Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun katılana ait ... isimli kargo şirketinde dağıtıcı olarak çalıştığı, suç tarihinde katılanın kendisine ücret borcu olduğunu bahane ederek dağıtım için kendisine tevdii edilen malzemeleri sahiplerine tevdii edilmiş gibi gösterip yedinde tutarak güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsiz görülmemiştir, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu malın ayıplı olduğunun uzman görüşü ve davalı şirket yetkilisinin beyanı ile de sabit olduğunu, makinenin sökümünün sadece yetkili servis tarafından yapılabileceğinden müvekkili şirketin makineyi sökerek herhangi bir yerde muhafaza etmesinin mümkün bulunmadığını beyanla tevdii mahalli tayini taleplerinin kabulünü talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Talep, tevdii mahalli tayini ve malın bilirkişi nezaretinde tevdi mahalline nakli istemine ilişkindir. Davacı tarafça ivedi bir şekilde keşif günü belirlenerek, belirlenecek keşif gününde dava konusu makinenin bilirkişi marifetiyle incelenmesi akabinde, taşınma esnasında herhangi bir ihtilafa mahal vermemek adına bilirkişi heyeti gözetiminde davacı şirkete ait fabrikadan söktürülerek belirlenecek tevdi mahalline taşınması ve yargılama sırasında tevdi mahallinde tutulması talep edilmiştir....

      a yerel mahkeme kararının tebliği amacıyla eksikliğin tamamlanması için iki kez tevdii kararı veren Yargıtay 7. Ceza Dairesince 03.07.2012 gün ve 4106-22649 sayı ile; "İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, Yargıtay Kanununun 14. maddesiyle Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.5.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğu", Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 14.01.2013 gün ve 24260-529 sayı ile; "İddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, tebliğname tarihine, Yüksek 7. Ceza Dairesinin 10.02.2010, 10.11.2010, 15.06.2011 tarihli tevdii kararları, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı kararına göre, temyiz inceleme görevinin Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğu" gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir....

        Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ve sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Dosya içeriğine göre, 24. 06.2014 günü, gece saat 02.30 sıralarında ölen ...’ın sevk ve idaresindeki motosiklet ile, meskun mahal içinde, aydınlatmanın bulunmadığı, 5.10 metre genişliğindeki köy yolunda seyir halindeyken, olay mahalli sulama kanalı çalışması yapılan ve su boru hattı döşemesi için kazılmış çukur alana geldiğinde, asfalt yol üzerinde bulunan toprak alanda direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun yaklaşık olarak yarısını kaplayan toprak yığınına motosikletiyle devrilmesi sonucu öldüğü, olay yerinde yol çalışmasına ilişkin herhangi bir levha, tabela, uyarıcı işaretlerin bulunmadığı, sanık ...‘ın...Şirketinin, sanık ...’ın ......

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 22/3, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay gecesi saat 20.30 - 21.00 sıralarında sürücü belgesi bulunmayan sanığın sevk ve idaresindeki 1996 model beyaz renkli kamyonet ile aydınlatmanın bulunmadığı, bir bölümünde yol genişletme çalışması olması sebebiyle iki yönlü işleyen, çıkış eğimli, meskun mahal dışı ve hız sınırı 50 km olan Devlet yolunda seyirle olay yerine geldiğinde, sanığın seyrine göre yolun solundan yola girip karşıdan karşıya geçmekte olan ve üzerinde siyah mont bulunan öleni, sanığın tutanaklara yansıyan ilk beyanları ile sabit olduğu üzere, fark etmesine rağmen, aracını durduramayarak aracının sağ ön tampon ve farı ile ölene sağ şeritte çarpması sonucu ölenin 24 metre ileri fırladığı, sanığın...

            in olay nedeniyle kemik kırığı (femur şaft kırığı) oluşacak şekilde yaralandığının tespit olunmasına karşın, sanık hakkında tayin olunan cezadan 5237 sayılı Kanunun 89/2-b maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediği gerekçeleriyle,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/04/2021gün ve 94660652-105-52-2797-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/06/2021 gün ve 2021/50761 sayılı ihbarnamesi ile ihbar ve dava tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 11/05/2018 günü saat 16:30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyon ile meskun mahal dışı, 90 km/ saat hız sınırının olduğu, iki yönlü, iki şeritli, yedi metre genişliğindeki ,eğimli yolda seyir halindeyken olay mahali olan tehlikeli virajda, virajı alamayarak yolun karşı yön istikamet şeridine geçtiği sırada kaşı yönden...

              TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz istemi; 1-Sanığın kazada kusuru bulunmadığına, 2-Keşif yapılmadan dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğine, ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Temyizin kapsamına göre, Yerel Mahkemenin kabulü; 1. Olay günü saat 08.45 sıralarında sürücü belgesiz sanığın sevk ve idaresindeki traktör ile meskun mahal dışında, iki yönlü, 4,5 metre genişliğinde, virajlı, tehlikeli eğimli, asfalt kaplama köy yolunda traktörün çamurluğu üzerinde yolcu olarak bulunan ... ve ... ile seyir halindeyken yol üzerinde bulunan çukurlara girdiği esnada sağ çamurluk üzerindeki ...'ın dengesini kaybederek direksiyon üzerine düştüğü, sanığın hakimiyeti kaybederek istikametine göre soldan yoldan çıkarak uçuruma düştüğü, kaza nedeniyle traktörün çamurluğu üzerinde yolcu olarak bulunan ... ve ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜMLER : Beraat, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 01.11.2018 tarih 2017/6461 E., ve 2018/11279 sayılı tevdii kararı ile “Sanıklar hakkında vaki şikayetin geçerli olup olmadığının saptanabilmesi açısından, ...’un suç tarihi itibariyle katılan şirket adına şikayet hakkının bulunup bulunmadığı hususunun katılan şirketten sorulup, varsa suç tarihinde katılan şirket adına şikayet hakkı olduğunu gösteren belgelerin denetime imkan verecek şekilde dosyaya eklenmesi” gerektiğinden bahisle dosyanın yerel Mahkemeye gönderildiği ve şikayetçi şirket vekilinin tevdii kararı sonrası sunduğu belgeler içerisinde; sanıklar hakkında şikayette bulunan ... adlı kişinin, marka sahibi adına şikayette bulunma hak ve yetkisi olduğunu gösterir hukuken...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dairemizin 09/01/2019 tarih, 2017/4434 Esas ve 2019/254 Karar sayılı tevdii kararında; katılan ... ve sanık ...’e gerekçeli kararın, doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre usule aykırı olarak tebliği sebebiyle, adı geçen şahıslara gerekçeli kararın usule uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiğinin belirtildiği ancak buna rağmen, adı geçenlerin duruşmada bildirdikleri son adreslerine çıkartılan tebligatların adreste bulunamadıklarından iadesi üzerine, MERNİS adreslerine tebligat yapılması gerekirken, tevdii kararının gerekleri yerine getirilmeden dosyanın bu haliyle geri gönderildiğinin anlaşılması karşısında, 2017/4434 Esas ve 2019/254 Karar sayılı kararımızda belirtildiği şekilde katılan ... ve sanık ...’e gerekçeli...

                    Düzenleme Kurumuna gıyabi kararın tebliğ edilmediği anlaşılmakla, adı geçen kurum vekiline gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, temyiz edilmesi halinde bu konuda ek tebliğname düzenlenmesi için tevdii kararı verildiği halde, Dairemizin 24/05/2017 gün ve 2017/2111 Esas, 2017/4176 Karar sayılı ilamında; Katılan ... vekilinin 29/04/2016 hakim havale tarihli temyiz istemi yönünden tebliğnamenin görüş içermediği anlaşılmakla, anılan temyiz isteğine ilişkin olarak ek tebliğname düzenlendikten sonra temyiz incelemesi amacıyla iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdii kararı verilmesine rağmen ek tebliğname düzenlemeden dosyanın iade edildiği anlaşılmakla, anılan temyiz isteğine ilişkin olarak ek tebliğname düzenlendikten sonra temyiz incelemesi amacıyla iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 04/10/2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu