Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 25/06/2013 gün ve 2010/199 - 2013/166 sayılı kararı onayan Daire'nin 18/11/2014 gün ve 2013/16851 - 2014/17841 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Asıl davada davacı vekili, davalı şirket adına tescilli "çift katlı bakır kaynaklı çelik boru üretimde kullanılan çelik saçlara bakır kaplama prosesi"ne ilişkin patentin yenilik özelliği olmadığını, tescilin kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, dava konusu patentin hükümsüzlüğünün tespitine ve sicilden terkinine/silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
doğan haklarının davacıya ve 3. şahıslara karşı ileri sürülmesinin önlenmesi, durdurulması yönünde ihtiyati tedbir isteminde de bulunmuşsa da, bunun davalının hak arama özgürlüğünü engeller mahiyette olduğu, davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin kabul edilmemesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından bahsedilemeyeceği gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne, davalı şirkete ait 2019/19301 sayı ile tescilli patentin nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK'nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, davacı vekilinin patentin lisans ve benzeri işlemlere konu edilmesinin önlenmesi ile patentten doğan hakların kullanılmasının önlenmesi, durdurulması yönünde ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir....
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür....
HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ ile; Davalının, davacıya ait .... sayılı tasarımlardan kaynaklı haklara tecavüz eylemlerinin ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA, .......
Davacının TPMK nezdinde tescilli patent belgesinden doğan haklarına tecavüz sayılan fiiller davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan KHK’ nın 136. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Aşağıda yazılı fiiller patentten doğan haklara tecavüz sayılır: a-Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, b-Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla üretilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak,.. şeklinde düzenlenmiştir. ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın www...com adresi başta olmak üzere https://www.... ve https://...sosyal medya hesaplarındaki kullanımların, davacı adına tescilli 2015/71895, 2017/113999 , 2014/114013 ve 2017/113990 sayılı markalardan doğan hakları ihlal eder nitelikte kullanımlar olduğu, bu kullanımların davacının marka tescilinden doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, davacı ticaret unvanı ve davacı adına tescilli markalar ile aynı asli unsuru ihtiva eden www...com.tr alan adının karıştırılma ihtimaline yol açacağı ve bu nedenle www...com.tr alan adının terkini koşullarının oluşacağı, davalının “.......
olduğu, bu nedenle dava konusu bu kullanımlarla davacı adına tescilli olan "..." esas unsurlu markalar arasında, 6769 sayılı SMK'nın 7/2-b maddesinde karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, dava konusu kullanımların davacı adına tescilli bulunan markalardan doğan haklara tecavüz ve/veya haksız rekabet oluşturması durumunda SMK 151/2-b maddesi kapsamında tazminat tutarı 22.335,97 TL olacağı, (2017-2018-2019 cirosunda markanın cşroya %5 etkisine göre) ayrıca dava konusu bu kullanımların TTK'nın 55....
Ş. adına ... sayı ile tescilli “... ...” markasının hükümsüzlüğü ile ticaret unvanından “... ...” ibaresinin terkinini ve diğer davalı adına tescilli alan adının terkinini talep etmiştir....
Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması....
Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması....