Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yörede 1962 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dava dosyasına getirtilen orijinalinden fotokopisi çıkarılmış kadastro pafta örneğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın bitişikteki 1942 yılında kadastrosu yapılan ... Devlet Ormanı ile birlikte Devlet Ormanı nitelemesi yapılıp pafta üzerine yazılarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12/05/2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede arazi kadastrosu 1962 yılında 5602 Sayılı Kadastro Yasası yürürlüğü sırasında yapıldığı ve davaya konu taşınmazın tesbit dışı bırakıldığı tartışmasızdır....

    Dava, 3402 Sayılı Yasanın 18/1. maddesi gereğince kadastro sırasında tesbit harici bırakılan taşınmazın Hazine adına tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2006 yılında yapılıp ilan edilmediği için kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, Orman Yönetiminin taşınmazın muhafaza ormanı olduğuna ilişkin iddiası ile yörede yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının ilan edilip edilmediği araştırılmamıştır. O halde; orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının ilan edilip edilmediği ilgili yerlerden sorularak işe başlama, sonuçlandırma, askı ilan ve çalışma tutanakları getirtilmeli, ilan edilmiş ise davanın orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraza dönüşeceği, bu durumda görev hususunun nazara alınması gerekeceği düşünülmelidir. Orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmalarının ilan edilmemesi halinde ise, davalı ... Yönetimi taşınmazın Dörtler-......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 763 parsel sayılı 2100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 102 ada 184 parsel numarasıyla ve 9.979,65 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, uygulama kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 102 ada 184 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 3164 parsel sayılı 12300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 183 ada 121 parsel numarasıyla ve 13.342,79 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... temsilcisi, uygulama kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 183 ada 121 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili 25/10/2001 tarihli dava dilekçesinde, ...Mevkiinde bulunan ve kadastro sırasında fundalık ve çalılık niteliğiyle tescil harici bırakılan sınırlarını bildirdiği yaklaşık 7000 m2'lik taşınmaza davalı tarafından dut ve portakal ağaçları dikilmek sureti ile müdahalede bulunulduğunu ileri sürerek, davalının taşınmaza vaki elatmasının önlenmesi ve taşınmazın Hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır. Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya harçlı olarak katılmıştır....

            Ne var ki; yörede 1972 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dava dosyasına getirtilen orijinalinden fotokopisi çıkarılmış kadastro pafta örneğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, bu yerde 1972 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Devlet Ormanı niteliğiyle tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12/05/2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede arazi kadastrosu 1972 yılında 766 Sayılı Kadastro Yasası yürürlüğü sırasında yapıldığı ve davaya konu taşınmazın tesbit dışı bırakıldığı tartışmasızdır....

              Yönetimi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosunun yapıldığını ve taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığını, 1975 yılında ise aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde çalışmalarının yapıldığını ancak orman sınırlarının orman kadastro haritasına aktarılmasından kaynaklanan çizim hataları nedeniyle tutanak ve harita arasında uyumsuzluk olduğunu, orman kadastro haritasına göre orman sınırları dışında bırakılan taşınmazın aslında orman sınırları içinde olduğunu, yapılan bu hatanın gerek arazi kadastrosu gerek kullanım kadastrosu sırasında da düzetilmediğinden hatalı olarak davalı adına tescil işleminin yapıldığını belirterek tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman olarak tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar Faris ve ..., Güveçli Köyü çalışma alanında bulunan ve 1969 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 25.06.2013 tarihinde dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 10.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 11.230,77 metrekarelik taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda onanmasına karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir....

                  Dava, kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

                    Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 17/07/2009 havale tarihli dilekçesiyle, Reşadiye mahallesinde bulunan ve 1985 yılında yapılan kadastroda tespit harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından 1983 yılında satın alındığını ve eklemeli zilyedlik, imar ihya yolu ile davacının kullanımında olduğunu bildirerek, davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın 1. derece doğal sit alanı olduğu ve davacı yararına zilyetlik koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TMK 713. maddeye göre açılan tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1983 yılında yapılarak kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz ... niteliğiyle tespit harici bırakılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu