Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının sebep olduğu zararda kusur oranı ve buna bağlı olarak sorumlu olduğu zarar miktarı noktasındadır. Mahkemece davalı işçinin sebep olduğu maddi hasarlı trafik kazasındaki ortaya çıkan zarar miktarı ve davalının kusur oranının belirlenmesi için bilirkişilerden rapor alındığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan tekli bilirkişi raporlarında davalının %100 kusurlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas olarak alınan üçlü bilirkişi heyeti raporunda ise davalının meydana gelen kazada %50 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları arasında davalının kusur oranı bakımından çelişki bulunmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece ... Üniversitesi iş sağlığı ve güvenliği ile trafik kazalarında uzman bir heyetten rapor alınarak meydana gelen kazada davalının kusur oranının tespiti suretiyle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekli iken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; " Dosya kapsamından; davacının davalı şirket bünyesinde büro işçisi olarak çalıştığı, 16/06/2015 tarihinde uyuşmazlığa konu iş kazasını geçirdiği, SGK tarafından olayın 'iş kazası' olarak tanımlandığı, maluliyet oranının %4,2 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce aldırılan kusur raporunda; davalının %99, davacının ise %1 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup mevcut tespit, dava dosyası kapsamına uyumlu olmakla birlikte davacı işçinin yaşı, çalıştığı işin niteliği, gerekli önlemlerin alınmaması konularındaki ciddi etkenler karşısında ceza soruşturma dosyasındaki rapordan ziyade anılan rapordaki değerlendirmeye itibar edilerek rapor, hükme esas alınmıştır....

    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 3.675 TL. hasar bedeli 279 TL. tespit dosyası giderinin 15.1 2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece davacı tarafından aracında meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesi için yapılan delil tespiti giderlerinin de dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de delil tespiti dosyası giderleri yargılama giderlerinden olup faiz uygulanması doğru değil bozma nedenidir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın...

      Davacı davalının % 100 kusurlu olduğunu ileri sürmüştür.Somut olayda, sigortalı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için alınan kusur bilirkişi raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından tanzim edildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, davalıya izafe edilen kusur oranının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından dosya kapsamı ile örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen sigortalının işten ayrıldığı tarihteki maluliyet oranına göre işveren kusuru belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gibi davalının %34.40 olduğu yönündeki rapora itibar...

      Kusur oranının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş plakası bilinemeyen araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu zira taşıt yolu dışındaki bir alanda park edilmiş bir kamyonun yanından geçerken gereken dikkat ve tedbiri almadığı, davacının ise aracından inmeden önce kendisine yaklaşan bir aracın varlığını gereğince kontrol etmediği için %25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Alınan kusur ve maluliyete ilişkin raporlardan sonra dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş davacının kusur oranı itibariyle ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı ile iyileşme süresi itibariyle rapor düzenlenmiş buna göre kazanç kaybının 22.125,51.-TL, kazanma gücü kaybının ise 13.606,56.-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı talep sonucunu ... tarihinde verdiği dilekçe ile arttırmıştır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Dosya arasına alınan tedavi evrakları çerçevesinde davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranı ve kazanç kaybı süresi belirlenmiştir....

        a yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı, davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 730,28 TL olduğu, sürekli iş gücü kaybı ve bakıcı nedeniyle talep edilebilir zararının bulunmayacağı tespit edilmekle sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden davanın reddine, geçici iş göremezlik talebi bakımından ise talebinin kısmen yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Kusur raporunun doktor raporu aldırılmadan düzenlenmesi gerekirken dosya kapsamında doktor raporu aldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tespit edilen maluliyet ile ilgili kusur raporu aldırılması gerekirken sigortalının işten ayrıldığı tarih yönünden maluliyet oranının tespiti için doktor raporu aldırılmasına itiraz ettiklerini, raporda sigortalının meslek hastalığının başlangıç tarihi ile maluliyet oranının kurumca tespit edildiği tarihler arasında geçen sürede maluliyetinin her yıl aynı oranda artacağının kabul edildiğini, sigortalının işyerinde çalıştığı dönemde sürekli olarak ocak tozlarının, gazlarının ve rutubetin etkisinde kaldığını, bu nedenle sigortalı da meslek hastalığının oluştuğunu, meslek hastalığının özelliği gereği maluliyet oranının zaman içinde artış gösterdiğini ve işten ayrılanılan tarihten sonrada maluliyet oranının arttığını, bu artışın işyeri koşullarındaki artıştan yavaş olacağını, bu nedenle...

          AŞ sahibinin asli kusurlu olduğu ve kusur oranının %60 olarak belirlendiği, araç muayene teknisyeni olarak çalışan davacının ise tali kusurlu olduğu ve kusur oranının %40 olarak belirlendiği, toplam hasar bedelinin ise 15.625,09 TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre dosyaya sunulan banka dekontlarından da davacının 2014/5 maaşının 1.420,71 TL olduğu, davacının belirlenen kusur oranına göre 30 günlük ücreti aşan zararın meydana geldiği anlaşılmış olmakla, feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....

            İş Mahkemesinin 2015/884 esa sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, bu dosyada davacı şirket tarafından Kurum tarafından belirlenen maluliyet oranına itiraz edildiğini, Yüksek Sağlık Kurulu'nun 17.02.2016 tarihil ve 13/2569 sayılı kararında maluliyet oranının %43 olarak tespit edildiğini, ayrıca yapılan kusur incelemesinde davacı işverenin kazanan meydana gelmesinde %80 oranında kusurlu olduğunun tespit edidiğini belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi, 31.05.2016 tarihli ve 2016/277-2016/726 sayılı kararıyla; hak sahibi ve rücuan tazminat dosyalarının gelmiş oldukları aşamada mevcut davada ileri sürülen iddiaların o davalarda da ileri sürülmesinin mümkün olması, tarafların dilekçelerinde temas ettikleri ve kısmen tutanağa geçirilen hususların dikkate alınmış olduğu, bu sebepten başkaca bir işlem yapılmadığı gerekçeleri ile davanın reddine dair karar verilmiştir. IV....

              Somut olayda , işçi ile davalı tarafın kusur durumlarının tespiti için alınan kusur bilirkişi heyet raporunun ehil ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından tanzim edildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin hükme esas alınan raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, davalıya izafe edilen kusur oranının tarafların somut olaydaki yükümlülükleri ile de örtüştüğü ve kusur oranının hakkaniyete uygun olarak tasnif edildiği, bilirkişi raporunun tarafların görev ve sorumlulukları ile kusur oranlarının belirlenmesi açısından dosya kapsamı ile örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen 20.09.2018 tarihli kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edilerek karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

              UYAP Entegrasyonu