ye ait vergi levhası da dahil olmak üzere birçok resmi evrak olduğunun tespit edildiği ve davacı tarafından dosya borcunun ödendiği ve davacı tarafça işbu dosyaya karşı da istihkak davası ikame edilmediğini, borçlunun ticari defterlerinin incelenmediği,davacının ise uyaptan gönderilen verilerle ticar defterlerinin yetersiz incelendiğini,ticari deftrelerin ispat niteliğinin araştırılmadığını,eksik inceleme ile yanılgılı bilirkişi raporu düzenlendiğini,,davacı ve borçlu şirket ortaklık yapıları incelendiğinde, şirketlerin ortaklarından olan Abdulkadir Karaşin, Hamit Karaşin, Abdulhalim Karaşin, Ramazan Karaşin kardeş olduğu ve aralarında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğunu,davacı ve borçlu şirket ortaklarının aynı soyisimde olduğu, kardeşler tarafından kurulan şirketler olduğu ve birbirinin devamı olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafından bildirilen, davacı şirket ortaklarının diğer şirketleri ile borçlu arasındaki ilişkinin tespit edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesi...
Ticaret Mahkemesinin muhtelif kararlarına göre ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin sigortalarından doğan davalarla ilgili Tüketici Mahkemesinin görevli olacağı, bu cümleden olarak deniz elverişilik belgesinde ticari yat olarak belirtilen dava konusu hasarlaann geminin kapasitesinin 12 kişi olduğu, bu cihetle küçük kişisel yatlara benzediği, Esas itibari ile liman bağlama/sicil kütükleri itibari ile deniz vasıtasının hakikaten ticarimi kişisel mi olduğunun belirlenebileceği, dosyada bu hususta bir tespit ya da belge olmadığı,ticar yat olarak hasar dosyasında da ibareler bulunmakta ise de kişisel kullanıma mahsus olabileceği, Somut olayda dava konusuna göre, deniz vasıtasına dair hasar kaynaklı tazminata yönelik istemin, davacı ile davalı arasında tüketici işlemi ve tüketici ilişkisi niteliğinde bulunduğu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi...
Ticarî defterlerin ibrazı ve delil niteliğinden de kısaca bahsetmenin yerinde olacağı değerlendirilmekle; ticarî defterlerin ibrazına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 83. maddesi; “(1) Ticar uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.” hükmünü haiz olup TTK’da, belirtilen düzenlemenin ikinci fıkrasındaki HMK’ya yapılan atıf dışında ibraz edilmemenin sonuçları hakkında herhangi bir düzenleme ihdas edilmemiştir....
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15/07/2021 tarihli raporda; "Davacı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi tehine delil niteliği taşıdığı, Dava dışı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı Taraf Ticar| Defter Kayıtları: Davacı tarafın ticari defterlerinde 45.000,00 TL tutarlı 12.02.2019 tarihli kredinin, ... yevmiye madde numarası ile 12.02.2019 tarihinde kayıtlı olduğu, Dava Dışı Tarafın Ticari Defter Kayıtları: Dosya muhteviyatına sunulan cari hesap ekstresinde, 2019 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2019 tarihli 139.990,92 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 01.12.2019 ve 31.12.2019 tarihinde dava dışı tarafın davacı tarafa 32.253,12 TL borçlu olduğu, 2020 yılı: 01.12.2020 ve 31.12.2020 tarihinde dava dışı tarafın davacı tarafa 32.253,12 TL borçlu olduğu, Davacı barıka ile dava DIŞI kredi borçlusu/kredi lehtarı...
nin ticar defterlerinde (en eski tarih 2007 yılı) ve muhasebe kayıtlarında yapılan incelemede davcının davacıdan doğrudan para tahsilatı yapıladığına dair bir kayda rastlanmadığını, 500 sermaye hesabının incelenmesinde ortaklar arasında davacının ismine rastlanmadığını, ortak pay defterine davacıya ilişkin 12.800 hissenin 76.800.000.000 TL nominal değerle kayıtlı olduğunun, -Kombassan İnşaat Tarım A. Ş.'nin 1998 ile 2011 (Kombassan Holding A. Ş. İle birleşme yılı 2012 yılı olduğundan) mali yıllar arasında finansal tabloların incelenmesinde; toplam karının 53.219.771,78 TL, toplam zararının 43.089.882,54 TL olduğu, buna göre şirketlerin birleşmesinden önce net karın 10.129.889,24 TL olduğunu, -Kombassan Holding A. Ş.'nin 2012 (Kombassan İnşaat Tarım A....
