SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kesinleşen işe iade kararı sonrasında süresi içerisinde işe başlama konusunda davacı işverene müracaat edilmesine rağmen müvekkilinin işe başlatılmadığı, işe iade kararının yasal sonuçlarından işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ilamsız icra takibine itiraz ile takibin durduğu davacı tarafından açılan menfi tespit davasının reddine karar verildiği haciz baskısı olmaksızın takip borçlusu davacı tarafça ödeme yapıldığını belirterek kesinleşmiş menfi tespit davası nazara alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....
İş Mahkemesine 2008/643 esas sayılı dava dosyasıyla işe iade davası açtığını, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay'ca onandığını, davacının ihtarname göndererek işe iade başvurusunda bulunduğunu, davalı şirket tarafından işe davet edildiğini, aynı durumdaki diğer davacılar işe başlatılırken davacının işe başlatılmadığını, davacıya ödenmesi gereken kanuni hakların ödenmediği, Gebze 2. İcra Müdürlüğü 2011/133 esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının icra takibine itirazda bulunduğunu, bu sebeple icra takibinin durdurulduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %40' dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
yönelik işe iade talepli olarak arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur....
Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; ilk derece mahkemesinin, davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerini karşılar mahiyetteki karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu, hizmet süresi daha önce Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen işe iade dosyasında kesinleştiği ve o dosyada kesinleşen hizmet süresinin dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücretin ve alacak kalemlerinin dosyadaki delil durumuna uygun denetime açık ve doğru bir şekilde tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, işe iade başvurusunun süresi içerisinde yapılmış olduğu, zira dairemizce ilk derece mahkemesine yazılan yazıya verilen cevapta işe iade davasında kesinleşme şerhinin taraflara tebliğ edilmediğinin bildirildiğinin görüldüğü, davacı tanığının davalı şirkete karşı davasının bulunmasının başlı başına sonuca etkisinin olmadığı anlaşılmakla, istinaf isteminin tümüyle reddi gerektiği kanaatine varılmıştır....
İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....
İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....
Noterliği'nin 10/03/2017 tarih ve 4772 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile işe iade talebinde bulunmuş olup işe iade başvurusunun müvekkili şirkete 14/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı müvekkili şirketin davacının işe iade başvurusunu kabul etmediğini ve mahkeme kararı gereği davacıya yasal süresi içerisinde 12/04/2017 tarihinde davacı vekilinin hesabına net 5.304,99 TL boşta geçen dört aylık süreye ait ücret ve diğer hakları, net 6.965,05 TL işe başlatmama tazminatını, net 1.563,95 TL kıdem tazminatı farkını, net 689,61 TL yıllık ücretli izin farkının ödendiğini, işçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesinin işverence feshedilmiş sayıldığını, fesih tarihindeki ücrete göre işe başlatmama tazminatının ödenmesi gerektiğini, davacının işe başlatmama tazminatı, kıdem tazminatı farkı ve yıllık izin ücreti farkı alacaklarının da bu...
DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan iddia ve taleplerin gerçeği yansıtmadığını savunarak haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiştir. DELİLLER: Sigorta kayıtları, işyeri özlük dosyası ile tüm dosya kapsamıdır....
ödenmesine, kesinleşme tarihinden itibaren altı iş günü içinde işe başvurması şartıyla ve altı iş günü içinde işe başlatılmaması halinde iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücret ve diğer haklarının yöneticilik süresince ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş, bunun üzerine davacı işe iade kararının kesinleşmesini öğrenme tarihinden itibaren altı iş günü içinde işe başlatma talebinde bulunmuş ve işverence işe başlatılmadığından bahisle işe iade kararı ile tespit edilen hak ve alacakları dava konusu etmiştir....