrak, faturalar ve ticari defterlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir....
, muhasebe müdürü, mali işler müdürü vb. tarafından kayıp ticari defter ve belgeler hususunun resmi tutanağa bağlanıp bağlanmadığı, ilgili dönemlerde vergi, sigorta beyannamelerinin, mali tabloların nasıl ve kim tarafından tanzim edildiği, ilgili dönemlerde ve devamında şirketin Yeminli Mali Müşavir raporu ve/veya bağımsız denetim firması tarafından rapor hazırlanırken söz konusu ticari defterlerin incelenip incelenmediği, defterlerin mevcut olup olmadığı hususunda bir tespitlerinin olup olmadığı, defterlerin ilgili kanunlara ve mevzuata uygun tutulup tutulmadığı, ticari kayıtların düzenli olarak defterlere işlenerek yasal sürede defterlerin yazdırılıp yazdırılmadığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin yasal sürede yaptırılıp yaptırılmadığı vb. hususların raporlarda nasıl yer aldığı konularında mahkememizce verilen süreye rağmen bir beyanda bulunamadığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, bu sebeple defterlerin zayi olup olmadığının da sabit olmadığı anlaşılmakla...
‘ye ait 2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterler tasdik yönünden incelendiğinde; defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı hususunda davacının mali müşavirinin kendisine bilgi verdiğini ve herhangi bir sözleşme sunmadığını, dava ve takip konusu yapılan davacının dosyaya sunduğu ......