Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili, davaya konu ürünün ortopedi alanında çalışan doktorlar ve tıbbi cihaz üreticileri, satıcıları, pazarlamacıları tarafından bilinen harcıalem bir ürün olduğunu, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada ise dava konusu “Delikli Yarım Halkalar”ın ve sistemin diğer parçalarının ... bilim adamı ...’un icadı olup, çok uzun yıllardır Türkiye’de ve dünyada ortopedik cerrahide yaygın olarak kullanıldığını, davacının tescil belgesine konu ürünün en az 60-70 yıldır kullanılan ve bu sebeple kamuya mal olmuş, harcıalem bir ürün olup, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olmadığını ileri sürerek, davacı-karşı davalı adına tescilli ... nolu endüstriyel tasarım tescil belgesinin iptalini talep ve dava etmiştir. Diğer davalı ... temsilcisi, fikri ve sınai haklara bir tecavüzlerinin olmadığını savunmuştur....

    Sayılı ilamı ile, bir kısım mallar yönünden hükümsüzlük karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesinde geçerek kesinleştiğini, markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin ortadan kalktığını, mahkemenin müvekkilinin daha önce tescilli ... markasından kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin de hatalı bulunduğunu, "..." ibareli marka başvurusunun ana unsuru ile müvekkilinin tescilli markası "..." markasının "..." harfleri olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Usta” olduğunu, “Küşleme” kelimesinin tek başına marka olamayacağını, “Küşlemeci Mehmet Usta” markasının tescilli isim sahibinin ... olduğunu, ...’ün de davalı şirketin sahibi olduğunu, davacının müvekkilinin yanında çalışmakta iken ayrıldığını bu işi ustası olan davalıdan öğrendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalının marka kullanımının, davacı adına 2008/ 70454 sayı ile tescilli “İbili Küşleme Et Lokantası+şekil” markasından doğan haklara tecavüz fiilini oluşturmadığı, davacının tazminat talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

        Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, müvekilinin tescilli tasarımından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini, tecavüz teşkil eden ürünlere el konularak imhasını, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir. Bakırköy ........ Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ........ Esas sayılı dosyasının tetkikinden, bu dosyamız davacısı ...... Eşya ve Kalıp Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından davalı ........ Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu, böylece dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla işbu dava dosyasının Bakırköy ........ Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ...... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/293 KARAR NO : 2023/5 DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men'i, Önlenmesi DAVA TARİHİ : 02/11/2022 KARAR TARİHİ : 11/01/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin tekstil - giyim sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin ... ve .... sayı ile tescilli "..." esas unsurlu markaların tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin "..." ibareli markayı taşıyan ürünlerini Merter ve Laleli'de de bulunan toptan satış mağazalarında bulundurduğunu, ancak davalının "..." markalı deri mont, ceket, pantolon gibi ürünleri ürettiğini ve sattığını, davalının müvekkili markası ile benzer "..." ibareli markayı kullanarak ürün satışa sunmasının müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, markadan doğan haklara tecavüzün tespitini,...

            markadan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, öncelikle davalı iş yerinde delil tespiti yapılmasını, davanın esasına ilişkin ise, davalı eyleminin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, durdurulmasını ve ihlal teşkil eden ürünlere el konulmasını talep ve dava etmiştir....

              . - 2019/1058 K. sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin 1980 yılından bu yana “YENİ RAKI” markasının, 2005/55, 2005/2807-5 numaralı şişe tasarımları ile 2005/44934 sayılı “YENİ RAKI+Şekil” ibareli 33. sınıfta tescilli markanın sahibi olduğunu, söz konusu markanın tanınmış olduğunu, davalıların “SVAROVSKY VODKA” isimli ürünlerinin şişesinin müvekkilinin tescilli marka ve tasarımlarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, belirtilen haksız kullanımın marka ile tasarımdan doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalı Allco İçecek ve Tük. Malları San. Tic. Ltd. Şti.'...

                Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile davacının haksız ve hukuka aykırı olarak işbu davayı açtığını müvekkilinin TPMK nezdinde 2013/83683 no'lu “Küşlemeci Mehmet Usta” ismi ile marka tescil belgesinin bulunduğunu, davacı markasının “Küşlemeci Hüseyin Usta” olduğunu, “Küşleme” kelimesinin tek başına marka olamayacağını, “Küşlemeci Mehmet Usta” markasının tescilli isim sahibinin Mehmet Kör olduğunu, Mehmet Kör’ün de davalı şirketin sahibi olduğunu, davacının müvekkilinin yanında çalışmakta iken ayrıldığını bu işi ustası olan davalıdan öğrendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının marka kullanımının, davacı adına 2008/ 70454 sayı ile tescilli “İbili Küşleme Et Lokantası+şekil” markasından ... haklara tecavüz fiilini oluşturmadığı, davacının tazminat talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı adına tescilli endüstriyel tasarımlar ile davalıya ait ürünlerin görsel ve biçimsel olarak ortak özellikler gösterdiği ve tüketici bakımından ayırt edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalının “...” isimli ürünlerinin, davacının “...” isimli tescilli modellerine tecavüz oluşturduğunun tespitine, davacının bu tasarımlardan ... haklarına yönelik tecavüzün önlenmesine, davalının tecavüz teşkil eden ürünlere ve üretimde kullanılan her türlü araç ve gereçlerine karar kesinleştiğinde el konulmasına, hükmün ilanına, 20.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                    Davada franchise veren davalı şirket lehine 5846 sayılı ... ve 556 sayılı KHK hükümlerinden kaynaklanan hakların varlığı iddia edilmeyip bu yönde bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi ... sözleşmesi nedeniyle tescilli bir sınai hakka dayalı niza dahi söz konusu değildir. Davacının talebi 556 sayılı KHK kapsamında tescilli bir sınai hakka dayalı olmadığından uyuşmazlığın ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/01/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu