Karar alma süreci sonrası bu irade tescili gereken hususlardansa ticaret siciline tescil bildirimi şirket yetkili organı tarafından yapılır. Yasa koyucu mahkemenin karar verebilmesi için kaçınma sebebinin bildirilmesini zorunlu kılarken şirketin iradesinin ne olduğunun belirlenmesini amaçlamıştır. Bu aşamadan sonra kaçınma sebebinin haklı olup olmamasına göre ilgili hususun tesciline yahut istemin reddine karar verilmesini düzenlemiştir. Ortaya konulmuş bir irade yoksa bir irade beyanı varmışçasına varsayıma dayalı karar verilebilmesi mümkün değildir. Şirket yargılama konusu bu hususla ilgili olarak yasanın imkan tanıdığı ölçüde farklı şekillerde karar almış olabilir....
TTK'nın 598/1. fıkrasında '' Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur.'' anılan maddenin 2. fıkrasında da ''Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir.'' hükmü düzenlenmiştir....
A.Ş. tarafından herhangi bir işlem gerçekleştirilmemiş olması nedeniyle Müvekkil tarafından "ilgili" sıfatıyla 17.11.2022 tarih ve ... sayılı başvuru dilekçesiyle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü'ne istifaya ilişkin gerekli işlemlerin yapılması talebinde bulunulduğunu, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından Müvekkil’in başvurusu hakkında yapılan değerlendirme neticesinde düzenlenen 25.11.2022 tarih ve ... sayılı yazıda; Müvekkil’in istifanın tescil ve ilanı talebine ilişkin herhangi bir işlem yapılamamış olduğu, istifanın tescil ve ilanının ... A.Ş. tarafından yapılması gerektiği, eğer bu mümkün değil ise ilgili Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından istifanın tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhine havi karar ile başvuru yapılması gerektiği şeklinde açıklamalara yer verildiğini ve bu yazının 02.12.2022 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile, Müvekkil’in ......
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalı şirket müdürlüğünden 19/01/2004 tarihi itibariyle istifa ettiği ve bu tarih itibariyle şirket müdürlüğü görevinin sona erdiği iddiasının yerinde olup olmadığı, davalı sicil müdürlüğü'nün pasif husumetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. Davalı Şirketin 19/03/1999 tarihinde ..., ...ve ...tarafından üç ortaklı olarak kurulduğui şirket ana sözleşmesinin 23/03/1999 tarihinde sicile tescil ve 25/03/1999 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, şirket ana sözleşmesi ile şirket süresince şirket müdürü olarak ... ve ...'in seçildikleri anlaşılmıştır. Davalı şirketin 19/01/2004 tarih 4 Karar sayılı ortaklar kurulu kararına göre; davacının şirkette bulunan sermayesinin tamamını aynı tarihli sözleşmeler ile ... ve ...'a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, aynı karar ile ... ve ...'ın şirket süresince şirket müdürü olarak atandıkları anlaşılmıştır....
DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 29/07/2020 KARAR TARİHİ : 31/12/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :. DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket...Yem Ürünleri Turizm Gayrimenkul İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş. ... sicil numarası ile müvekkil kurum ...'...
Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 28/2 maddesine göre tescil, ticari işletmeyle ilgili belirli hukuki hususların, ticaret sicilindeki ilgili sütunlarına yetkili müdür tarafından ilk kez yazılmasını ifade eden teknik bir terimdir. Tescil, kural olarak talep üzerine yapılır. İstisnai olarak ilgilinin talebi olmaksızın resen veya yetkili kurum veya kuruluşun bildirimi üzerine, tescil de mümkündür. (TTK 27/1.c.2). Sicil müdürünün tescili gereken bir hususu resen (kendiliğinden) tescil edebilmesi için kanunda açık bir hükmün bulunması gerekir. İlgili makamın, yetkili kurum ve kuruluşun bildirmesi üzerine yapılacak tescil için de aynı şekilde kanunda açık hüküm bulunması gerekir. TTK'nın 28/1. maddesine göre tescil istemi ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılır. Talep edebilecek olanlar ise maddede ilgililer olarak belirtilmiştir....
Maddesi gereğince, sermaye arttırımı yapılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermayeye ilişkin maddesinin değiştirilmesine karar verildiğini, öz varlığa ve sermayenin korunduğuna ilişkin tespit yapılmaksızın şirketin sermaye arttırımına gitmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 31.10.2022 tarihinde yapılan 2022 yılına ait Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında gündemin 3. Maddesi gereğince, oy çokluğu ile alınan, şirket sermayesinin arttırılmasına ve şirket ana sözleşmesinin sermaye dair 6.1. maddesinin tadiline ilişkin kararının hukuka ve kanuna aykırı olması nedeniyle TTK.m.445/1 ve ilgili yasa hükümleri uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle;Ticaret Sicili Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapmıştır.Ticaret Sicili Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemez. “..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m.32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verir. Aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddeder....
Davalı ---- cevap dilekçesinde özetle;----Müdürlüğü'nün, ----- tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, gerekçe göstererek tescil talebini reddettiğini, müvekkili müdürlüğe ---- ----- numarasına kayıtlı dava dışı-----prosedürlere uygun olarak tasfiye edildiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecindeki eksik yada erken sonuçlandırılan tasfiye memurunun kusurundan dolayı ---------Müdürlüğü'nün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edelin işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğundan yargılama masraflarının üzerlerine yüklenmemesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini...
Davaya konu kararların tescil edilmemesi sebebiyle kararlar geçersiz hale gelmiş ve eldeki bu dava da konusuz kalmış olduğundan, dava ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın davasında haksız olması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir....