Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; müvekkilinin davalı iş yerinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, hizmet akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak sona erdirilmesi üzerin açtığı işe iade davasının kabul ile sonuçlanarak kesinleştiğini, süresi içerisinde işe iade hususunda davalı işverene başvuruda bulunduğunu ancak işe başlatılmadığını, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağı talep hakkının doğduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece, işe iade kararının kesinleşmesi üzerine on günlük kanuni süre içerisinde işe başlatılmayan davalı işçinin, boşta geçen süre ücret alacağı ve işe başlatmama tazminatı talep hakkının doğduğunu gerekçesi ile isteğin reddine karar verilmiştir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2023 NUMARASI : 2022/581ESAS 2023/43 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama üzerine verilen davanın kabulüne yönelik karara davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin haksız ve geçersiz bir şekilde feshedildiğini beyanla, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin performans ve kendisinden beklenen verimin alınamaması nedenleri ile feshedildiğini, bu nedenle davacının işe iade talebinin kabul edilemeyeceğini beyan ederek açılan davanın reddini savunmuştur....

    Maddesi kapsamında dosya incelendiğinde: Davacı lehine sonuçlanıp kesinleşen işe iade davası itibariyle, husumete yönelik itiraz yerinde bulunmamıştır. Kesinleşmiş işe iade kararını 02.02.2016 tarihinde tebliğ alan davacı vekilinin 05.02.2016 tarihinde işe iade başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla, başvurunun süresinde olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. Boşta geçen süre ücretinin (işe iade davası ile) geçersiz sayılan fesih tarihini takip eden dönem için emsal dikkate alınarak tespit edilen ücret ve eklerine göre; işe başlatmama tazminatının ise işe iadenin gerçekleşmediği tarihte geçerli olan ücrete göre, doğru bir şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Bir üst paragrafta yapılan açıklamalar itibariyle, işlemiş faiz hesabının da yerinde olduğu görülmüştür. Açıklamalar da dikkate alındığında ispat külfeti olan davalının istinaf sebeplerini ispat edemediği kanaatine varılarak aşağıdaki karar verilmiştir....

    Tarafların iddia ve savunması, itiraz ve beyanları, tanık beyanları, mail içerikleri, dosyada mevcut deliller İDM karar gerekçesinde ayrıntılı olarak tartışılıp değerlendirilmiş olup; işe iade davası açan işçinin bu süreçte yeni işe başlaması tek başına işçinin işe iade talebinin samimi olmadığını göstermez ise de, somut olayda dosyada mevcut tüm delillere göre, davacı işçinin işverenin samimi olmadığı iddia ve gerekçelerinin ispatlanamadığı, İDM karar gerekçesinde tespit edildiği üzere davacının işe iade talebinde samimi olmadığı, o halde davalının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmadığı, davacı işçi tarafından bu alacak kalemleri için yapılan icra takibine davalının itirazının haklı olduğu, davacının itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin dosya kapsamı ve oluşa uygun olduğu değerlendirilmiştir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2021 NUMARASI : 2019/123 ESAS - 2021/80 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemizce duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava; İşe iade talebine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA: Davacı, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya karşı açtığı işe iade davası sonucunda verilen işe iade kararının Yargıtay'dan geçerek onandığını ve süresinde işverene başvuruda bulunduğunu ancak davalı tarafından işe başlatılmadığını ileri sürerek, davalı aleyhine boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, açmış olduğu işe iade davasının lehine sonuçlandığını ve verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, ancak davalı işveren tarafından işe başlatılmadığını belirterek işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının işe iade kararının kesinleşmesinden itibaren on gün içinde işyerine başvurusunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Bunun üzerine müvekkil tarafından davalı işverene işe dönüş müracaatı yapılmışsa da işveren tarafından işe iadesi yapılmayarak, işe iade davası ile hüküm altına alınan tazminatlar kendisine ödenmiştir. Özetle, davamızın açıldığı tarih itibarı ile işe iade istemli tespit davası kesin hükümle sonuçlanmış olmasa da yargılama safahatında bu şart yerine gelmiştir. Hatta, istinaf başvurusuna konu mahkeme kararını verdiği tarihte, müvekkil tarafından işe dönüş başvurusunun işveren tarafından reddi ile hak etmiş olduğu tazminatlar (işe aide kararı ile hüküm altına alınan tazminatlar) kendisine ödenerek, iş akdi tamamen feshedilmiştir. yerel mahkemenin karar tarihi itibarı ile taraflar arasında bir iş akdi söz konusu değildir. Huzurdaki davada ilk bakışta bir dava şartı noksanlığından söz edilebilse de bu eksiklik hüküm anında tamamlanmıştır. Somut olayda vekalet ücretinin 4.957,66 TL olarak belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

        İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

          Kesinleşen Mahkeme kararının davacı vekiline tebliği üzerine yasal süre içerisinde işe iade başvurusunda bulunduğu, davalı tarafından davacının işe davet edildiği ancak davacının iş başı yapmadığına ilişkin savunmasına rağmen dosyaya davacının işe davet edildiğine ilişkin bilgi belge sunmadığı anlaşılmış, yasal süre içerisinde davalı tarafça davacının iş başı yaptırılmadığı kabul edilerek, işe iade talebinin davalıya 11.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, feshin kesinleşme tarihinin ise 11.02.2018 olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen fesih tarihi gözetilerek davalı nezdindeki çalışmasının 7 yıl 15 gün olduğu, 4 aylık boşta geçen sürenin de eklenmesi üzerine tazminata esas sürenin 7 Yıl 4 Ay 15 gün olduğu tespit edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu