Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde, davacı tarafın davalı ile yaptıkları bayiilik sözleşmesi kapsamında 63.724,32 TL. bedelli mal aldığı, faturayı defterine kayıt ettiği, fatura bedelini son ödeme tarihi 14.05.2012 olduğu halde ödemediği, davalı şirketin 12.06.2012 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye nedeni ile sözleşmenin devam edemeyeceğini belirtip davacının sözleşmeyi fesh ettiği, davalının tasfiye halinde olmasının tek başına haklı fesih sebebi olamayacağı, davacının aldığı mal bedelini ödemesi gerektiği, mal bedelinin ödenmemesi üzerine davalı tarafın teminat mektubundan fatura bedelini tahsilde haklı olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2024/246 Esas KARAR NO: 2024/463 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 18/03/2024 KARAR TARİHİ: 05/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sahibi olduğu-------- Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün -------- sicil numarasına kayıtlı --------Ş'nin %20 hissesinin, taraflar arasında yapılan 01/09/2021 tarihli pay devir ve temlik sözleşmesi ile 2.450.000,00 TL bedelle müvekkiline satıldığını, payların şirket defterine işlendiğini, davalı ... şirketin %80 payına ortak olduğunu, 25/01/2025 tarihine kadar şirketin yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, buna ilişkin gerekli ilanların yapıldığını, müvekkilinin hisse bedeline ilişkin 2.450.000,00 TL bedeli davalının talebi ile davalının kişisel hesabına aktardığını, bunun kötüye kullanıldığını, davalının şirket hesabındaki paraları kişisel...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/777 Esas KARAR NO: 2024/468 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 08/09/2021 KARAR TARİHİ: 25/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesinde özetle davalılar ile davacı kendi aralarında ticari bir ilişkiye başlamaları üzerine 13.09.2019 tarihli ortaklık sözleşmesini imza altına aldıkları, Sözleşmenin 2....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanmış bayilik sözleşmesi bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketin mal sattığı bir şirket olduğunu, onun haricinde taraflar arasında tanımlanmış bir ticari ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki distribütörlük anlaşmasının davalı şirketçe fesh edildiği, 2011 yılına kadar davacı ve davalı ticari defterlerinde yansıdığı şekliyle tarafların P&L sistemi ile çalıştığı, bu sistemde davalı şirketin yıllık cirosu üzerinden zarar etmeyecek şekilde % 2 - % 3 oranında kar sisteminin esas alındığı, 2012 yılı Ocak - Şubat aylarına ait P&L sistemi uyarınca hesaplanacak olan % 2 oranındaki miktarın davalı tarafça davacıya ödenmediği, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen e-postada bu miktarın 250.000 TL olarak tahmin edildiği, bu miktarı aşan kısım olursa ödeneceğinin belirtildiği, davalı şirketin bu alacağın temlik sözleşmesi ile mutabakata varılan miktar içinde ödendiği iddiasının yerinde olmadığı, davacının toplam 507.639,71 TL alacağı olduğunun hesap edildiği, davalı tarafça yapılan toplam 31.589 TL ödeme düşüldükten sonra davacının davalıdan 476.050,71 TL alacağı...
Anılan Kanunun 4.maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesiyle değişik 6102 Sayılı TTK'nun 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır....
Davalı ... vekili ise, iş sözleşmesini fesh etmeyip davacıya farklı yerde aynı koşullarda iş teklifi yaptıklarını ancak davacının bunu kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, bir delil de ibraz edilmemesine göre iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesh edildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu ancak diğer taleplerin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalılar temyiz etmiştir....
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, e-defter beratlarının süresinde alındığı, usul ve yasaya uygun oluğu, Davalı şirketin---- yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmadığı, diğer defterlerin tasdiklerinin süresinde yapıtdığı, Dacının, sözleşmede kararlaştınları 3 aylık önele uymadan sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği kanaatine varıldığı, Sözleşmenin Fesih başlıklı 6. maddesine göre, araç başına 500,00 USD + KDV cezai şartın, sözleşmenin, müşteri tarafından önele uymadan feshi halinde uygulanabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dava dosyasının önceki bilirkişiye tevdii ile itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup dosyada mübrez 07/11/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir....
TTK nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir....
Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığım ve tarafının da bu takibe itiraz ettiğini, davalı şirketin usulüne uygun olarak reorganizasyon ve kadro yapılanması sebebiyle davacı işçinin iş akdine son vermiş olduğundan başlatılan takibe itiraz etmiş bulunmakta olduğunu, dolayısıyla her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı talep etse de davalı şirketin haklı yere icra takibine itiraz ettiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, davalı şirket işletmenin işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan bir sebebe dayanmış olup uygun olarak i; akdini fesh ettiğini, tüm bu anlatılanlara göre davalı şirketin tş Kanunu İlgili hükümlerine göre dayanarak ve usulüne uygun bir şekilde davacı işçinin iş akdini fesh ettiğini, dolayısıyla mezkur davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiştir....