Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle 6101 sayılı Tütk Borçlar kanununu uygulama şekli hakkındaki kanunun 1 maddesine göre kira bedelinin belirlenmesinde TBK hükümlerinin uygulanması gerekir. Kira bedelinin tespiti TBK 344 maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin 3 fıkrasına göre kira bedelinin hak ve nasafet kuralına göre belirlenebilmesi için 4+1 kuralının uygulanması gerekir, ilk yıl sözleşme hükümleri, uzayan 4 yılda TBK 344/1 maddesine göre ÜFE oranını geçmemek üzere endeks uygulanmalı, 5 yıldan sonra yanı 6 yıl için ise TBK 344/3 maddesine göre hak ve nesafet kuralına göre kira bedeli belirlenmelidir. Somut olayda ilk kira sözleşmesi başlangıç tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık (4+1) süre geçmemiştir. Bu durumda kira bedelinin TBK 344/1 maddesinde yazılı hükümlere yani endekse göre belirlenmesi gerekirken dava tarihinde yürürlükte olan TBK 344 maddesi nazara alınmadan hak ve nasafete göre kira bedelinin tespit edilmesi, belirlenen kira bedelinde de hakkaniyet indirimi yapılması doğru değildir....

    TBK 18. Maddesine göre sebebini içermemiş olsa bile borç tanıması geçerlidir. Somut olayda davacı taraf 23.06.2012 tarihli protokole dayanarak ilamsız takipte bulunmuş, davalı taraf ise esasa girilmeksizin öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Protokolde borcun kaynağı konusunda bir açıklama yer almamıştır. Protokol TBK 18. Maddesi uyarınca borç ikrarı açısından geçerli olmakla birlikte alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi açısından protokoldeki borcun kaynağının (hukuki tavsifin) belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili 29.09.2021 tarihli dilekçede bir miktar belirtmeksizin takip konusu alacağın bir kısmının ortaklıktan bir kısmının ise daha önce banka havaleleri ile şirkete gönderilen paradan kaynaklandığını beyan etmiştir. TBK 147. Maddesi uyarınca ortaklık sözleşmesinden doğan (ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki veya ortaklar arasındaki) alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK 389....

      Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay -----.HD'nin------- sayılı içtihadı naza alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır. Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zarardan kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olarak davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Kazanın oluşumunda araç sürücülerinin kusur oranının belirlenmesi için dosya mahkememizce bilirkişi heyeti ......... ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 28/09/2021 tarihli raporlarında davalı .........'ın %85, davacıların yolcu olarak içinde bulunduğu araç sürücüsü .........'in ise %15 oranında kusurlu olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen kusur bilirkişisi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır. Davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyeti .......... ve ..........'ya tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 07/06/2021 tarihli raporlarında özetle; davacı ........'in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 87.381,44-TL, davacı ........ ve ............

          SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu itibarla; 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir. Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Bu anlamda gerçek zararın belirlenmesi ve giderilmesi önem arzetmektedir. Cismani Zarar Halinde Lazımgelen Zarar ve Ziyan başlıklı 818 sayılı BK 46. maddesinin 2. fıkrası (6098 sayılı TBK m. 75) gereğince gerçek zararın belirlenmesi bakımından karar tarihine en yakın tarihlerdeki ölçütlerin kullanılması gerekmektedir....

                Türk Borçlar Kanunun 107. maddesi ''Alacaklının temerrüte düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hakim belirler.'' hükmü düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanununun 111. Maddesinde ;"Borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir." hükmü düzenlenmiştir. HMK'nın 382/1.d.3 bendi uyarınca, tevdi mahalli tayini talebi, çekişmesiz yargı işlerindendir....

                TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 17.03.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 10.Sulh Hukuk ve Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. Ankara 10.Sulh Hukuk Mahkemesince; talebin kar payı alacağının ödenememesi nedeniyle tevdi mahalli tayinine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesince ise; talebin, ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalılardan isteyebilecektir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.-------nazara alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır. Dosyada mübrez--------tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporda, meslekte kazanma gücünün % 11 oranında kaybedildiği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu