Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tescilli unvanı GO Uluslararası Nakliyat Servis ve Tic....

    Davacının "..." esas unsurlu markalarının 1991 yılından bu yana giysi ve aksesuarlar da dahil olmak üzere pek çok mal ve hizmet için tescilli olduğu, giyim ve aksesuarlar için tanınmış marka olduğu taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde, SMK'nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır....

      Huzurdaki davanın tarihi, 28.07.2018 olup dava tarihi itibariyle dava konusu yapılan marka, beş yıldır tescilli olmadığı gibi koruma süresinin üzerinden de beş yıl geçmediği ... Davalı savunmasında sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin istisna düzenlemesini dava dışı ... Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına 34. sınıfta tescilli olan ... ibaresine dayandırmaktadır. Dayanak olarak gösterilen bu markanın dava konusu olmaması ve davalıya ait olmaması karşısında üçüncü kişiye ait dava dışı marka nedeniyle huzurdaki dava konusu markanın hükümsüzlüğü talebi bakımından davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığından söz edilemeyeceği .... dava konusu 2015 22894 tescil numaralı ... markasını dava dışı şirketten devir almış olmasına ilişkindir. Devir, markanın aynî haklardan olması nedeniyle üzerinde serbest tasarruf ilkesinden kaynaklı olarak gerçekleştirilen işlemlerden birisidir. Devir ile markanın hak sahibi değişmektedir....

        Buna karşılık davacı adına tescilli olan ... sayılı markanın başvuru ve koruma tarihi 01.10.2015’dir. Ayrıca, ... sayılı markanın sahibi olan davacı ...’ın, o dönemdeki adı olan ... olarak davalı şirketin kurucu ortaklarından olduğu, şirketteki hisselerini daha sonra 31.03.2016 tarihinde, markanın ilk başvuru sahibi olan Hasan Dönmez’e devrettiği tespit edilmiştir. Bu durumda, davalı şirketin davacı adına tescilli olan ... sayılı markadan daha önce tescil edildiği, ayrıca bu şirketin faaliyetlerine davalı ...’ın ortaklığında, dolayısıyla bilgisi ve muvafakati ile başladığı anlaşılmaktadır. Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde; salt bir işletmenin ticaret unvanda yer alan bir ibare nedeniyle, bu unvanın bir başkasına ait tescilli marka kapsamında kalan hakları ihlal ettiği ve bu durumun doğrudan tecavüz ve haksız rekabete yol açar mahiyette olduğundan bahsetmek de mümkün değildir. ( Yargıtay 11....

          Sınıftaki mallar için kazanılmış hakkı olmadığı, 2006/23061 sayılı markasının ... +... ibareli başvuru konusu markanın ise ... ... şeklinde olduğu asıl unsurun farklılaştığı, ayrıca uzun süreli birlikte kullanımında müktesep hak iddiasına konu bu marka kapsamındaki ürünler yönünden kullanımının da ispat edilemediği, (akvaryumlar ve vivaryumlar için), yine 2005/32261 sayılı markanın ''... ...'' ibaresinden oluştuğu, dava konusu başvurunun ise ... ... ibaresinden oluştuğu ve her iki markada farklı kelimelerin bulunduğu, başvurunun önceki tescilli markadan farklılaştığı, ayrıca heykelller, biblolar, süs ve dekorasyon eşyalarında 2005/32261 sayılı markanın kullanımının ispat edilemediği, işaretlerin farklı ve kullanımın ispat edilememesi nedeniyle müktesep hakka konu teşkil etmeyeceği, yine 2012/11887 sayılı markanın ... ... ibaresinden oluştuğu, başvurunun ise ... ... ibaresinden oluştuğu, bu durumda başvuruda farklı kelime unsurunun bulunduğu ve farklı kelime unsuru nedeniyle önceki markadan...

            Baş giysileri" üzerinde ciddi biçimde kullandığı, davacının ... no ile tescilli ..., ... no ile tescilli ... , .... no ile tescilli ... markaları ile davalının ..... markasının fonetik ve görsel olarak benzer olduğu, davalının ... no ile tescilli ..... markasının 25.sınıfta yer alan "Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar. Ayak giysileri. Baş giysileri"nde kullanılması halinde, hitap ettiği tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği, davacının ... no ile tescilli tanınmış markasının ..., .... no ve ... no ile tescilli ... markaları ile davalının ..... no ile tescilli markaları ile davalının ..... no ile tescilli ... markasının 25.sınıfta yer alan "Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar. Ayak giysileri....

              Dava, davalının, davacıya ait markadan doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi talebine yöneliktir....

                Tüm dosya kapsamı deliller ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile bu karar doğrultusunda alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalının dava tarihi itibariyle koruması devam eden davacı adına tescilli ..... tescil nolu tasarım tescili koruma kapsamında “......” ismi altında ürün satışı yaptığı yine bu ürünün davalıya ait “www......com.tr” adresinde tanıtımının yapılarak davacının bu tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüzde bulunduğu, bu eylemin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla davacının tasarım tescilinden doğan haklara tecavüze dair davasının kabulü gerekmiştir. Davacı maddi tazminata dair tercihini davalının rekabeti olmasaydı elde edebileceği muhtemel gelire göre kullanmıştır....

                  Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/03/2013 tarih ve 2011/289-2013/160 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin kağıt ve kağıtçılık sektöründe faaliyet gösterip, "...." tescilli markasının sahibi bulunduğu, davalının müvekkilinin markadan doğan haklarına ve ünvanına tecavüz ettiğini ileri sürerek, davacının marka ve ticaret ünvanına vaki tecavüzün önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, kararın ilanına, davalının haksız rekabetinin ve tecavüzünün giderilmesine karar verilmesini, birleşen davasında ise davalının ticaret ünvanında yer alan "..." ibaresinin ticaret sicilinden silinmesini...

                    nin, bu kapsamda adına tescilli bulunan ve daha sonra bilahare davacı şirketçe de tescil olunan markalar içerisinde yer alan “... ...” markası ile gıda-perakende sektöründe faaliyet gösteren davalı şirketin ticaret unvanında “...” olarak kullanılan ibarenin tescilli marka yönünden iltibas teşkil ettiği, tüketiciler nezdinde tescilli markadan ayırt edilmesinin mümkün bulunmadığı, her ne kadar davalı unvanında "...." ibareleri yer almakta ise de bu ibarelerin “...” ibaresine oranla küçük yazılmış olup davacının devraldığı dava dışı şirketin önceki unvanını çağrıştırdığı, bu nedenle tüketiciler nezdinde davacının devraldığı mağazaların devamı niteliğinde olduğu düşüncesini doğurabileceği, davalının unvanındaki kullanımın markaya tecavüz teşkil ettiği, ancak davalının kullandığı unvan ile davacı unvanı arasında herhangi bir benzerlik ya da iltibas oluşturacak bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, tescilli markaya yönelik men talebi yönünden davanın kabulü ile davalının davacı adına...

                      UYAP Entegrasyonu