Diğer taraftan, bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, ... 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, ... 1975, s. 209 ). Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4....
Diğer taraftan, bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, ... 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, ... 1975, s. 209 ). Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4....
Grup Laboratuar AŞ'nin ortakları olduğunu, ortaklığın imza ile yetkilisinin davalı ..., diğer davalıların şirket ortağı ve şirket çalışanı olduğunu, davacıların murisi ... ’nun şirketin nakit para ihtiyacını karşılamak için borç verdiğini, borç tutarının takip tarihi itibari ile 508.323,68 TL'ye ulaştığını, borç ödenmeyince ... . İcra Müdürlüğünün 2011/3379 sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine hacze gidildiğinde şirket binasının boşaltılmış olması nedeni ile haczi kabil mal bulunamadığını, haciz zabtının İİY. 105. madde anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu, bu nedenle eldeki davanın, davalı şirket ortakları aleyhinde açıldığını ileri sürerek 508.323,68 TL'nin takip tarihi olan 22/08/2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 11/04/2022 KARAR TARİHİ : 28/09/2023 GEREKÇE TARİHİ : 19/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkilinin davalı şirketin %50 hissedarı olduğunu, diğer ortağın ise müvekkilinin eski eşi ... olduğunu, diğer ortağın davacının şirkete gelmesine engel olduğunu, müvekkilinin eski eşinden Gaziantep 6. Aile Mahkemesinin 2016/.... Esas 2017/... Karar sayılı dosyasıyla boşandığını ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin evlilik birlikteliği içinde ortağı olduğu şirkete diğer ortak ...'...
A.Ş'ye verilip verilemediğinin tespit edilmediğini bildirmiştir.Davacı tarafça ibraz edilen ödeme kayıtları ve faturalarla davalı ve dava dışı şirket arasında adi ortaklığın mevcut olduğunun sabit olduğu ileri sürülmüş ise de, takibe ve davaya konu faturaların ... AŞ adına kesilmediği, davacının ticari ilişki içinde bulunduğu ... AŞ olduğu, ...Tic A.Ş.'...
Şirketi ve ... ile ticari ilişkiye girerek ve kefil olarak ... adına bankalara ipotek verdiğini, Senedin ortaklığın borcu karşılığı düzenlenmediğinin alacaklı tarafça da bilindiğini beyan ederek davalılar tarafından Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında takibe konulan kambiyo senedi sebebiyle davacı İş Ortaklığının Borçlu olmadığının tespiti ve İİK 72/2. maddesi çerçevesinde uygun görülecek teminat karşılığı icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ni kurduklarını, şirket müdürü ve tasfiye memuru olan davalının, şirketin fiilen sona ermesine yol açacak tasarruflarda bulunduğunu, şirketin tasfiye memuru olan davalının ortaklığın hesabından bir kısım usulsüz ve şüpheli para aktarımları yaptığını, ortaklığın müşteri çevresini kendi şirketlerine aktardığını, ortaklığın araçlarını kendi şirketine devrettiğini, ortaklığın işçilerini kendi şirketlerinde istihdam ettiğini, gizli şekilde aynı amaç ve faaliyet alanında şirket kurduğunu ve ticari faaliyet yaptığını, ortaklığın ticaret ünvanı ve adresini tek ortaklı şirketlerinin ticaret unvanı ve adresi olarak kullandığını, ortaklığın kar payı dağıtımında usulsüzlük yaparak haksız kar payı aldığını, ortaklık adına alınan banka kredilerini kendi şirketlerine aktardığını ve şahsi malvarlığı edindiğini, tasfiyede ortaklığın değerlendirilmemiş malvarlığı unsurlarını dikkate almamak suretiyle bağlılık yükümlülüğüne, sadakat yükümlülüğüne, rekabet yasağına, dürüstlük ilkesine, ortaklığın amaç ve menfaatine...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusunın bir miktar paranın ödenmesi olan alacak veya tazminat davası olmadığını, davanın 7194 sayılı kanunu'nun 41.maddesi uyarınca ortaklığın tespiti davası olduğunu, tespit davalarının, dava şartının zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin kapsamı dışında tutulduğunu, davanın ticari nitelikte bir dava ise de her ticari davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını, Türk Ticaret Kanunu'nun "Dava Şartı Olarak Arabulucuğu" düzenleyen 5/A maddesi "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmü ile açıkça ticari davalardan yalnızca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiğini, bu sebeplerle de dava açılmadan önce uyuşmazlıkla...
CEVAP :Davalı vekili; davacı şirket ile müvekkili şirketin 2013 senesine kadar ortakları aynı olan iki ayrı şirket olarak faaliyet gösterdiğini, 2013 senesinde ortakların şirket ortaklıklarını ayırmaya karar vermesi ile ortaklar arasında imzalanan 01.02.2013 tarihli “Ayrılma Protokolü” başlıklı belge ile ortaklığın sona ermesinin ne şekilde yapılacağı ve hüküm ve sonuçları düzenlendiğini, protokolde taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin ne şekilde tasfiye edileceğinin düzenlendiğini, buna göre tarafların şirket bilançolarını birbirlerine açıklayarak kar/zarar durumuna göre hesap mutabakatı yapılacağı ve taraflardan herhangi birinin alacağının mutabakatın yapılması ile muaccel hale geleceği ve ödemelerin de bu mutabakata göre yapılacağının açıkça düzenlendiğini, ancak müvekkil tarafından tüm hesap ve bilançolar davacı tarafa sunulmuş ise de davacı tarafça hesap ve bilançolar müvekkile ibraz edilememiş dolayısı ile taraflar arasında protokole göre herhangi...
Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kâr payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....