WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin), Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 08/12/2022 KARAR TARİHİ : 17/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin), Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmaları Asıl davada davacı vekili 08/12/2022 tarihli dilekçesi ile davalı şirket ve davalı ... aleyhinde açtığı davada ... ile anlaşmalı boşanmalarına ilişkin Sakarya ...Aile Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı kararı eki kabul edilen protokolde .. ... Şti'nde bulunan hisselerinin davacıya bedelsiz devrinin kararlaştırıldığını, kararın kesinleşmesine rağmen...'in hisseleri devretmeye yanaşmadığını ve ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, bu süreçte...n şirketteki %50 hissesinin tamamını oğlu davalı ...e devrettiğini, davalı ...'...

    ŞTİ' ne ait 2011 yılı Ticari Defterleri üzerinde yapılan inceleme ve hesaplamalarda Şirketin ÖZKAYNAK Defter değerinin ... itibari ile 107.359,08.TL olduğu, davacımn Şirketten ayrılmasına karar verilmesi durumunda, Şirketin Defter değeri üzerinden hesaplanan ayrılma payının 103.483,42TL olacağı, Şirketin 30.11.2011 tarihinden itibaren Fiilen Merkez adresinde olmadığı, şirketin AKTİFİ (Varlıkları)mn mevcut olup olmadığının tespit edilemediği, Davacının dava konusu ettiği alacak talebinin Şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, ayrılma payının belirlenmesi ve tahsili" olduğu, _Davacmm Şirkete ortak olmak için ödediği tutarın Borç para niteliğinde olmadığı, şirkete ait diğer ortakların hisselerini alarak şirket ortağı olduğu, bu işlemlerin de Şirket kayıtlarında Türk Lirası olarak kaydedildiği....

      Maddesi -------- Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. (3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir. (4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır....

        ndeki %50 şirket sermaye payının, boşanma davasının kesinleşmesine müteakip vekil edeni ...' a devredileceği karşılıklı olarak kararlaştırıldığını, ...Aile Mahkemesinin de boşanma protokolünü esas alarak aynı doğrultuda karar verdiğini, davalının, boşanma protokolüyle devretmeyi taahhüt ettiği, ancak bugüne kadar devre yanaşmadığı şirket sermaye payının vekil edeni adına devir ve tescili için işbu davayı açma zorunluluğu olduğunu, davanın konusunun, şirket sermaye payının devrine ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki evlilik birlikteliği içerisinde edinilen ve davalı adına kaydettirilen şirket hissesinin, boşanma protokolü doğrultusunda davacı adına devir ve tescili talepli davalarda, Yargıtay ......

          GEREKÇE: Dava muris muvazaasına dayalı şirket pay devrinin iptali ve miras payı oranında tescili olmadığı takdirde tenkis ve alacak istemine ilişkindir. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK'nun 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz....

            DAVA : Ticari Şirket genel kurul toplantıya çağrı DAVA TARİHİ : 01/09/2021 KARAR TARİHİ : 06/04/2022 YAZIM TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket genel kurul toplantıya çağrı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin davalı şirketin %50'sine sahip hissedar olduğunu, davalı şirketin kurulduğu günden beri genel kurul toplantılarının yapılmadığını belirterek müvekkillerinin davalı şirket genel kurul toplantıya çağrı için yetki verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı adına usülüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya yazılı cevap verilmemiştir. KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava hukuki niteliği itibarıyla; davacıya genel kurulu toplantıya çağırmasına izin verilmesi davasıdır. İnegöl Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirket kayıtları celp edilmiştir....

              Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, B-2)Davalı ---- karşı açılan davanın kabulü ile davaya konu---- tekabül eden şirket payının davalı ---- verilmesine, C)---- açılan davanın kısmen kabulü ile, C-1) Davaya konu--- tekabül eden şirket payının davalı----verilmesine, C-2) Fazlaya ilişkin talebin reddine, Ç)---- açılan davanın kabulü ile davaya konu --- tekabül eden şirket payının davalı --- verilmesine, D)--- yönünden açılan davanın kabulü ile davaya konu--- tekabül eden şirket payının davalı --- verilmesine, E)--- Yönünden açılan davanın kabulü ile davaya konu--- tekabül eden şirket payının davalı --- verilmesine, F----açılan davanın kabulü ile davaya konu --- eden şirket payının davalı --- verilmesine, G-Davalılar ----karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 8-Kâr payı alacağı istemi ile ilgili davanın incelenmesi, değerlendirilmesi ve sonuç: Davacı, dava dilekçesi ve sonraki beyanlarında davalı şirketlerden olan kâr payının...

                Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ana dava yönünden gerçek kişi davalıların şirketin fesih ve tasfiyesi davasında davalı sıfatlarının bulunmadığı, şirket aleyhine açılan fesih ve tasfiye davasında ise haklı nedenlerinin kanıtlanamadığı, ortaklık payının ödenmesi sureti ile ortaklıktan çıkarılma davasının davacısı şirket olup, gerçek kişi ortakların davacı sıfatları olmadığı, şirket tarafından açılan davanın ise kabulünün gerektiği gerekçeleriyle asıl davanın davalılar ... ve ... yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, davalı şirket yönünden reddine, karşı davanın karşı davacılar ... ve......

                  Olayda, davacının adi komandit şirkette komandit ortağı olduğu husunun ihtilafsız olduğu, adi komandit şirketin limited şirketten elde ettiği kâr payının adi komandit şirketin ortaklarına yansımasının davacının adi komandit şirket ortağı olma statüsüne dayandığı ve adi komandit şirketin tam mükellef kurum statüsünü haiz olmadığı, Gelir Vergisi Kanunun 37. maddesine göre komandit ortağın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi göz önüne alındığında yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır....

                    Olayda, davacının adi komandit şirkette komandit ortağı olduğu husunun ihtilafsız olduğu, adi komandit şirketin limited şirketten elde ettiği kâr payının adi komandit şirketin ortaklarına yansımasının davacının adi komandit şirket ortağı olma statüsüne dayandığı ve adi komandit şirketin tam mükellef kurum statüsünü haiz olmadığı, Gelir Vergisi Kanunun 37. maddesine göre komandit ortağın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi göz önüne alındığında yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu