Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/103 Esas KARAR NO : 2021/478 DAVA : Ticari Şirket ( Fesih ve Tasfiye ) DAVA TARİHİ : 26/02/2020 KARAR TARİHİ : 09/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket ( Fesih ve Tasfiye ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı -------- ve şirketin tek ortağı ve müvekkilinin murisi ---- tarihinde vefat ettiğini, davalı şirketin tek ortağı ve müdürü muris ----geride mirasçısı olarak müvekkili----- birlikte ---- kaldığını, tek ortak murisin vefatı akabinde ---- tarihinden bu yana müvekkilinin, davalı şirketin ---- sahibi ortağı olduğunu ve şirketin her biri --- sahip dört ortaktan oluştuğunu, şirketin ---- hissesine sahip----- girmemiş ve müvekkilinin vesayeti altında olduklarını, iki küçük mirasçı için ---- sayılı dosya ile kayyım atanması için dava açıldığını, ancak mahkemenin ---- davanın reddedildiğini, ------sayılı karar ile müvekkilinin küçüklerin mallarını yönetmeye haiz olduğundan...

    Dar Internatıonal" markasına karşı davalı tarafından ...A.Ş. adında ikinci bir şirket kurularak, "..." markasının seçilmesinin tamamen kötüniyet içerdiğini, , işbu hususun dahi davalının ... isimli Şirkete ilişkin temsil yetkisini kötüye kullandığını ve söz konusu temsil yetkisinin kaldırılması gerektiğinin açık bir biçimde gösterdiğini, davalının davranışları TTK madde 613 ve 626 hükmü uyarınca kusurunu ortaya serdiğini, Zira TTK madde 613 hükmü ortakların şirket çıkarına aykırı ve "özellikle kendilerine özel bir menfaat sağlayan ve şirket amacına zarar veren" faaliyette bulunmasını bağlılık yükümlülüğüne aykırılık olarak düzenlediğini, keza, TTK 626 hükmünün açıkça; limited şirket müdürlerinin rekabet yasağını düzenlediğini, aynı zamanda şirketi tam temsil ve ilzama münferiden yetkili müdür olan şirket ortağının davranışlarının TTK uyarınca kusurlu olduğu izahtan vareste olduğunu, davalının temsil yetkisini kötüye kullanmak suretiyle , ......

      "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 23.05.2012 gün ve 2010/537-2012/218 sayılı kararı onayan Daire’nin 30.10.2013 gün ve 2013/1865-2013/19111 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili asıl dava ve birleşen davada, müvekkilinin %15 oranında hissedarı olduğu davalı şirketin müdürü ve % 85 oranında hissedarı olan birleşen davanın davalısı ...’ın, aynı iş kolunda ticari faaliyet gösterip kendisine ait bir dershane işleterek rekabet yasağına aykırı davrandığını, şirket genel kurul toplantılarını yapmadığını, kötüniyetli olarak müvekkiline şirketin kâr zarar durumu hakkında bilgi vermediğini, kendi yakınlarını şirkette istihdam ettiğini, şirket ortak...

        de ki ana sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle Songül Sonyol'un azli ve şirkete kayyım olarak atanmasını talep etmiş, bilahare 14.12.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini ıslah ederek davalı Songül (Sonyol) Boyacı'nın Pako Ltd. Şti.'nin faaliyet alanını değiştirdiğini, mimarlık alanında faaliyet göstermek için açılan şirketin alkollü restaurant olarak faaliyete geçtiğini ve academico kira sözleşmesini 05.11.2018 tarihinde feshettiği, aynı zamanda davalı şirket ortağının başka bir şirketin haklarını gözeterek rekabet yasağını ihlal ettiğini belirterek, bu nedenlerle T3'nın ortaklıktan çıkarılmasına ve imza ve şirketi temsil yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, limited şirket ortağının 6102 sayılı TTK'nın 640/3 maddesi uyarınca ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece; davalının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davayı şirket açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Limited şirket ortağının çıkarılmasına ilişkin yasal düzenleme 6102 Sayılı TTK nın 640. Maddesinde öngörülmüştür. Bu yasal düzenleme gözetildiğinde limited şirket ortağının diğer ortak aleyhine haklı sebeple çıkarma davası açması olanaklı değildir. Davacının ve davalının, dava dışı ... Şti'nin ortakları oldukları anlaşılmaktadır. Böyle bir davanın ancak .... Şti. tarafından açılması gerekir. Somut olayda, davacı ortağın şirket adına açtığı bir dava da bulunmadığından aktif husumet yönünden davanın reddi gerekmektedir....