nin ticar defterlerinde (en eski tarih 2007 yılı) ve muhasebe kayıtlarında yapılan incelemede davcının davacıdan doğrudan para tahsilatı yapıladığına dair bir kayda rastlanmadığını, 500 sermaye hesabının incelenmesinde ortaklar arasında davacının ismine rastlanmadığını, ortak pay defterine davacıya ilişkin 12.800 hissenin 76.800.000.000 TL nominal değerle kayıtlı olduğunun, -...'nin 1998 ile 2011 (... İle birleşme yılı 2012 yılı olduğundan) mali yıllar arasında finansal tabloların incelenmesinde; toplam karının 53.219.771,78 TL, toplam zararının 43.089.882,54 TL olduğu, buna göre şirketlerin birleşmesinden önce net karın 10.129.889,24 TL olduğunu, -...'...
-TL tutarındaki işlemlerin davacı şirketin toplam alacağından mahsubu sonrasında; Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirkete ait ticar defterlerde yer alan ve kayıt ve işlemlere göre; 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 226.324,06.-TL tutarında alacaklı olduğu eavalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında faturadan doğan 1.414.956,93.-TL borcuna karşılık, davalı şirketin düzenlemiş olduğu 11 adet toplam 1.283.746,61.-TL bedelli faturalar, toplam 430.000,00.-TL tutarlı 5 adet çek ile ödeme işlemleri olmak üzere toplam 1.713.746,61.-TL tutarındaki işlemlerin davacı şirkete olan toplam borçtan mahsubu sonrasında usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davalı şirkete ait ticari defterlerde yer alan ve kayıt 31.12.2020 tarihi itibariyle davacı şirketten 298.789,68.-TL tutarında alacaklı olduğunu, davacı şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten 226.324,06....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCAR TARİHİ : None NUMARASI : 2022/68 ESAS 2023/71 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....
Mahkememizce 05/11/2020 tarihinde bilirkişiden ek rapor alınmış, ek raporda, "dosya içerisine sunulan davalı taraf ticar idefterlerine ilişkin düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı şirketin 2014 yılı kapanış kaydında davacının 78.316,61 TL alacaklı olduğu, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, 31.12.2014 tarihinde davacının davalıdan 78.316,61 TL alacaklı olduğu konusunda tarafların mutabık olduklarının görüldüğü, bu nedenle 2014 yılına ait davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu faturaların davalı ticari defterlerine işlendiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın davalı tarafa 2015 yılında 5 adet toplamı 204.749,48 TL (63.149,55 USD karşılığı) bedelli fatura kesip ticari defterlerine alacak işlediği, davalı taraf ticari defterlerine ilişkin düzenlenen bilirkişi raporunda davalı şirketin 2015 yılında 3 adet 153.295,85 TL (63.149,55 USD karşılığı) mal alış faturası 1 adet toplamı 30.055,38 TL kur farkı faturasının davalı kayıtlarında mevcut olduğu, davacı tarafın...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK'nın 4/1.c maddesinde 6098 sayılı TBK'nın 444 ve 447 maddelerinde düzenlenen hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonraya ilişkin rekabet yasağından kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğu ve bu davaları görmeye asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun hiçbir tederrüde mahal vermeyecek açıklıkta olduğunu, İlk derece mahkemesi kararında açık yasa hükmü bir yana bırakıldığını, kanun koyucunun “mutlak ticar dava” olarak kabul ettiği bir düzenlemenin adeta ilga edildiğini, pozitif hukuk kuralları zorlanarak açıkça hukuka aykırı bir gerekçe ile görevsizlik kararı verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir....