Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, tespit öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, harici satın almaya ve tapu kaydına dayalı olarak açılan tescil istemine ilişkin olup, mahkemece önceden verilen davanın kabulüne ilişkin hükmün, Yargıtay .... Hukuk Dairesi’nin 06.02.2010 tarih ve 2463-5890 sayılı ilamıyla “…çekişmeli taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği 1990 yılından davanın açıldığı 2005 yılına kadar kazanmayı sağlayan ... yıllık süre dolmadığından zilyetliğe dayalı tescil davasının bu sebep yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, ........2006 tarihinde yapılan keşifte dinlenen davacı tapu kaydının olduğunu, daha önce geçirilen yol nedeniyle Asliye Hukuk ve İdare Mahkemelerinde dava konusu yapıldığını belirttiğine göre tapu kaydına da dayandığının kabulü gerekir....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, bu yerde 1982 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Devlet Ormanı niteliğiyle tespit harici bırakıldığı, 1989 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sırasında davaya konu taşınmazın içerisinde yer aldığı arazinin orman tahdit hattı dışında kaldığı, H.G.K.nun 21.01.2004 gün 2004/8-15-7 ve 12/05/2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında olduğu gibi yine H.G.K.’nun 24/10/2001 gün ve 2001/8-964-751 sayılı ve 13/02/2002 gün ve 2002/8 - 183- 187 sayılı kararları ile kadastro (tapulama) komisyonlarınca -2- 2008/12831 - 14341 orman sayılarak tesbit harici bırakılan yerler orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar orman sayılacağından, sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, ayrıca taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17/2 maddesinde düzenlenen orman içi açıklığı niteliğinde olduğu gözetilerek hüküm kurulmuş olmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul...

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel arazi kadastrosu yapılmadan önce kesinleşen orman sınırları içinde kalan ancak, kadastro sırasında 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince işlem yapılmayarak, paftasında yol olarak gösterilip tesbit harici bırakılan taşınmazın kesinleşen orman parseli ile birleştirilerek orman olarak tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 19.06.1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Bu yerde yapılan genel arazi kadastrosu 08/05/2006 ve 07/06/2006 tarihleri arasında ilan edilmiş, dava askı ilan süresi içinde açılmıştır....

        taşınmazın niteliği, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin şekli, sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen rapor alınmalı, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yaptırılmalı, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.02.2012 gün ve 149/44 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, harici satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili ve Belediye Başkanlığı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 16.07.2010 tarihli raporunda (A) harfiyle gösterilen 4268.75 m2 yüzölçümüne sahip yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir....

            Mahkemece, davanın kabulüne, bilirkişi heyetinin 23.11.2015 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3422 metrekare miktarındaki alanın, son ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline, karar verilmiş ise de, hükmün gerekçe kısmından önce taşınmazın, tesis kadastrosu sırasında orman vasfı ile tescil harici bırakıldığından ve 1940 yılında yapılan orman kadastrosu ile orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğinden bahsedilmiş, akabinde ise taşınmazın 1940 yılında 3116 sayılı Yasa'ya göre yapılan orman tahdit sınırları dışında olduğu, 2896, 3302 sayılı Yasa uygulamalarında Kesinleşmiş ... Devlet Ormanı sınırları dışında kaldığı, zilyetlik ile edilinebilecek nitelikte olduğu kabul edilerek kararın gerekçesi kendi içinde çelişkili hale getirilmiştir. Gerekçeli kararın kendi içinde çelişkili olması yargılamanın aleniliği ilkesine aykırı ve mahkemelere olan güveni sarsıcı niteliktedir....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1962 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada taşlık niteliğiyle tapulama harici bırakılmıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Mahkemece özetle; davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın ne sebeple tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğü’nden sorulmamış, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tapu kayıtları getirtilmemiş, taşınmazın imar durumu araştırılmamış, davacı tanık listesinde yer alan ve mahalli bilirkişi olarak dinlenen Ahmet ..’ın yetersiz ve kendi içinde çelişkili beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ayrıca dava konusu edilen taşınmaza ait kroki dava dilekçesine eklendiği halde, fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın, bu kroki esas alınarak belirlenmediği anlaşılmaktadır....

                  göstereceklerini belirterek tescil harici bırakılan yerin vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Mahallesi çalışma alanında ve 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazına bitişik konumda bulunan, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak tescil istemi ile açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu