Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/883 KARAR NO : 2022/1755 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİTLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2018 NUMARASI : 2017/214 ESAS, 2018/427 KARAR DAVA KONUSU : Kaza Tespit Tutanağının İptali ve Kusur Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine tevdi edilmesi gerektiğini, kusur ve oranları bakımından ve müterafik kusur durumunun tespiti bakımından yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının kusur oranının hesaplanması gerektiğini, ZMSS poliçesine bakıldığında talep edilen tazminat teminatları SGK yükümlülüğü altına girdiğini, kalıcı sakatlık tazminat talebi için kişinin kalıcı sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacıya SGK'dan ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin yapılması gerektiğini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aynı Dairenin 24/03/2016 gün ve 2016/3441 Esas, 2016/5086 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi; eldeki davada herhangi bir tazminat talebinde bulunmadan kusur oranının tespiti talep edildiği, sadece kusur oranının tespitine yönelik bir kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı bunun için eda davası açılması gerektiği, böyle bir davada herhalde kusur oranının değerlendirileceği bu itibarla sadece kusur oranının tespitine yönelik bir davada davacının hukuki yararının bulunmadığı göz ardı edilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması gerekçesiyle istinafa başvuran davalılar vekillerinin istinaf başvurusu kabul edilerek yeniden hüküm kurulmuştur....

      şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini beyan ile, usulüne uygun başvuru yapılmamış olması nedeniyle davanın usulden reddini, esastan inceleme yapılacak ise kusur tespiti ve maluliyet oranının tespitini, geçici iş görmezlik, zararına ilişkin talebin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tebliğini, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkillerinden ... idaresinde bulunan araç ile ... idaresinde bulunan araçların davalı idaresinde bulunan ve daha önce kaza yapmış olan araca çarptıklarını, kaza tespit tutanağının eksik ve yetersiz olduğunu, davalının kusur oranının tespit edilmemesi nedeniyle sigorta şirketinin ödeme yapmadığını belirterek, kazaya konu araçların kusur oranlarının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili, kusur oranının belirlenmesi için tespit davası açıklanayacağı, müvekkilinin kusuru bulunmadığını davanın reddini savunmuştur....

          İhtisas Kurulu ve gerekirse Adli Tıp Genel Kurulundan raporlar almak suretiyle dava konusu iş kazasına bağlı davacıda oluşan sürekli iş göremezlik maluliyet oranının kesin surette belirlenerek ve tarafların kusur oranlarının tespiti için üçlü bilirkişi heyet raporu alınarak bir karar verilmek üzere yeniden yargılama yapılması için davalı vekilinin sair istinaf itirazları şu aşamada incelenmeksizin dava dosyasının yerel mahkemesine iadesine karar verilmesinin uygun olacağına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Dava konusu iş kazasına bağlı davacıda oluşan sürekli iş göremezlik maluliyet oranının kesin surette belirlenerek ve kusur oranları yönünden de üçlü bilirkişi heyetinden rapor alınmak sureti ile bir karar verilmek üzere yeniden yargılama yapılması için davacı vekilinin sair istinaf itirazları şu aşamada incelenmeksizin dava dosyasının yerel mahkemesine iadesine karar verilmesinin uygun olacağı anlaşılmıştır....

          Bu çerçevede, maddî vakıaların tek başlarına tespiti isteniyor ise tespit davasına değil; delil tespiti kurumuna başvurulması gerekecektir. " Yukarıdaki yasal açıklamalardan yola çıkılarak, tespit davasının iki özel dava şartı olduğundan sözedilebilir: 1-Tespit davasının konusu sadece bir hukuki ilişki olabilir. 2-Davacının bu hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının hemen tespitinde hukuki bir yararının bulunması gerekir. Hukuki ilişkiden maksat; bir kimse ile diğer bir kimse veya eşya arasında mevcut olan ve somut bir olaydan doğan hukuki ilişkidir. Her çeşit hukuki ilişki tespit davasının konusunu teşkil edebilir.... Buna karşılık, bir hukuki ilişki niteliğinde olmayıp maddi vakıadan ibaret olan ilişkilerin tespiti için açılan tespit davası dinlenmez... Maddi vakıalar ancak bir hukuki ilişki ile birlikte tespit davasına konu teşkil edebilirler (B.Kuru-A.C.Budak; Tespit Davaları, 2.Baskı, sayfa 80 vd)....

            İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir. ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Talimat sayılı dosyasında alınan, ......

              Somut olayda, kurum sigortalısı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için bilirkişi heyetinden alınan ve mahkemecede itibar edilen raporun ehil ve konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından tanzim edildiği, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, taraflara izafe edilen kusur oranlarının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranlarının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, meydana gelen kaza nedeniyle sigortalı tarafından işveren aleyhine maddi manevi tazminat talepli dava açıldığı, hak sahipliği dosyasında aldırılan kusur raporunda da işverenin kusur oranının %70 sigortalının kusur oranının % 30 olarak belirlendiği raporların birbirini teyit ettiği bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine...

              Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranının ve hasarın tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. Mahkemece, tespit bilirkişi raporundaki kusur oranı ve hasar miktarına göre karar verilmiş ise de, tespit raporu tebliğe çıkmadığı ve davalının yokluğunda rapor düzenlendiğinden hükme esas alınamaz. Bu durumda mahkemece, taraf delilleri toplanıp, kusur ve hasar konusunda uzman başka bir bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Aslan'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu