Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davanın ticari nitelikte olmaması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkilinin hissesine düşen sermaye artırım bedelini ödediğine ilişkin iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, yapıldığı iddia edilen ödemenin... Lastikçilik San. ve Tic. A.Ş.'den talep edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/178 KARAR NO : 2022/420 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 29/01/2019 KARAR TARİHİ : 12/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İzmir Ticaret Müdürlüğü'ne ... Ticaret Sicil Numarası ile kayıtlı bulunan davalı ... Sistemleri İnş. ve .... San. ve Tic. AŞ'nin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin hisselerinin %10'unun müvekkiline, %20'sinin ....'a, %70'inin ise ....'a ait olduğunu, davalı şirketin bir bakıma aile şirketi olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalı şirketin çoğunluk hissesine sahip ...'...

      Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 25.10.2008 tarihli ortaklar kurulu kararının tarafların kabulünde olduğu, harcamaların davacının cari hesabından yapılmış olduğu, şirketin kuruluşundan itibaren yapılan harcamaların 11.540,94 TL olduğu, sermaye payı ödemesinin 9.750,00 TL olduğu, kalan 1.790,94 TL'nin ortaklar kurulu kararı gereği sermaye payı taahhüt ödemesi olması gerektiği, harcamaların %50 olarak dağılımı yapıldığında her bir ortak için 5.770,47 TL sermaye taahhüt hesabının bulunduğu, şirketin kuruluşu sırasında yapılan harcamaların şirket defterlerine kaydedildiği, ortaklar kurulu kararına göre şirketin kuruluş öncesi ve kuruluş giderlerinin şirket ortaklarının hisseleri oranında harcandığı, bu sebeple davacının sermaye koyma borcunu davalıdan isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

        Şti unvanlı bir şirket kurduklarını, ortaklık ana sözleşmesi uyarınca ortakların pay dağılımı ana sermaye 100.000 kabul edilerek ... 33, ... 33, ... 34 pay olmak üzere taahhüt edildiğini, ortaklığın 10/12/2019 tarihinde kurulduğunu, şirketin konusunun yolcu taşımacılığı yapmak üzerine oluşturulduğunu, ortakların ayın sermaye koyma taahhüdü olarak ticari ve binek araçlar olmak üzere her bir ortağın ortaklığa bir adet araç satın almasını öngördüklerini, şirket ana sözleşmesi uyarınca ortakların pay dağılımına ve sermaye koyma yükümlülüğüne göre her bir ortak şirkete boş senet imzalayarak sermaye koyma borcunu senede bağladığını; ancak ortaklığın henüz kurulmadan (tüzel kişilik kazanmadan) önce senetler düzenlendiğinden senedin lehtarı ve pek çok unsuru belirtilmeksizin yalnızca bedel kısmı ile imzaları mevcut halde ortaklığa tevdi edildiğini, ortakların bu senetleri imzalayarak sermaye koyma taahhütlerini bir de senede bağlayarak birbirlerine karşı; ortaklık iradelerini, iyiniyetlerini ve...

          İstanbul nezdinde kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) faaliyet gösteren, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatın tüm gereklerini yerine getirerek lisans belgesini alan bir yatırım kuruluşu olduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında 14.12.2021 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmede Müvekkil Aracı Kurum “YATIRIM KURULUŞU”, davalı ise “MÜŞTERİ” sıfatıyla yer aldığını, davalı, Müvekkil Şirket ile imzalamış olduğu 14.12.2021 tarihli sözleşme uyarınca ...A.Ş. (“ ... ”) nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında (“VİOP”) alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketin, bu işlemlerde sadece davalının alım satım emirlerini Borsa İstanbul nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, fazlaya, faize, faiz oranlarına, kura, kur farklarına, munzam zarara, hesap hatalarına, TBK....

            İstanbul nezdinde kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) faaliyet gösteren, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatın tüm gereklerini yerine getirerek lisans belgesini alan bir yatırım kuruluşu olduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında 14.12.2021 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmede Müvekkil Aracı Kurum “YATIRIM KURULUŞU”, davalı ise “MÜŞTERİ” sıfatıyla yer aldığını, davalı, Müvekkil Şirket ile imzalamış olduğu 14.12.2021 tarihli sözleşme uyarınca ...A.Ş. (“ ... ”) nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında (“VİOP”) alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketin, bu işlemlerde sadece davalının alım satım emirlerini Borsa İstanbul nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, fazlaya, faize, faiz oranlarına, kura, kur farklarına, munzam zarara, hesap hatalarına, TBK....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirket yönetiminin sorumluluğundan bahsedebilmek için şirket zararının mevcut olması gerektiği, el koyma tarihi itibariyle yapılmış bir inceleme ve tespitin olmadığı, apel ödemesinin yapılmadığı gerekçesiyle dava açılmış ise de, apel ödemesinin yapılmamasından doğan zararın el koyma tarihi itibariyle tespit edilemediği ve el koyma tarihi itibariyle şirket zararının doğduğunun net bir şekilde kanıtlanamadığı, kaldı ki incelemeye tabi tutulan defter kayıtlarına göre şirket ortaklarının sermaye tahaahhüt borçlarının yasal süresi içerisinde ödedikleri davalıların sorumlu tutulduğu fiktif apel ödemesi dayanağının denetim raporlarında saptanan kasa açığına ilişkin raporun olduğu ve bu rapora göre davalıların apel ödemelerini yapmadıkları halde ödemiş gibi gösterildiği hususunun ileri sürüldüğü, ancak davalının incelenen yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu lehlerine delil vasfında olduğu...

                Hukuk Dairesince verilen 27/12/2017 tarih ve 2017/688-2017/879 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı şirket ortaklar kurulu tarafından 28.01.2010 tarihinde alınan kararla, 500.000 TL tutarındaki tamamı ödenmiş sermeyenin 2.000.000 TL’ye yükseltildiğini, anılan kararda davacı şirketin %10 oranında ortağı olan davalının da imzası bulunduğunu, söz konusu karara istinaden davalının hissesine düşen 150.000 TL ek sermaye koyma borcu altına girdiğini, taahhüt edilen sermaye tutarının zamanında ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Küçükçekmece 4....

                  DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ileride Konya ilinde kurulacak bir şirkete davalıdan edindiği ve davalı şirkete ait 92 adet hisse senedini ayni sermaye olarak koyacağını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirket uhdesindeki hisselerinin ayni sermaye değerlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; henüz kurulmamış bir şirkete sermaye konulmasının mümkün olmaması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, olmadığı taktirde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir. III....

                    Dr. ... ve İç Denetçi Dr. ... tarafından düzenlenen raporda, davalı şirket merkezinde gerçekleştirilen yerinde inceleme ve sonrasında şirket mali müşaviri ve yetkililerince Ortaklara Borçlar hesap kayıtlan ve bu kayıtlara ilişkin belgeler -kanuni saklama süresinin dolduğu gerekçesiyle - Heyetimize ibraz edilmediğinden, davalı şirket ortaklarından ...'...

                      UYAP Entegrasyonu