Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/139 D.iş sayılı kararı ile tevdi yeri mahallinin belirlendiği ve kararın davacılar vekiline tebliğ edildiği açık olup, tevdi yeri tayini kararı iptal edilene kadar, geçerli olan tevdi mahalline, zamanında ödenen kira bedellerinin davacılar tarafından alınmamış olması, ödemenin davalılar tarafından süresinde yapıldığı sonucunu değiştirmeyeceğinden, davacıların talebi ile bağlı kalınarak talep edilen aylar kira bedellerinin süresi içerisinde ödendiği nazara alınarak alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 3- 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın 583. maddesinde ''Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
ın diğer sanık tarafından da doğrulanan savunmasında; "Almus Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/86 Esas sayılı dosyasında fen bilirkişisi olarak görevlendirildiğini, keşif sırasında yanında sadece GPS aleti olduğunu, Hakim'in kendisinden GPS aletiyle ölçüm yapmasını istediğini, keşif mahallinin elverişli olmaması nedeniyle takometrik ölçüm aleti ile ölçümün yapılabileceğini Hakim'e söylediğini, bunun üzerine keşfi tamamladıktan sonra Tokat'a giderek takometrik ölçüm aletini alıp keşif mahaline giderek ölçümü yaptığını, Tokat'tan geliş-gidiş masrafı olarak 75 TL'yi diğer sanıktan aldığını" beyan etmesi karşısında, Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi olan Hüseyin Özcan'ın tanık olarak dinlenerek sanığın savunması doğrultusunda bilgi ve görgüsünün sorulması, ayrıca keşif alanının takometrik cihazla ölçümünde zorunluluk bulunup bulunmadığı, gidiş-geliş masrafının belirtilen miktar kadar olup olmadığı hususlarının da araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi...
özellikleri ve neticeye etki eden tüm hususların birlikte değerlendirilerek kusur durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma neticesinde suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre; nafakanın kaldırılması veya yeniden belirlenmesi için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekir. Bu nedenle; nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile artırılabilir veya indirilebilir. Ayrıca, BK.19 (TBK 26) ve 20. (TBK 27.) maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmelerde, edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa, güven sorumluluğu ve ivazsız iktisabın korunmazlığı ilkesi (TMK 2) gereğince sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre; nafakanın kaldırılması veya yeniden belirlenmesi için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekir. Bu nedenle; nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile artırılabilir veya indirilebilir. Ayrıca, BK.19 (TBK 26) ve 20. (TBK 27.) maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmelerde, edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa, güven sorumluluğu ve ivazsız iktisabın korunmazlığı ilkesi (TMK 2) gereğince sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....
Aksi halde tevdi edilen parayı teslim borcu altında bulunan davalı banka borcundan kurtulamaz. Bu halde, yani alacaklının belirlenememiş olması nedeniyle alınan tevdi mahalli kararı üzerine, borcun ödeme yerine tevdi edilmesinden sonra, alacaklı olduğunu iddia edenler tarafından açılacak eda davası sonucuna göre tespit edilecek gerçek alacaklıya edim ifa edilecektir....
DAVA KONUSU : Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Karadeniz Mah. Eski Edirne Asfaltı Cad....
DAVA KONUSU : Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107) KARAR : Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/05/2023 tarih ve 2023/77 D.iş 2023/79 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Tevdi mahalli talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Kellerpınarı Mh....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 142. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1,2,4. maddeleri, Türk Borçlar Kanunu 107, 187, 299, 313, 314, 315. maddeleri, Yargılama konusu olayda:Talep eden 01/03/2010 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince kendisine çatılı iş yeri olarak kiralanan taşınmazın kira paralarını sözleşmeyle kararlaştırılan şekilde ödediğini, ancak ... tarafından kendisine çekilen ihtarname ile taşınmazın 1/2 oranında maliki olduğu belirtilerek kira paralarının 1/2'sinin kendisine ödenmesinin ihtar edildiğini, bu durumda kira parasının ödeneceği yerin mahkeme tarafından belirlenmesi gerektiğini iddia ederek kira paralarının ödeneceği yerle ilgili tereddüte düştüklerini belirterek TBK 107 ve 187 maddeler gereği tevdi mahalli belirlenmesini istediği, Mahkemenin, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle talebin görev yönünden reddine karar verdiği, HMK 4/a maddesi gereğince "kiralanan taşınmazların...
Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile denetime elverişli ve gerekçeli bir şekilde her dönem için istenen bedelin ayrı ayrı belirlenmesi için ek rapor alarak, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle 07/03/2007 tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık döneme ait elektrik bedelinin istenilebilecek olmasına göre bir karar verilmesinden ibarettir. 3)Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olamadığına karar verildi. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde davacı ve davalıya iadesine 17.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....