Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İzah olunan gerekçeler karşısında, tevdi mahalli tayini talepli işlerde, işin tedbir mahiyetinde geçici bir hukuki koruma niteliğinde olduğu, hakkın doğumu veya sona ermesi noktasında esasa müessir bulunmadığı, mahkemenin incelemesi gereken hususların sınırlı olduğu ve yaklaşık ispatın yeterli görülmesi gerekiği değerlendirilmekle, Bu hükümler ışığında somut olay değerlendirilecek olursa, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu talepte bulunanın tevdi mahalli tayini istemekte hukuki bir yararı bulunduğu anlaşıldığından" gerekçeleri ile; 1- Tevdii Mahalli Tayini talebinin KABULÜNE, 2- "Ordu İli, Ünye İlçesi, Kaledere Mahallesi, Uniport AVM, Zemin Kat -10 Nolu mağaza niteliğindeki Bağımsız bölümde bulunan 282 m2 bahçe alanı ve aynı yer 182 m2 mağaza" adresinde bulunan kiralanan için Birpet Birlik Petrol LTD....

    Ancak; 1-Sanığın farklı tarihlerde müştekiye ait marketten çalmış olduğu kaşar peynirinin toplamda 71,70-TL değerinde olduğu halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanığın mahkemede alınan savunmasında pişman olduğunu, müştekinin zararını karşılamak istediğini beyan etmiş olması karşısında yerel mahkemece sanığın ödeme yapabilmesi için tevdii mahalli tayin edilip sanığın katılanın zararını tevdii mahalline yatırması halinde hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dairemizin 04.04.2018 tarih 2016/15645 Esas 2018/5025 Karar sayılı ilamı ile dosyanın diğer sanığı ...'a 27.08.2014 tarihinde İnebolu M Tipi Kapalı Cezaevi adresine gerekçeli kararın tebliğinde 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesine uygun şekilde okunup anlatıldığına dair tebligat evraklarında kayıt bulunmadığından bahisle gerekçeli kararın adı geçen sanığa usulüne uygun tebliğ edilmesi için Tevdii kararı verildiği halde; Tevdii kararının gereğinin yerine getirilmesi yerine, yazılı şekilde anılan tebliğ evrakının yeniden dosya arasına alındığının anlaşılması karşısında; savunma hakkının kısıtlanmaması açısından, sanık ...'...

        Sanıkların zararı karşılamak istediklerini beyan etmeleri , müştekinin ise duruşma beyanında zararının giderilmesini veya ödemeyi kabul etmediğini söylemesi karşısında, sanıklara ödeme yapabilmesi için tevdii mahalli tayin edilip sanığın müştekinin zararını tevdii mahalline yatırması halinde hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/3 sayılı dava dosyası ile tevdi mahalli tayini talebinde bulunduklarını, mahkemece verilen hüküm doğrultusunda açılan hesaplara hükme konu alacak kalemlerine 26/02/2021 tarihinde eksiksiz olarak ödediklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini istedikleri anlaşılmaktadır. Borçluların başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır....

          yeteneğine sahip olup olmadıklarının tartışılması ve neticesine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, II-)Kabul ve uygulamaya göre de; 1-)TCK'nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği, suça konu belgelerin aynı anda ele geçirildiği ve sanığın belgeleri farklı zamanlarda düzenlediğine dair delilin de bulunmadığı cihetle; fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin kül halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi ve kastın yoğunluğu dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerektiği gözetilmeden, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile fazla ceza tayini, 2-)T.C....

            Tevdi mahali tayini talep edilen mahkeme, tevdi mahalli şartlarının bulunup bulunmadığını araştıracak, ancak çekişme konusu alacak hakkında bir karar vermeyecektir. Tevdii mahalli istenen olayda; taraflar arasında 01/04/2022 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 10.000,00 TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğu, sözleşmede kira bedellerinin banka havalesi ve elden ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Talep eden taraf kiralayan T3 telefonlarına bakmadığını, bilinen adresinde ulaşılamadığını nisan ve mayıs aylarına ilişkin kira bedelleri yönünden teminat olarak verilen bonoya dayanılarak takip başlatılması üzerine takip borcunun taraflarından ödendiğini, kiralayana ulaşılamaması nedeniyle diğer aylara yönelik kira bedellerinin ödenmesinde temerrüte düşme ihtimalinin bulunduğu, kiralayanın banka hesap numarası vermediğini, ptt yoluyla adreste ödeme yapılması denenmiş ise de; 5000 TL den fazla bedelin gönderilemediğini belirtmiştir....

            Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, katılanın sanığa evin diğer odalarına girmesi için izin vermediği, bu odalardaki eşyalarla ilgili sözlü veya yazılı bir tevdii ve teslim bulunmadığı, sanığın, kendisine tevdii edilmeyen katılana ait eşyaları onun rızası dışında çalıp götürmek suretiyle nitelikli hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 142/2-h maddesi gereğince mahkumiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini, Kabule göre de; sanığa yüklenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz...

              teslim edilmeyip başka birimlere ilişkin evraklar ise eylemin hırsızlık suçunu oluşturacağı, bu nedenle suç vasfının belirlenebilmesi amacıyla suça konu belgelerin sanıklara görevleri kapsamında tevdii edilip edilmediğinin araştırılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; 1- Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini, 2- Sanıkların bir daha suç işlemekten çekineceği yönünde mahkemede kanaat hasıl olmadığı gerekçesiyle CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği halde, hükmün ertelenmesi halinde sanıkların bir daha suç işlemekten çekineceği yönünde olumlu kanaat hasıl olduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükümlerinin ertelenmesine hükmedilerek...

                nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, katılandan bir günlüğüne kiralamış olduğu aracı, süre sonunda katılana teslim edilmemek suretiyle gerçekleşen sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK'nın 155/1. madde ve fıkrasındaki düzenlemeye göre, hapis cezası ile birlikte uygulanması gereken adli para cezasına hükmedilmemesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu