WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Davacılar tarafından tenkis isteği ile açılan davada, mahkemece, davanın tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkis davası olduğu değerlendirmesi yapılarak davanın reddine karar verilmiş, ne varki davacılar tarafından verilen dilekçe ile açtıkları davanın iptal tescil değil tenkis davası olduğu belirtilerek tenkis yönünden temyiz edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 16.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 9.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Tarafından açılan tescil davası sonucunda davasının kabul edilerek 10.752,00 metrekare yüzölçümünde ki bölümün ... adına tescil edildiği ve tapuda 2072 parsel numarası ile tescil edilen taşınmazın işbu dava dosyasında bilirkişinin 22.05.2017 tarihli raporuna ekli 8 nolu krokide (A2) harfi ile gösterilen 31,19 metrekarelik bölüme denk geldiğinin belirlendiği ve bu kısmın feri müdahil adına kayıtlı olduğu anlaşıldığı ve maliki aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda; davacı ... tarafından TMK'nin 713 maddesine göre tescil davası açılmış olup davacının adına tescilini talep ettiği taşınmaz bölümünün, hem hükmen Hazine adına tescil edilen 1972 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde hem de hükmen davacı ... adına tescil edilen ve ... tarafından feri müdahil ...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/493 Esas sayılı dosyası ile satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemenin 02.02.2016 tarihli ve 2016/62 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlarda, satış vaadine konu payların halen elbirliği mülkiyetine tabi olup satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, tapu iptali ve tescil davası sonunda verilecek karar ile dava konusu 11, 82 ve 748 parsel sayılı taşınmazlarda pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden, anılan davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş; açıklanan nedenlerle, dava konusu 489, 11, 82 ve 748 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Çekişmeli taşınmazın 1987 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve fen bilirkişilerinin raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısımda kaldığı tespit edilmiştir. Davacı 15.10.2012 tarihli satın alma sözleşmesine dayanarak 27.02.2015 tarihinde dava açmıştır. Davacının davası açıklanan nedenlerle tespit sonrası nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile 8. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmiş olmasına ve Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 29.03.2016 tarih ve 2016/12315-13031 Esas, Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekirken maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği ve esas defterine kayedildiği anlaşılmakla dosyanın Yargıtay 8....

          Hemen belirtmek gerekir ki tapu kaydına dayanılarak açılan iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi veya sadece satışın iptali kararı verilmesi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir... Somut olayda, yukarıda değinilen biçimde açılmış bir tescil davası yoktur....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ...Vakfından icareli olduğunu, taşınmaz malikleri hakkında derdest olan gaiplik ve tescil davası bulunduğunu, maliklerin varissiz ölmesi nedeniyle taşınmazın mahlülen vakfına rücu etmesi gerektiğini ileri sürerek malikler hakkındaki kayyımlık kararının kaldırılmasını istemiş, mahkemece aktif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Vakıf adına taşınmaz malın tescili için kayyımlık kararının kaldırılmasına gerek bulunmamaktadır. Aksi halde, tescil davası reddedildiği takdirde kayyımla idare edilen mal varlıkları korumasız kalacağı gibi, yeniden kayyım atanması yoluna başvurma ihtiyacı doğacaktır....

              Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen 01/03/2012 tarihli karar Dairece; “…Somut olayda .... açılmış bir tescil davası bulunmamaktadır. O halde davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi açtığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de istek olmadığı halde pay oranında iptal ve tescil yerine tüm mirasçılar adına tescil sonucunu doğuracak biçimde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olarak TMK'nun 28. maddesi uyarınca ölmekle kişiliği son bulan muris adına tescil kararı verilmesi de isabetsizdir....” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı tarafından tescil istemli olarak açılan dava bu dava ile birleştirilmiş, mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 102 ada 2 parsel sayılı 114,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle payları oranında davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacılar, yasal süresi içerisinde kadastro sırasında murisleri ... adına tesbit ve tescil edilen 102 ada 1 nolu parselin kadastro öncesi tapusunun bulunduğunu, bu tapunun miktarından daha az bir yerin murisleri adına tescil edildiğini eksikliğin komşu parselleri olan çekişmeli aynı ada 1 nolu parselden kaynaklandığını iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmışlardır....

                  SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15/05/2014 günü oy birliği ile karar verildi....

                    Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 12/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu