Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Katılan vekilinin şikayeti üzerine sanığın işyerinde mahkeme kararına istinaden yapılan aramada, 3 adet harddisk ve 53 adet kopya ve bandrolsüz CD'nin ele geçirildiği, sanığın savunmasında, 25 adet bilgisayarı kapsayan lisans anlaşması olduğunu belirtip bu anlaşmaya ilişkin fatura ibraz etmesi karşısında, dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilerek, suç tarihinde ele geçirilen program ve CD'lerin lisans anlaşması kapsamında çoğaltma ve kullanma imkanı bulunup bulunmadığı konusunda rapor aldırılarak sonucu göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve katılan vekilinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi...

    Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kesin olarak kaldırılması nedeniyle ortada görev uyuşmazlığının bulunmadığından bahisle tevdii kararı verildiği, ancak yargı yeri belirlenmesi için dosyanın yeniden dairemize gönderildiği anlaşılmışsa da; halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün ve 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/05/2000 gün ve 111-117, 27/12/2011 gün ve 2010/1-158 E. 2011/296 sayılı Kararlarında vurgulandığı gibi merci tayini kararları kesin olup tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, bu nedenle Körfez 1. Asliye Ceza ve Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemelerince sonradan verilen kararların hukuksal değerden yoksun olduğu gözetilerek, esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Şube Müdürlüğünün tevdii mahalli olarak tayinine karar verildiği, itiraza konu icra takibinin dayanağı olan senedin vade tarihinin 31.5.2021, takip tarihinin 15.6.2021 olduğu ve şikayetçi borçlu tarafından senet bedeli olan 1.000.000,00 TL’nin, takip tarihinden önce, 02.6.2021 tarihinde, mahkemece tevdii mahalli olarak belirlenen banka hesabına yatırıldığı anlaşılmış olup, bu senet yönünden borçlunun takip edilemeyeceğinin kabulü gerekir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında, senet bedeli mahkemece belirlenen tevdii mahalline ödenmiş ise de ibraz anında takip alacaklısına ödenmediğinden itiraza konu icra takibinin haklı olduğu belirtilmiş ise de; takip tarihinden önce takip alacaklısı tarafından senedin ödenmek üzere borçluya ibraz edilmediği ve takipten önce senedin vadesinin gelmesi ile birlikte vadeden sonra 2 gün içinde Asliye Ticaret Mahkemesince belirlenen tevdii mahalline ödendiği, İstanbul ... 2....

        No:19 Bodrum Kat B1 Galata Beyoğlu/İSTANBUL adresindeki işyerinin kiralanması için 01.01.2019 tarihli Kira Sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinin 04.01.2022 tarihinde sona erdiğini, taşınmaz müvekkil şirket tarafından tahliye edildiğini, anahtar tesliminin epey sancılı bir süreçle gerçekleştiğini, tahliyenin müvekkil tarafından İstanbul 17.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/2 D.İş dosyası ile tevdii mahalli davası yoluyla gerçekleştirildiğini, davalı tarafça anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 49. Hukuk Dairesinin 2022/620 E. ve 2022/328 K....

        uyarınca REDDİNE, 2)Sanık hakkında kurulan hükme yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığın, katılan ve müştekiye iş bulacağını söyleyip para aldığı ancak iş bulmadığı iddia edilen olayda; sanığın iş bulacağını katılan ...’a söylediği, onun da olayı müşteki ...’a anlatması üzerine katılan ve müştekinin sanığa para verdiği gözetilerek sanığın tek eylem ile katılan ve müştekiyi dolandırdığı anlaşıldığından sanık hakkında bir defa dolandırıcılık suçundan hüküm kurulup cezasının TCK'nın 43. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken sanık hakkında iki defa dolandırıcılık suçundan hüküm kurularak fazla ceza tayini, Kabule görede; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince...

          ye babası davacı ...’nin vasi tayini isteminden kaynaklanmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesince, vasi tayini istenilen ...'nin 18 yaşından küçük olduğu, annesinin vefatı nedeniyle velayetinin boşta kaldığı, TMK 336/3. maddesi gereğince velayetin aile mahkemesi tarafından düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,TMK.’nun 336/2. maddesinin ana ve babanın evli olduğu dönemle ilgili olduğunu, TMK’nun 404/1. maddesi uyarınca velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağı hükmü uyarınca görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Küçük ...'nin babası ve annesi boşanmışlar, velayet anneye verilmiştir. Velayet sahibi annenin ölmesi üzerine çocuğun babası, küçüğe kendisinin vasi tayin edilmesi için dava açmıştır. Velayet sahibi annenin ölmesi ile velayet kendiliğinden sağ olan babaya geçmez....

            Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'un 15/1. maddesi gereğince hükmolunan 8 ay hapis cezasından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında 6 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği hâlde, hesap hatası yapılarak sanığa fazla ceza tayini ile 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.04.2019 gün ve 2019-5325 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2019 gün ve KYB/2019-49286 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi. TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....

              155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 150 tam gün olarak tayin edilmesi; Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.05.2018 gün ve 4742 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.06.2018 gün ve KYB/2018-47877 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi....

                  gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 20 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/07/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu