WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/1064 Esas KARAR NO : 2024/352 DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/12/2023 KARAR TARİHİ : 24/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacılar vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı ......

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'nin 573/2. maddesinde ortakların, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarının düzenlendiği, bu maddede ortakların şirket borçlarından sorumlu olmadıklarının açıkça ifade edildiği, davaya konu alacağın ise şirket borcuna ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      , mühendis ve mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapor neticesinde davacının davalıya 1.702.285,85 TL kredi borcunun, davacının davalıya aradaki hizmet ilişkisinden kaynaklı olarak 2.631.552,20 TL borcunun, finansman faturasındaki KDV den dolayı 20.700,00 TL borcunun kaldığının tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalıya verilen bonolara dair davacının ödeme hususunu ispatlayamadığı gibi, davacı tarafça bonoların rızaen verildiği de beyanla sabit olduğu, davalı şirket yetkilisinin davacı şirkete olan borcunu ödememesi hususunun davalı şirketin yetkilisinin davada taraf olmaması ve uyuşmazlığın şirkete sermaye koyma borcuna yahut ortaklık ile ilgili bir husustan kaynaklanmadığı, dosya kapsamındaki belgeler ile birlikte davacının davalıya aradaki sözleşmeden, kıymetli evraktan ve rotatif krediden kaynaklı olarak borçlu olduğunun tespit edildiği, ilk raporda bir kısım işlem hatalarının bulunduğu, ayrıca davacı defterlerine kaydedilmediği gerekçesiyle aradaki bonolardan kaynaklı...

        , mühendis ve mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapor neticesinde davacının davalıya 1.702.285,85 TL kredi borcunun, davacının davalıya aradaki hizmet ilişkisinden kaynaklı olarak 2.631.552,20 TL borcunun, finansman faturasındaki KDV den dolayı 20.700,00 TL borcunun kaldığının tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalıya verilen bonolara dair davacının ödeme hususunu ispatlayamadığı gibi, davacı tarafça bonoların rızaen verildiği de beyanla sabit olduğu, davalı şirket yetkilisinin davacı şirkete olan borcunu ödememesi hususunun davalı şirketin yetkilisinin davada taraf olmaması ve uyuşmazlığın şirkete sermaye koyma borcuna yahut ortaklık ile ilgili bir husustan kaynaklanmadığı, dosya kapsamındaki belgeler ile birlikte davacının davalıya aradaki sözleşmeden, kıymetli evraktan ve rotatif krediden kaynaklı olarak borçlu olduğunun tespit edildiği, ilk raporda bir kısım işlem hatalarının bulunduğu, ayrıca davacı defterlerine kaydedilmediği gerekçesiyle aradaki bonolardan kaynaklı...

          un şirket faaliyetinin devamı süresince sürekli olarak müvekkilinden şirketin iflas edeceğinden konkordato ilan etmeleri gerektiğinden bahisle defalarca kez şirkete sermaye aktarımı yaptığını, bu hususları ticari defterlere de işlemediğini, müvekkilinin şirkete ortak olduktan sonra kendisine hiçbir surette ticari defterleri inceleme yetkisi verilmediğini, bu hususta hiçbir açıklama da yapılmadığını, müvekkili davacı tarafından şirket hisseleri devralındıktan sonra davalının ortak olunan şirketle bağlantılı şirketlerinin de bulunduğunun tespit edildiğini, ortak olunan şirketin kullanmış olduğu ''...'' ismi ile kurulmuş ve davalı şirketle organik bağlantıları açık bulunan 3 şirketin daha bulunduğunu, bu şekilde şirketin kayıtlarıyla oynandığını, şirketin ticari defterleri ve yaptığı ticari işlemlerin gerçek olup olmadığı araştırıldığından davalının şirkete yapılan yatırımın gerçek anlamda şirket içerisinde kullanılıp kullanılmadığının tespit edileceğini, müvekkilinin hissedarı olduğu...

            Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada, taraflar arasında davacı limited şirket kurulmadan önce adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacı şirket ortakları ile davalı-karşı davacılar arasında davalı-karşı davacıların limited şirket kurulmadan önce yaptıkarı ödemelerin şirket için sermaye borcuna mahsup edileceği yönünde herhangi bir anlaşma bulunmadığı, davacı şirket ana sözleşmesinde de bu yönde hüküm bulunmadığı, davacıların şirket borcunu ihtarata rağmen ifa etmedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne, Davalı-karşı davacıların şirketten çıkartılmalarına, davalıların şirket ile ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlardan bilgi sorup araştırma yapmalarının şirket ortaklığından çıkarılma için yeterli olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmiştir. Birleşen dava bakımından asıl dava ile birleşen davanın tarafları ve konusu aynı olduğu, bu nedenle derdestlik dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

              kararın noterden tebliğine ilişkin örneği sunulmadığı, davalı şirketin ortağın ortaklıktan çıkarılmasını mahkemeden istemeden 03.03.2014 tarihli ortaklar kuruluna dayanılarak yapılan çıkarma kararı usulsüz olup yok hükmünde olduğu, bu sebeple, davacının, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin 03.03.2014 tarihli (02) sayılı ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğu, bu durumda zamanaşını söz konusu olmayacağından davanın kabulüne, ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir....

                Somut olayda mahkemece ispat yükü hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; ispat yükü davacıda olup davacının dava dışı şirkete sermaye koyma borcunun bulunmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Davaya konu olayda; davacı, borçlu şirkete ait ticari defterlere iddiasını ispat yönünden delil olarak dayanmıştır. Mahkemece dava dışı şirketin ticari defter ve belgelerinin ibrazı için gerekli işlemler yapılmış, davacı vekilince duruşmadaki beyanı ile şirket defterlerine ulaşılmadığı açıkça beyan edilmiştir....

                Davalı, sermaye koyma borcu bulunmadığını, ortaklıktan çıkarılma kararının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya esas sermaye borcunu ödemesi için ihtar çekilip 7 gün süre verildiği ancak çekilen ihtarın ve verilen sürenin yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  Buna karşın alacaklılara karşı sınırlı sorumlu olan ve şirket için sermaye yatırımcısı konumu ön plana çıkan komanditer ortağın ortaklık kârından elde ettiği pay Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca iştirak hisselerinden doğan kazançlar zümresine dahil olan menkul sermaye iradı hükmündedir. Olayda davacının adi komandit şirketin komandite ortağı olduğu, adi komandit şirketin limited şirketten kâr payı elde ettiği, davacının adi komandit şirketteki ortaklığı nedeniyle ticari işletme bünyesine limited şirketten intikal eden kâr payını şahsi ticari kazanç olarak elde ettiği ihtilafsızdır. Bu nedenle davacının ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu