İş Mahkemesinin 2016/592 Esas sayısı ile işe iade davası açtığı, dosyaya celp edilen İstanbul 4. İş Mahkemesinin 2016/592 Esas ve 2018/251 Karar sayılı işe iade davasında; davacının işe iadesi ile birlikte 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve işe başlatılmama halinde 4 aylık iş güvencesi tazminatına hükmedildiği, işbu kararın da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31....
İş Mahkemesi'nin 2015/639 Esasında işe iade davası açıldığını, talebin kabul edilerek Yargıtay 9....
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde, sözleşmede taraf sıfat bulunmadığından, işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır....
Bu nedenle, sosyal yardımların işe başlatmama tazminatına esas ücrete eklenerek işe başlatmama tazminatının hesaplanması hatalıdır. 3-Boşta geçen süre ücreti ve sosyal yardımlar ile işe başlatmama tazminatı açısından, hesaplanan brüt miktarlardan ödenen net miktarların düşülmesi isabetsizdir. Ödenen meblağların brüt miktarları tespit edilerek hesaplanan brüt alacaktan brüt miktarlar mahsup edilmelidir. 4-Kıdem tazminatı açısından, hüküm altına alınan 1487,45 TL. hükme esas bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere brüt miktardır. Buna rağmen Mahkeme hükmünde 1487,45 TL.'nın net olduğunun belirtilmesi doğru değildir. 5-Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası işe başlatılmasını isteyen işçi işverence işe başlatılmaz ise, başlatılmadığı tarih fesih tarihidir. Somut uyuşmazlıkta; kıdem tazminatının faizi başlangıcı açısından, ise işe başlatmama sonucunda feshin kesinleştiği tarih olan 12/07/2012 tarihidir....
Aynı maddenin 1. fıkrasına göre de işveren, işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru, geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda, işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmesi gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iş akdi feshedilmeden işe iade davası açıldığını, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı tarihte de iş akdinin henüz feshedilmediğini, arabuluculuk aşamasındaki beyanların hükme esas alınamayacağı, davacının talebi arabuluculuk aşamasında kabul edildiği için davacının işe iade davası açma hakkı kalmadığını, mahkemece ispat hakkı tanınmadan dava kabul edildiğini, delilleri toplanmadığı ve tanıkları dinlenmeden karar verildiğini, iş akdi devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini, işe iade davaları tespit davası olduğundan tazminatlara miktar olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, işe iade davasıdır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının hizmet aktinin, dava dışı Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından norm kadro uygulaması gerekçesi ile iptal edildiği, bunun üzerine davacı tarafından 14.03.2012 tarihinde tahsis talebinde bulunulduğu ve davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak bu arada işe iade davası açan davacı hakkında İş Mahkemesi'nin Tarih ve E, K sayılı kararıyla işe iade kararı verildiği ve 4'er aylık işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine hükmediği, anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 01.04.2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararı gereğince Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na işe iadesi için başvuran davacının işe iadesinin yapılmadığı, ancak boşta geçen süre ücretinin ödendiği ve bu nedenle davalı Kurum'a 4 aylık ek prim bordroları verildiği, bu nedenle davalı Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığı başlangıç tarihi 4 ay ileri götürülerek 4 ay içerisinde ödenen yaşlılık aylığı toplamı 6.870,30 TL yersiz ödeme çıkarıldığı...
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava; davacı hakkında tesis edilen 10.12.2014 tarih ve 18.552.933 dosya nolu “ yaşlılık aylık / gelir değişiklik ” başlıklı işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının hizmet aktinin, dava dışı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından norm kadro uygulaması gerekçesi ile iptal edildiği, bunun üzerine davacı tarafından tahsis talebinde bulunulduğu ve davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak bu arada işe iade davası açan davacı hakkında .... İş Mahkemesi'nin 02.12.2013 Tarih ve 2013/690 E, 2013/148 K sayılı kararıyla işe iade kararı verildiği ve 4'er aylık işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine hükmediği, anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 09.07.2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararı gereğince ......
Feshin geçersizliğini tespiti ile işe iadenin talep edildiği davalarda verilen kararlar, daha sonra açılabilecek ihbar ve kıdem tazminatı talep edildiği davalarda kesin hüküm oluşturmasa da, kuvvetli delil olarak değerlendirilmelidir. İçtihatlar bu yönde istikrar kazanmıştır. Somut olayda, davalı işverenin haklı neden savunmaları feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye dair davada tartışılmış ve mahkemece davacının feshe konu eylemlerinin haklı fesih sebebi oluşturduğu tespit edilmiştir. Sözü edilen karar kesinleşmiş olmakla ve davacının daha sonra ihbar ve kıdem tazminatı istekleri için açtığı davada aynı vakıalara dayanılmakla işe iade davasında verilen bu kararın unsur etkisinden söz edilir. İşverence aynı olaylara ve nedenlere bağlı olan haklı neden iddiasına karşın davacının savunmaları mahkemece kabul görmeyerek, işe iade davasında haklı neden kabul edildiğine göre, aynı vakıalara bağlı olan tazminat davasında feshin haksız olarak değerlendirilmesi mümkün olamaz....
Davacı lehine karara bağlanan işe iade davasında, aylık ücretin brüt 3.287,13 TL olarak tespit edildiği, boşta geçen süre ücretine esas miktarın ise aylık net 2.350,00 TL olarak karara bağlandığı, bu davada aylık ücret miktarının davalı tarafça sunulan bordrolardan tespit edildiği, dava dilekçesindeki iddia kapsamında kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti açısından bu miktarların esas alınmasında hata bulunmadığı, işe başlatmama ve boşta geçen süre ücreti yönünden ise işe iade davasında kesinleşen miktarların hüküm altına alındıkları ve dava dilekçesinde ileri sürülen miktarların net tutarlar oldukları anlaşılmakla verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir....