Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi ve davacı taraf gösterilerek Adana 5.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/12 D.İş dosyasında 17.04.2012 tarihinde tevdi mahalli talebinde bulunulması üzerine 18.04.2012 tarihinde verilen tevdii mahalli kararı uyarınca ilgili banka hesabına 19.04.2012 tarihinde 54.516,81 TL, davacı tarafından başlatılan icra takibine konu ödeme emrinin tarihinden tebliğ alındığı 31.05.2012 tarihinden sonrada vadesi gelen 48.058,09 TL’yi tevdi mahalli tayin edilen banka şubesine yatırdığı ve icra takibine konu edilen 102.574,90 TL alacağın SGK haciz ihbarnamesi kapsamında kurumun rüçhan hakkının dikkate alınması gerekliliğinden ve alınan tevdii mahalli kararı gereği belirtilen hesaba paranın yatırıldığı belirtilerek itiraz edildiği, itirazın teknik anlamda davacının icra takibine konu yapılan alacağına itiraz niteliğinde olmayıp borcun kime ödeneceğinin tereddütlü olması nedeniyle tevdi mahalli hesabına yatırıldığına yönelik olduğu, teknik anlamda borca itiraz edilmemesi nedeniyle icra takibinin bu...

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/60 2021/62 DAVA KONUSU : Merci Tayini (Tevdii Mahali) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, kiralamış olduğu Orta Mah. Fırat Sk....

    Kabul beyanı doğrultusunda davalı tarafından belirtilen "TR30 0006 2000 0440 0006 6951 92" nolu iban mahkemece tevdii mahalli yer olarak belirlenmiştir. İpotek bedelinin belirlenen tevdii mahalliye ödenmesiyle ipotek alacağının kalkmasına ve buna binaen ipoteğin fekkine karar verilmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: 1- Davanın davalının kabulü sebebiyle KABULÜNE, 2- Tevdii mahalli yerinin "TR30 0006 2000 0440 0006 6951 92" olarak BELİRLENMESİNE, 3- İpotek bedelinin belirlenen tevdii mahalliye ödenmesiyle ipotek alacağının kalkmasına ve buna binaen İPOTEĞİN FEKKİNE, 4- Harçlar Kanunu 22....

    Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise, uyuşmazlığın küçüğe vasi tayini siteminden ibaret olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdi edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır. 07.11.2013 tarihli pedagog raporuna göre, baba ...’ın askerden dönmüş olduğu, anne, baba ve çocuğun dede ... yanında ve birlikte yaşadıkları anlaşılmıştır....

      A.Ş’den yer kiraladığını, ödemelerin kime yapılacağı hususunda ihtilaf çıkınca, tevdi mahalli tayini isteyerek kiraları depo ettirdiğini,.... A.Ş’nin ATM cihazının konulduğu yeri kiraya verme yetkisinin bulunmadığının ortaya çıkması üzerine Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/60 D. İş sayılı ilamıyla tevdi mahalline yatırılan paranın kendilerine iade edildiğini, müvekkilinin, davacının davasına dayanak yaptığı dava dosyasının tarafı olmadığını, bu kararın müvekkili için bağlayıcı bulunmadığını, 01.10.2002–04.11.2003 arası döneme ilişkin ecrimisil bedellerinin davacı idareye ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/323 E. Sayılı dosyası ile verilen kararın davalı banka yönünden bağlayıcı olmadığı, davalı bankanın tevdi mahalli talep etmesinin nedeninin......

        Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, Muarazanın giderilmesi ( tevdii mahalli tayini )istemine ilişkindir....

          ın teslim aldığı, sanığın müşteki şirketin kendi şirketine borcu olduğunu iddia ederek 18 koliden oluşan söz konusu kargoya el koyup sahibine ulaştırmadığı olayda, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, müşteki şirketin sanığa ne kadar borcu olduğunun, ayrıca müştekinin göndermek istediği kolilerin değerinin ne kadar olduğu da dikkate alınarak hapis hakkını kullanmayı gerektirir bir alacak bulunup bulunmadığının belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdii ile elde edilecek sonuca göre, sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nın 155/2, 62, 52/2, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılan şirkette satış elemanı olarak çalıştığı dönemde müşterilerden tahsil ettiği paraları katılan şirkete vermeyip uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda; sanığın 500 TL şirkete borçlu olduğunu ancak şirketten daha fazla maaş ve prim alacağı olduğunu savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından, katılan şirketin sanığa borcu olup olmadığının, sanığın uhdesinde şirkete ait para kalıp kalmadığının ve hapis hakkını kullanmayı gerektirir bir alacak bulunup bulunmadığının belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdii ile elde edilecek sonuca göre, sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik incelemeyle yazılı...

              Dava, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birinin fesih iradesi karşı tarafa ulaştıktan sonra, karşı tarafın artık sözleşmeye dayalı olarak aynen ifayı talep edemeyeceği gibi doğrudan sözleşme ile kendisine tanınmış bulunan bir hakkı sözleşme halen yürürlük- teymişcesine kullanma olanağına da sahip değildir. Dolayısıyla tevdi mahalli tayini isteyen bu talebinden önce davalının sözleşmeyi feshettiğini bildiğinden ve bunu da mahkemeye bil- dirdiğinden artık sözleşme geçerliymiş gibi alacaklının temerrütünden bahsedilemeyeceğin- den tevdi mahalli tayini talebinin reddine karar verilmesi gerekirken tevdi mahalli tayinine karar verilmesi hatalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Tevdii Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen... Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2014/3033 esas sayılı dava dosyası eklenerek birlike gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 29.02.2016 (Pzt.)...

                  UYAP Entegrasyonu