Davacı İstinaf sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada, işe iade başvurusunun hem asıl hem alt işverene yapıldığını, asıl işverenin işe başlama davetini aldığının ortada olduğunu, alt işveren Emir Tersanecilik'in işe iade başvurusundan haberdar olmadığını iddia etmesinin gerçeğe uygun olmadığını, hakkın kötüye kullanılmasının örneğini teşkil ettiğini, kaldı ki geçersizliği tespit edilen feshin gerçekleştiği tarihte, mevcut olan alt işverenlik ilişkisinin işe iade tarihinde devam etmesi halinde, asıl işverene de işe başlamak üzere başvurulabileceğini, asıl işveren Sefine Tersanecilik ile diğer alt işveren Emir Tersanecilik arasında asıl-alt işveren ilişkisi devam ettiğinden, asıl işverene yapılan işe iade başvurusunun samimi bir işe başlama talebi olduğunu, Emir Tersanecilik'in dosyada başka bir adresinin olmadığını, adresle ilgili hiçbir beyanının bulunmadığını, işe iade başvurusunun davalının dosyadaki adresine yapılmadığını, işçinin bir işletmenin adresini araştırmak...
İşe iade kararı verilmesi halinde boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu alacakların sonradan işe iade davasında taraf gösterilmeyen asıl işverenden istenmesi halinde, yasal hak düşürücü süre içinde açılan dava üzerine verilmiş işe iade kararı kesin hüküm teşkil edecek, asıl işverenin feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı, hesaplamaların yerinde olmadığına yönelik itirazları incelenemeyecektir. Öte yandan işçi alt işverendeki işine iade edilse de, işyeri asıl işverene ait olduğundan işyerinde davacı işçinin tekrar çalışmaya başlaması istemi ile açılan işe iade davası asıl işveren ile birlikte görülmelidir. Yüksek Mahkeme uygulamaları da işe iade davasında asıl işveren ile alt işveren arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu yönündedir....
İşe iade kararı verilmesi halinde boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu alacakların sonradan işe iade davasında taraf gösterilmeyen asıl işverenden istenmesi halinde yasal hak düşürücü süre içinde açılan dava üzerine verilmiş işe iade kararı kesin hüküm teşkil edecek, asıl işverenin feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı, hesaplamaların yerinde olmadığına yönelik itirazları incelenemeyecektir. Öte yandan işçi alt işverendeki işine iade edilse de işyeri asıl işverene ait olduğundan işyerinde davacı işçinin tekrar çalışmaya başlaması istemi ile açılan işe iade davası asıl işveren ile birlikte görülmelidir. Yüksek Mahkeme uygulamaları da işe iade davasında asıl işveren ile alt işveren arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu yönündedir....
İşe iade kararı verilmesi halinde boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu alacakların sonradan işe iade davasında taraf gösterilmeyen asıl işverenden istenmesi halinde yasal hak düşürücü süre içinde açılan dava üzerine verilmiş işe iade kararı kesin hüküm teşkil edecek, asıl işverenin feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı, hesaplamaların yerinde olmadığına yönelik itirazları incelenemeyecektir. Öte yandan işçi alt işverendeki işine iade edilse de işyeri asıl işverene ait olduğundan işyerinde davacı işçinin tekrar çalışmaya başlaması istemi ile açılan işe iade davası asıl işveren ile birlikte görülmelidir. Yüksek Mahkeme uygulamaları da işe iade davasında asıl işveren ile alt işveren arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu yönündedir....
Mahkemece davanın işe iade davası olduğu nitelendirilerek, feshin makul şüphe altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı dava dilekçesinde davalı T4 mütevelli heyetinin 2016/46 sayılı kararının iptali ile işe iadesini talep etmiş, işe iade davası sırasında davacının talebi doğrultusunda mütevelli heyet kararının iptali yönünden talebin ayrılarak mahkemenin 2020/335 esasına kaydedildiği, işe iade talebi yönünden ise mahkemenin 17/10/2019 tarih, 2019/115 esas, 2019/518 karar sayılı kararı ile 30 işçi şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği ve kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 01/10/2020 tarih, 2020/679 esas, 2020/844 karar sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Dolayısı ile eldeki dava işe iade davası değil, dava mütevelli heyet kararının hukuka aykırılığının tespiti istemine yöneliktir....
Davalı işveren vekili, davacının işe iade talepli ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmeksizin iade edildiğini, davacının şirketin yeni adresini tespit imkanı bulunmasına rağmen yeniden ihtarname düzenlememiş olması sebebi ile işe iade talebinde samimi olduğunun kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kesinleşen işe iade kararı üzerine süresi içerisinde işe iade talebinde bulunan davacının davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme 10.04.2012 tarihli kısa kararında 10.550,25 TL kıdem tazminatı alacağını hüküm altına almıştır. Gerekçeli kararda ise, davacının hak ettiği kıdem tazminatı miktarının 8.852,15 TL olduğu belirtilmiştir....
, 'alıcının adresten taşınmış olması' nedeni ile tebliğ edilmemiş olduğu, akabinde işe iade ihtarını, Kartal 8....
İşe iade kararına dayalı kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin değerlendirilmesinde Mahkemece önce yapılacak iş; işe iade prosedürünün yerine getirilip getirilmediğini araştırarak bu kapsamda işçinin kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunup bulunmadığı, başvuruda bulunmuş ise işverenin işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatıp başlatmadığı, başlatmamış ise işçinin işe başlatılmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihinin hangi tarih olduğu hususlarını tespit etmektir. Bu konular açıklığa kavuşturulmadan, eksik inceleme ile kıdem tazminatı açısından faizin başlangıç tarihi net olarak belirlenmeden sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece Mahkemesince isabetli şekilde tespit edildiği üzere yapılan fesih geçersiz olup, verilen kararda hukuka aykırı bir yön tespit edilmemiştir. Davalı tarafından işe iade kararı bakımından istinaf edilen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belge ve delillere göre; ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu hukuki ilişki ve hususları nitelemesi, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri, delilleri takdir ve değerlendirmesi, uyuşmazlığın çözümü için gereken hukuk kurallarını uygulaması, uyuşmazlık konusu hususları gerekçelendirmesi isabetli olup, kamu düzenine aykırı bir husus da tespit edilmediğinden, yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 ve 355. maddeleri uyarınca esastan reddine ilişkin oybirliği ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İleri sürülen istinaf nedenlerine, yapılan inceleme ve dosya kapsamına göre uyuşmazlık; davacının usulüne uygun işe iade başvurusunda bulunup bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacakları bulunup bulunmadığı konularındadır. Davacının süresinde Kadıköy 15. Noterliğinin 18/11/2015 tarih ve 22047 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile müvekkilinin işe iade kararı uyarınca işe iade başvurusunda bulunduğu, tebligatın işe iade davasındaki adres olduğu anlaşıldığından davacının süresinde işe başlamak için başvurduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 28/3/2019 tarih 2017/21099- 2019/6852 sayılı kararında da belirtildiği gibi işverenin işe iade kararında belirtilen adresine gönderilen tebligatın iade edilmesinin sorumluluğu davacıya yükletilemez. Davacının dört aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin kabulü gerekmektedir....