, rayiç bedele uygun olmayan alışverişler olduğunu, davalının şirket müdürlüğünden azli ve müdürlük yetkilerinin kaldırılmasına ve tedbiren şirkete kayyım atanmasına, ihtiyati tedbir yolu ile şirkette mevcut kasaya, defterlere ve tüm belgelere el konulmasını ve elden çıkarılan mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü,------ şirket müdürlüğünden azlini ve şirket müdürlüğü yetkisinin kaldırılmasını. tedbiren kayyum atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık, müdür olan davalı ...’ın bu görevinden azlini gerektirir haklı nedenin var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, davacıların öncelikle şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren haklı sebeplerin varlığını ispat etmesi gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.05.2012 tarih ve 2012/153-2012/175 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %80 oranında pay sahibi olduğunu, şirketin ortakları kurulunun toplanması talebiyle müvekkili tarafından ihtarname tebliğ edildiğini buna rağmen toplantıya davet edilmediğini ileri sürerek, şirket ortaklar kurulunun şirket müdürlerinin idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması ve şirketi idare ve temsile yetkili yeni müdür atanması gündemiyle toplanması için toplantıya çağrılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, şirket yöneticisinin azli ve şirket yöneticisi hakkında açılan sorumluluk davasına dayalı tazminat olup her iki davanın da azli istenen ve tazminat talep edilen şirket yöneticisi hakkında açılması gerektiği, bu nedenle davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, araç satışlarından elde edilen gelirlerin şirket defterlerine işlenmediği, satılan araçların kaydının defterlerden düşülmediği, bankadan alınan kredinin bir kısmının davalı şirket müdürü uhdesinde kaldığı, kredi alınan bankalara ait ekstreler ile ve banka kayıtları ile şirket ticari defter ve belgelerin uyumlu olmadığı anlaşılmakla TTK 630. Maddesine göre şirket müdürünün azli için haklı sebep oluştuğu sonucuna varılarak 108.660 TL şirket zararının davalı yöneticiden alınarak şirkete ödenmesine, davalı ...'nın şirket müdürlüğü görevinden azline, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
in şirket bünyesinde hiçbir şekilde fiili olarak bulunmamasına ve şirkete hiçbir katkısı bulmamasına rağmen, davacı- karşı davalı tarafça hukuka aykırı bir şekilde sürekli kendisine havale yapılarak para çıkışı yapıldığını, ...'in şirkete hiçbir katkısı bulunmaması ve ...'in ticaret sicil kayıtlarında ikametgah adresinin Aksu/Antalya olması sebebi ile müdürlük görevinden azledilmesi gerektiğini beyanla müdürlük görevinden azline, davacının şirket hesabından kendi hesabına gönderdiği bedellerin şirkete ödenmesini talep etmiştir....
olduğu, davalı müdürün bu sorumluluğunu da yerine getirmediği, tüm bu hususlar ve belirtilen yasa maddeleri gözetildiğinde davalı şirket müdürünün müdürlük görevinden azli koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 34846 sicil sırasında kayıtlı Bilge 2 Çevre ve İş Güvenliği Eğitim Özel Sağlık Hizmetleri Tic....
in şirket yöneticiliğinden azline karar verilmesi halinde her ne kadar dava dilekçemizde başka bir yönetici (.....) bulunduğu için ayrıca kayyım tayinine yer ve gerek olmadığına dair beyanda bulunmuş isek de, bize göre yöneticinin azli halinde mahkemenin zorunlu olarak ve re'sen yönetim kayyımı ataması gerektiğini de düşünüyoruz dedi...." şeklinde beyanda bulunmuştur. CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; .......
müvekkil, müdüre duyulan ticari güven uyarınca şirketin ticari faaliyetleri için sair ödeme yükümlülüklerine de katlanılmış; öyle ki; yurt dışından u.b.c adına fabrika kurulum malzemeleri ve çeşitli sair demirbaşlar da sipariş etmiş ve şirkete ait fabrika sahasına bunların teslimini sağlamıştır. ancak bir süre sonra şirket müdürü T4’a ulaşamaz olmuş; diğer şirket hissedarları ile temas kurmak istediğinde ise hissedarlardan birinin yurt dışında olması; diğerinin de T4 ile baba-oğul olması nedeniyle sağlıklı bir iletişim kanalı elde edememiş ve şirketle ilgili konularda süreç içerisinde davalının fiil ve eylemleri ile pasifize edilmiştir. tüm bunlardan sonra müvekkil, işbu davada azli istenen şirket müdürü, ilgili şirket müdürünün oğlu mustafa çakmak ve ilgili şirket u.b.c adına 28.12.2022 tarihinde avukat T5 imzalı ihtarnameyi tebellüğ etmiş ve şaşkınlığa kapılmıştır (ek-2; davalı tarafından gönderilen 28.12.2022 tarihli ihtarname) . zira bu metinde müvekkilin eski hissedara borcu olduğu...
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Dava şirket müdürünün azli ,ödenmeyen kar payının tespiti ile ödenmesi ve ayrılma akçesi karşılığında müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi davası olarak açılmış, diğer davalar tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmiş, dava dilekçesinde sadece ...'in eylemlerinden bahsedildiğinden azil davasının bu yöneticiye karşı açıldığı kabul edilerek bu davaya şirket müdürü ... ...'nun azli davası olarak devam edilmiştir. Celp edilen sicil kayıtlarından ... ve ... ...'nun şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmıştır....
Maddesinde belirtilen yükümlülüklerin ağır ihlali olarak kabulü ve müdürün haklı nedenle azli şartlarının varlığını kanıtladığı, bu nedenle davalının dava dışı ---------- Müdürlüğünden azli talebinin kabulü, fakat ticari şirketlerde müdürlük atanması işleminin, ancak şirket genel kurulunun devredilemez yetkisi kapsamında olup, mahkemenin genel kurul yerine geçerek şirket müdür ataması yapmasına TTK'nın cevaz vermemesi nedeniyle mahkemece müdür atanması talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....