          nun davacının da miras yolu ile hissedar olduğu davalı şirketin asıl faaliyetinin bulunduğu akaryakıt istasyonunun kira sözleşmesini ve bayilik sözleşmesini fesih ederek, eşi ve kendisine ait olan diğer bir şirket ile aynı gün yeni bir sözleşme yaptığı ve kira sözleşmesini de yeni şirkete devrettiği, bu devirle davalının şirket faaliyetini tamamen sonlandıracak bir hale sokmuş olduğu, tüm işletmeyi diğer şirkete devrettiği, bu durumun şirket müdürünün hem özen yükümlülüğünün ağır bir şekilde ihlali hem de işlem yapmama ve rekabet etmeme yasaklarını çiğnendiği, bağlılık yükümlülüğünün açıkça ihlal edildiği, TTK 630. maddesi gereğince davacının şirket ortağı olarak bu davaya açmaya hakkı olduğu, şirket müdürünün azli için hakli sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle ...'...

            Şti. müdürü olan davalının şirketteki temsil yetkisinin kaldırılmasını, müdürlükten azlini ve dava sonuna kadar imza yetkisinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, Dairemizin bozma ilamında ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/676 ve ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/298 Esas sayılı dosyalarında da davalının müdürlük görevinden azlinin talep edildiği, anılan dosyaların incelenmediği, 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca aynı davanın daha önceden açılmış ve görülmekte olmasının dava şartı olduğu, bu itibarla anılan dosyaların kesinleşip kesinleşmediği, davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiğine işaret olunmuş ise de, mevcut dosya kapsamına göre ... 4....

              İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; her ne kadar yerel mahkemece yaklaşık ispat olmadığı gerekçesi ile tedbir taleplerinin reddi yönünde ara karar kurulmuşsa da, dava dilekçelerinin ekinde sundukları delillerin açıkça yaklaşık ispat niteliğinde olduğunu, verilen kararın kaldırılarak tedbir taleplerinin kabulüne dair yeniden karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, limited şirket müdürünün azli davasında tedbiren davalının şirket işçilerinin çıkışlarına dair SGK da yaptığı işlemin iptali, Yedaş ve Yepaş 'a davalı ortak tarafından elektrik kesintisi için yapılan başvuruların iptali, şirkete ait demirbaşların 3. kişilere devrinin önlenmesi, davalı ortağın şirketin aleyhine işlem yapmasının önlenmesi ve dava sonuçlanıncaya kadar davalının müdürlük görevinden azli istemine ilişkindir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı T4'in davalı şirketteki müdürlük görevinden haklı nedenle azli, şirket ortaklığından çıkarılması ve davacıya ödenmeyen kar payının ödenmesi talebine ilişkin davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

              in müvekkil firmanın ortağı olmasına rağmen müvekkili firma aleyhine iş ve işlemler yaptığını, Adi Ortaklık idare kurulunun müvekkili firmanın ticari defterleri ve cari hesabı inceleme yetkisini de kısıtladığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, adi ortaklık idare kurulunun azli talebine ilişkindir. Davacı adi ortaklık idare kurulunda davacı şirketin ortağı olan ...’in davacı adına temsilci olarak atandığını, ... A.Ş. adına ise ...’ın temsilci olarak atandığını, ... ile diğer ortak arasında husumet olduğunu ileri sürerek adi ortaklığın temsil ve idaresi yetkisinin kaldırılmasını istemektedir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nın 389/1....

                UYAP Entegrasyonu