İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2023 NUMARASI : 2022/581ESAS 2023/43 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama üzerine verilen davanın kabulüne yönelik karara davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin haksız ve geçersiz bir şekilde feshedildiğini beyanla, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin performans ve kendisinden beklenen verimin alınamaması nedenleri ile feshedildiğini, bu nedenle davacının işe iade talebinin kabul edilemeyeceğini beyan ederek açılan davanın reddini savunmuştur....
Tarafların iddia ve savunması, itiraz ve beyanları, tanık beyanları, mail içerikleri, dosyada mevcut deliller İDM karar gerekçesinde ayrıntılı olarak tartışılıp değerlendirilmiş olup; işe iade davası açan işçinin bu süreçte yeni işe başlaması tek başına işçinin işe iade talebinin samimi olmadığını göstermez ise de, somut olayda dosyada mevcut tüm delillere göre, davacı işçinin işverenin samimi olmadığı iddia ve gerekçelerinin ispatlanamadığı, İDM karar gerekçesinde tespit edildiği üzere davacının işe iade talebinde samimi olmadığı, o halde davalının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmadığı, davacı işçi tarafından bu alacak kalemleri için yapılan icra takibine davalının itirazının haklı olduğu, davacının itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin dosya kapsamı ve oluşa uygun olduğu değerlendirilmiştir....
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....
Maddesi kapsamında dosya incelendiğinde: Davacı lehine sonuçlanıp kesinleşen işe iade davası itibariyle, husumete yönelik itiraz yerinde bulunmamıştır. Kesinleşmiş işe iade kararını 02.02.2016 tarihinde tebliğ alan davacı vekilinin 05.02.2016 tarihinde işe iade başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla, başvurunun süresinde olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. Boşta geçen süre ücretinin (işe iade davası ile) geçersiz sayılan fesih tarihini takip eden dönem için emsal dikkate alınarak tespit edilen ücret ve eklerine göre; işe başlatmama tazminatının ise işe iadenin gerçekleşmediği tarihte geçerli olan ücrete göre, doğru bir şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Bir üst paragrafta yapılan açıklamalar itibariyle, işlemiş faiz hesabının da yerinde olduğu görülmüştür. Açıklamalar da dikkate alındığında ispat külfeti olan davalının istinaf sebeplerini ispat edemediği kanaatine varılarak aşağıdaki karar verilmiştir....
İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanunu'nun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle, davacının işe iade talebi kabul edilmiş olmasına rağmen işçilik alacakları ve işe iade edilmediğinde, hak kazanacağı tazminatları talep etmesi üzerine anlaşma sağlanmadığını, işe iade talebi kabul edilen işçinin iş sözleşmesinin devam edecek olması dolayısıyla, maddi hiç bir talebinin hukuken geçerli olmadığını, davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, mahkemenin uyuşmazlığın boşta geçen süre ücretine ilişkin olduğunu saptadığını, taraflar arasında işe iade konusunda uzlaşmanın sağlandığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından gerçekleştirilen iş akdi feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır....
İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2021 NUMARASI : 2019/123 ESAS - 2021/80 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemizce duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava; İşe iade talebine ilişkindir....
Kesinleşen Mahkeme kararının davacı vekiline tebliği üzerine yasal süre içerisinde işe iade başvurusunda bulunduğu, davalı tarafından davacının işe davet edildiği ancak davacının iş başı yapmadığına ilişkin savunmasına rağmen dosyaya davacının işe davet edildiğine ilişkin bilgi belge sunmadığı anlaşılmış, yasal süre içerisinde davalı tarafça davacının iş başı yaptırılmadığı kabul edilerek, işe iade talebinin davalıya 11.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, feshin kesinleşme tarihinin ise 11.02.2018 olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen fesih tarihi gözetilerek davalı nezdindeki çalışmasının 7 yıl 15 gün olduğu, 4 aylık boşta geçen sürenin de eklenmesi üzerine tazminata esas sürenin 7 Yıl 4 Ay 15 gün olduğu tespit edilmiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, açmış olduğu işe iade davasının lehine sonuçlandığını ve verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, ancak davalı işveren tarafından işe başlatılmadığını belirterek işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının işe iade kararının kesinleşmesinden itibaren on gün içinde işyerine başvurusunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....