Maddesi gereği mümkün olduğu bu nedenle davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığı geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi söz konusu olduğu, ayrıca emsal nitelikte ... 1. İş Mahkemesi’nin 2018/30-412 E-K sayılı davacının alt işverene iade edilmesine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21/01/2016 Tarih, 2015/36432 Esas, 2016/1562 Karar sayılı ilamı ile davacının alt işveren şirket nezdinde işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını belirterek işe iadenin mali sonuçlarından hangi davalıların sorumlu olduğunun açık ve net bir şekilde belirtilmemesi nedeniyle davalı şirket nezdinde iadesine ödenmesi gereken tazminat ve ücret alacaklarından davalıların birlikte sorumlu olması şeklinde karar verildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait işyerinde davalı Belediye ve taşeron işçisi olarak 01.07.2008- 29.07.2016 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, davacı tarafından Gaziantep 2. İş Mahkemesinin 2018/117 Esas sayılı dosyası ile işe iade davası açıldığını ve kabul edildiğini, söz konusu kararın kesinleştiğini, yasal süre içerisinde işe iade talebinde bulunduklarını ancak davalılar tarafından cevap verilmediğini, söz konusu işe başlatmama işleminin iş akdinin feshi niteliğinde olduğunu belirterek davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta, davacının, davalılardan T4'nin asıl işveren, diğer davalı T3'ın alt işveren olduğu işyerinde 13/10/2015- 20/06/2016 tarihleri arası çalıştığı, davacının Kocaeli 5. İş Mahkemesi'nin 2016/410 Esas - 2016/618 Karar sayılı ilamı ile işe iade kararı verdiği ve kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği, davacının işe iade kararının kesinleşmesi üzerine işe başlamak için davalıya müracaat ettiği ancak davalının davacıyı işe başlatmayarak bir kısım işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre alacaklarına ilişkin ödeme yapmadığı, davacının böylece işe iade kararı sonrasında işe başlayamadığı bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca çalıştırılmayan süre alacağı, işe başlatmama tazminatı alacağının da davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2017/572 ESAS - 2019/277 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)|İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Asıl dava yönünden; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı adına açılan işe iade davasının K.Maraş 1. İş Mahkemesinin 2016/5 E. ve 2016/313 K. sayılı kararı ile kabulüne karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2017/856 E.-2017/1031 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğini, bunun üzerine işe başlama talebinde bulunulduğunu, ancak davalı işverenin işe başlatmadığını ileri sürerek işe başlatmama tazminatı ile kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan tahsilini talep etmiştir....
İş Mahkemesi SAYISI : 2022/855 E., 2023/930 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan işe iade istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 31733 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (9). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (9). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi SAYISI : 2022/360 E., 2023/225 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan işe iade istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (9). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (9). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait iş yerinde geçit bekçisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, açılan işe iade davasının kabulle sonuçlandığını, davacının işe iade talebinin işverence kabul edilmediğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi sunmuştur....
İşveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde işe iade kararında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları gereğince, işçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda, işverence yapılan fesih 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....
Yine, işe iade davası kabul edilmiş ve karar kesinleşmiş ancak işçi süresinde işe başlama başvurusunda bulunmamışsa veya başvuruda bulunmuş ancak işverenin süresinde işe davet etmesine rağmen işçi işe davete icabet etmemiş ise fesih geçerli hale geleceğinden alacak davasına devam edilmelidir. Ancak işveren işçiyi süresinde başvuruya rağmen işe başlatmamış ise eldeki alacak davasının feshe bağlı alacaklar açısından erken açıldığının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının bu nedenle usulden reddine karar verilmelidir. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması halinde ise davaya konu fesih ortadan kalktığından, feshe bağlı alacaklar reddedilmelidir (Emsal Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 27.10.2020 T. 2017/18084 E. 2020/13512 K.; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 05.03.2020 T. 2016/32395 E. 2020/4288 K.; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 08.05.2019 T.2017/21788 E. 2019/9999 K. sayılı kararları)....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş akdinin 17/12/2016 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, Antalya 5....