Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şirket sermaye koyma borcu kapsamında ödenip ödenmediğinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı şirket bir anonim şirket olup, TTK’nun 269. maddesi uyarınca borçlarından dolayı yalnız mamelekiyle sorumlu bulunup, ortakların sorumluluğu ise taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır.Yine anılan Kanun’un 140. maddesinde her ortağın usulüne uygun tanzim ve imza edilmiş şirket mukavelesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu düzenlenmiştir.Anılan maddeler ile ortakların sermaye borçlarını yerine getirme zorunluluğuna ve sermaye borçlarının ortaklardan tahsili usulüne ilişkin olarak çeşitli maddelerdeki (TTK’nun 405 ve devamı maddeleri gibi) düzenlemeler göz önüne alındığında ortaklar şirkete karşı sermaye borcunu ödemekle yükümlü olup, bu yükümlülüklerine uymamaları halinde şirkete tazminat isteme hakkı da tanınmıştır.Borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu malvarlığı ile sınırlı bulunan anonim şirketlerin bu nedenle de sermayelerinin 3. kişiler için bir teminat ve şirketin mali gücünün ölçüsü yönünden de önemli...

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "....Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile davacı ve davalı arasında ticari defter ve kayıtlara yansıyan bir ticari ilişkinin varlığı tespit edilememekle birlikte ortada imzası inkar edilmeyen bir makina kiralama sözleşmesi ve bu sözleşmeye dayanak olarak düzenlenmiş bono bulunduğu, esasen makina kiralama sözleşmesine konu makinaların 2015 yılından bu yana davacı şirketin elinde olup kullanıldığı, bu makinaların teşvik belgeleri olup davalı adına kayıtlı makinalar olduğu, her ne kadar davacı tarafça söz konusu makinaların şirketin eski imza yetkilisi Halit Balkan tarafından sermaye koyma borcuna karşılık şirkete getirildiği ileri sürülmüş ise de davacı şirketin sermaye arttırım kararının 11/04/2017 tarihli olup sermayenin tamamının daha önce ortaklardan alınan (ortaklara borçlar)hesabından karşılandığı, Halit Balkan'ın şirkete nakit sermaye borcunun bulunmadığı, davalı adına...

      koyma borcuna karşılık olarak verildiğini, ...'...

        Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şirket ana sözleşmesinde ortakların müşterek imzaları ile yapabilecekleri işlemler ve münferit imza ile yapabilecekleri işlemlerin tek tek düzenlenmiş iken, davacının 06.10.2011 tarihinde vekili aracılığıyla şirketin konusunu teşkil eden iş yeri açma ve çalışma ruhsatını dava dışı üçüncü kişiye devir ettiği, davacının noterlik kanalı ile davalıya sermaye koyma borcunu yerine getirmesi için yapmış olduğu ihtarların 30.09.2011 ve 18.10.2011 tarihli olduğu, şirket konusunu üçüncü kişiye devir eden davacının davalı ortaktan sermaye koyma borcunu yerine getirmesini istemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, şirketin durumunun kötüleşmesine sebep olan kişinin davacı olduğu, kusurlu olan ortağın haklı nedenlere dayanarak şirket feshini isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir....

          itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, ortaklığın tasfiyesi ile %20 ortaklık payına karşılık gelen tasfiye payının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Davalı alacaklının, davacı üçüncü kişiye gönderdiği haciz ihbarnamesindeki davacı üçüncü kişinin borçlu şirkete olan borcunun dayanağının, borçlu anonim şirketin yönetici ortağı olan davacının kötü yönetimi nedeniyle tazminat ödeme sorumluluğuna ve sermaye artırımından kaynaklanan sermaye koyma borcuna dayandığından, 6545 sayılı kanun ile 5235 sayılı kanunun 5. maddesinin 3. bendinde yer alan yasal düzenlemeler nedeniyle anonim şirket yönetici ortağının sorumluluk davasına heyet halinde bakılması gerektiği kanaatiyle, davaya heyet olarak bakılmasına karar verilmiştir. İhbarnamenin gönderildiği icra takibi, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu şirkete karşı kambiyo senedine dayalı olarak yapılmış bir takip olup, TTK’nın 4. maddesi kapsamında ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının da ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, Yargıtay 19....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi halinde şirketin ortağa karşı icra takibi yapacağı veya ortağın ıskat edilmesi yoluna gideceği, şirket tarafından sermaye koyma borcunun yerine getirilmesi için her ikisinin de yapılmadığı, ortakların dava açabilmeleri için yönetim kurulu üyelerinin genel kuruldaki ibra oylaması sırasında olumlu oy vermemiş olmaları gerektiği, sermaye koyma borcu nedeniyle ortakların temerrüdünün oluştuğu 01/05/2000 tarihinden sonra şirketin 02/08/2000, 20/07/2001 ve 10/06/2002 tarihinde olmak üzere 3 ayrı tarihte 3 ayrı genel kurul toplantısı yaptığı, belirtilen genel kurul toplantılarında yönetim ile denetim organlarının ayrı ayrı ibra edildiği, genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin gizledikleri veya yaptıkları kusurlu bir işlemin tespit edilemediği, davalıların kendi kusurları ile davacı şirkete vermiş oldukları herhangi bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar...

              Maddesinde şirket sermayesine ilişkin, 7. İlanlara ilişkin düzenlemelerin yapıldığı, davacının ana sözleşmenin 6. Maddesi ile üstlendiği 45.000,00 TL sermaye koyma borcunu yerine getirmediği, Konya . Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya sermaye koyma borcunun ödenmesi için ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ıskata yetkili organ olan yönetim kurulu tarafından davacı ...'e sermaye ödenmesine ilişkin davet ihtarının (apel işleminin) TTK'nun 481. Maddesi ve şirket ana sözleşmesinin 7....

                nın sermaye payını ödemediğini iddia etmekle birlikte, davacının davalı şirket ortağı olarak sermaye payının 110.000,00 TL olduğu, defter kayıtlarında sermayenin ödendiğine ilişkin bir kayıt veya ödeme belgesine ilişkin tespit de yapılamadığı, ancak, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanlarının sorgusunda sermayeye ilişkin tescillerin yapılmış olduğu, ödenen sermayenin fiilen davacı tarafından mı yapıldığı noktasında dosyaya sunulmuş bir belge olmadığı, yıllık olarak şirket tarafından vergi idaresine verilmiş olan Kurumlar Vergisi Beyannameleri ekinde yer alan bilançolarına göre, ödenmemiş sermaye hesabında bir borç kaydının bulunmadığı, sermaye hesabında sermayenin tamamının alacak kaydının bulunmuş olmasının, sermaye taahhüdünü yerine getirmiş olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davalı şirket ana sözleşmesinin kar dağıtımına konu 11.maddesi," Şirketin safi karı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktardır....

                  UYAP Entegrasyonu