Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı 3.kişi vekili, borçlu şirket ile aralarında herhangi bir bağ bulunmadığını, haciz mahallinin borçlu şirket ortağından kiralandığını ve bedellerinin peşin olarak ödendiğini, borçlu şirkete ait ... Markasının marka devir sözleşmesi ile borçludan satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı 3.kişi ile borçlu şirket arasında borçtan kurtulmaya yönelik muvazaalı işlemler olduğu borçlu şirket ortağının 3.kişi yetkilisinin babası olup haciz mahallinin bu kişi tarafından 3.kişiye kiralandığı istihkak iddiasının yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir....

    , Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce gönderilen, kazı mahallinin arkeolojik sit alanı niteliğinde olduğuna dair 30/01/2014 tarihli yetersiz yazı cevabı ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı, 2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Buradan hareketle, gerek mehaz Kanun’daki yorum ve uygulamalar, gerekse uluslararası sözleşme dikkate alındığında, alıcıyı temerrüde düşüren satıcının, satılanın aynen devir ve teslim alınmasını alıcıdan asli edim olarak talep etmek suretiyle kendi edimini ifa yükümlülüğünden kurtulabileceği, en nihayetinde satıcının, satıma konu hisse senetlerini TBK 106. maddesi uyarınca tevdi mahalline tevdi ettirerek de kendi edimini ifa edebileceği kabul edilmelidir....

        Zira TBK m. 106/1 hükmünde "Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.", aynı yasanın 107. maddesinde ''Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

        Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Olay günü sanığın idaresindeki aracı ile olay mahallinde seyri sırasında yaya katılana çarparak 4 derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, sanığın olay yerinden ayrılması ve sanığın akrabalarının katılanı hastaneye götürmesi sebebiyle kaza tespit tutanağının düzenlenmediği, aşamalarda sanığın kusurunun tespitine yönelik olarak keşif yapılmadığı ve uzmanlık raporunun alınmadığı, ayrıca dosya kapsamına göre, kazanın oluş şekli bakımından, tarafların beyanlarının ve mahkeme kabulünün farklılık gösterdiği anlaşılmakla, olay mahallinin özelliklerinin ve tarafların kusurlarının...

          bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a- Sanık hakkında TCK.nun 289/1 ve 2. cümlesi uygulanarak belirlenen 1 ay 15 gün hapis ve 2 gün adli para cezası üzerinden, TCK.nun 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 37 gün hapis ve 1 gün adli para czeası yerine 25 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, b- Tayin edilen 2 gün adli para cezasından TCK.nun 62. maddesi gereğince indirim yapılmaması ve TCK.nun 52/2, 3. maddeleri ve fıkraları gereğince para cezasına çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili, davaya bakma görevinin İdari Yargı Mahkemelerine ait olduğunu, kaza tespit tutanağı düzenlenirken müvekkiline haber verilmediğini, trafik görevlilerince düzenlenen kaza tutanağının bağlayıcı olmadığını, müvekkilinin tüm önlemleri aldığını, 18.7.1996 tarihli ilçe trafik komisyonu kararına göre kaza mahallinin tek yönlü yol olduğunu, davacının sigortalısının ters yöne girdiğini, kusuru kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, idari yargı mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi ve görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın ... ne gönderilmesi üzerine 2013/431 E, 1069 K sayılı ile Adli Yargının görevli olduğuna verilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 2.470 TL tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi--- Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada verilen yetkisizlik kararı üzerine, yargılamaya mahkememiz esas numarası ile devam edilmiştir. 6098 sayılı TBK.'nın 54. maddesi uyarınca bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekdir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. ------- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle------ tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren---- aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Kaza tarihi olan----- --- Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte olup, alınan rapor delil durumuna ve yerleşik içtihatlara uygundur....

                SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/94 2022/94 DAVA KONUSU : Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107) KARAR : Konya 3....

                Ancak aksine bir hüküm yoksa; a)Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b)Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan, karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümleri uygulanır." hükmü bulunduğu, olay mahallinin karayolu ile doğrudan bir bağlantısının olmadığı bilirkişi tarafından tespit edildiği, KTK. 2.maddesi hükmüne göre, olay mahallinin kamuya açık eşya terminali olarak değerlendirilemeyeceği, davalıların ZMMS poliçesi genel şartları ve KTK. gereği sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu