Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği ancak, kazanın işkazası niteliğinde olup olmadığıyla ilgili olarak SGK'nca yapılmış bir inceleme veya tespite dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanmadığı görülmektedir. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun da hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, eldeki tazminat davasında ise SGK taraf değildir. Yapılacak ; olayın SGK'nca kazası olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması, kazası olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre dosyadaki bilgi ve belgeler yeniden değerlendirilerek gerektiğinde yeniden kusur raporu aldırılarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kazası tespiti, sürekli göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2023 NUMARASI : 2021/264 2023/4 DAVA KONUSU : İş Kazası Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki kazası tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

    Kurumun kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi, tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda; Kurum tarafından davacının 03/12/2015 tarihinde davalı işyerinde geçirdiği kazası ile ilgili olarak olayın araştırılması için ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 10.08.2011 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, hizmet tespiti ve kazası tespiti istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin 14/06/2009 tarihindeki ölümünün kazası sonucu olduğunun ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacı murisinin 14.06.2009 tarihindeki ölümünün kazası sonucu olduğunun tespiti ile ölümü takip eden ay itibari ile ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir....

          SGK'ya kazası olarak bildirilmediğini, tüm bu hususlardan sonra Ankara Sgk İl Müdürlüğüne olayın kazası olarak tespiti için başvuru yapıldığını, SGK tarafından yapılan dava konusu olayın kazası olmadığı sonucuna varıldığını belirterek, dava konusu 12/03/2018 tarihli olayın '' kazası'' olduğunun tespiti ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ın davalı işverene ait işyerinde 22.07.2010 tarihinde geçirdiği kazasının Kuruma bildirildiğini, oysa bu kazası sonucu oluşan sürekli işgöremezlik derecesine etki eden ilk kazanın 21.06.2010 tarihinde gerçekleştiğini, ancak bu durumun kazası olarak bidirilmediğini iddia ederek, bu olayın kazası olduğunun tespitini talep etmiştir.Mahkemece verilen davanın kabulüne dair ilk karar Dairemizin 10.05.2016 tarihli kararıyla “Mahkemece, öncelikle ilk kazaya ve ikinci kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı celbedilmeli, iddiayı teyit eden bir tedavi süreci olup olmadığı, varsa birincisinin ikinciye etkisi irdelenmeli ve sonuca göre hüküm kurulmalıdır.”gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece “Her ne kadar davacı ...'ın davalı yerinde 21/06/2010 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın kazası olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiş ise de Adli Tıp Kurumu 3....

            İş Mahkemesi K A R A R A)Davacıların İstemi : Davacı vekili, müvekkili olan davacının, davalı işyerinde 09/01/2016 tarihinde makinenin üzerinden düşerek kolunu kırmasına neden olan olayın kazası olduğunun tespitini talep etmiştir. B)Davalıların Cevabı : Davalı SGK vekili, davacının kazası geçirdiğine dair herhangi bir bilgi veya kayda rastlanılmadığını, Kurum işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ...vekili, iddia edilen tarihte davacının yerine gelmediğini, kendisine bu yönde bir talimatın verilmediğini, bir an için kazanın davalı yerinde meydana geldiği kabul edilse dahi davalı şirket yetkililerinin davacıyı işyerine gelmesi hususunda bir talimatı bulunmadığını, davacı tarafa ait itirazların haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              , uzman bilirkişi marifetiyle tespiti yapılmış herhangi bir kusur değerlendirmesinin olmadığını, kaza neticesinde düzenlenen ------ da açıkça görüldüğü üzere; meydana gelen kazaya ilişkin olarak her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, dolayısıyla; bu davada; kusur oranına göre rücu ilişkisinin söz konusu olabileceği düşünüldüğünde, tarafların kusur oranının uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, kaldı ki; trafik kazası tespit tutanağında, araç sürücü -------- alkollü olduğuna dair hiçbir tespite yer verilmediği hususu da sabit olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan tetkik sonucunda, kan testi “etanol” üzerinden yapılmış olup, promil değeri tespit edildiğinde vücuttaki alkol oranının yasal sınırın altında olduğunu, o halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt ( münhasıran ) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiğini, ------ sayılı dava dosyası üzerinden düzenlenen ----...

                UYAP Entegrasyonu