WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 459 ve 937 parsellere ilişkin açılmış bir tapu iptali ve tescil davası olmadığı, 915 parsel yönünden ise derdest bir dava olsa dahi usul ekonomisi gereği bu parsel yönünden açılan davanın bekletici mesele yapılması uygun görülmemiş, kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığı gereksiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan maddi tazminat istemine ilişkindir....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, taşınmazın bedeline mahsuben 50.000.-TL'nin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında derdest boşanma davası bulunduğu, uyuşmazlığın TMK'nın mal rejimi ve katılma alacağına ilişkin hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği ve aile mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın, BK'nın 295. maddesinde düzenlenen, bağışlamadan dönmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Davalı tarafından iş bu dava devam ederken 29.03.2011 tarihli celsede dava konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davası açıldığı bildirilmiş ve 10.05.2016 tarihli ve 17. celseye kadar bu tapu iptal ve tescil davası mahkemece bekletici mesele yapılmışsa da bu ara karardan dönülerek aynı celse Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu edilen 35 nolu taşınmazın davalının eşi ... tarafından müteahhit firmadan satın alındığı belirtildiğinden ... tarafından davacılar ve müteahhit firma aleyhine 01.03.2011 tarihinde Kayseri 1. Tüketici Mahkemesinin 2012/431 Esas, 2018/205 Karar sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açılmış olup Mahkemece iş bu davanın davacıları ... ve ... aleyhine davanın kabulü ile 35 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptaline karar verilmiştir....

        ın gerçek babası ... olduğu halde, nüfus kaydında babası ... gibi tescil edildiğini bildirerek, adı geçenin nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babası olan ... olarak düzeltilmesini istediğinden, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek babası üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....

          Çünkü taşınmazın satış vaadi sözleşmesine konu yapılması ortaklığın giderilmesi davası açılmasına engel teşkil etmez. Hatta taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davasında verilen hüküm kesinleşirse elbirliği mülkiyeti rejimi bozulur ve taşınmazın elbirliği rejimine tabi iken satışı vaat edilmiş olunsa bile sözleşme ifa imkanına kavuşur. Bundan dolayı elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu yapılmış, ortaklığın giderilmesi davası daha sonra açılmışsa satışa karar verilmiş olunsa dahi satış kararı infaz edilerek mülkiyet henüz üçüncü kişiye geçmemişse satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasının kabulü mümkündür. Fakat ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişiye satış yapılarak mülkiyet de onun adına tescil edilmişse sözleşmenin ifa olanağı kalmaz. Bu gibi durumlarda tescili talep yetkisinin yerini, taşınmazın satışından elde edilen parayı talep yetkisi alır....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/20 Esas sayılı tapu iptal tescil davası bulunduğu ve tapu iptal tescil davası sonucunun, bu dava açısından bekletici mesele yapılması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/183 Esas sayılı dava dosyasıyla tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, davanın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle bekletici mesele yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu durumda, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilecek karar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden mahkemece, sözü edilen tapu iptali ve tescil davası bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/82 KARAR NO : 2022/51 DAVA : MARKA VE TASARIMIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVA TARİHİ : 06/05/2022 KARAR TARİHİ : 09/05/2022 Mahkememize tevzi edilen Marka ve Tasarımın Hükümsüzlüğü davası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun tescil için aradığı ölçütlere aykırı olarak 27.04.2021 tarihinde ... numaralı "..." adlı markayı ve 19.03.2021 tarihinde ...numaralı tasarımı Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirerek belirtilen marka ve tasarımın hak sahibi olduğunu, ancak tescil edilen marka ve tasarımın SMK hükümlerine aykırı şekilde tescil edildiğini, davalı tarafın SMK hükümlerine aykırı şekilde tescil ettirdiği marka ve tasarıma dayanarak müvekkili aleyhine fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği iddiasıyla ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ......

                  Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazın yer aldığı köyde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği"ne değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Asıl Dava: Orman Kadastrosuna İtiraz Birleşen Davalar: Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Asıl dava, davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil ve müdahalenin men-i davası olarak açılmış, yargılama sırasında orman kadastrosu yapılması üzerine Mahkemece müdahalenin men-i davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve davaya zilyetlik nedeniyle tescil davası yönünden devam edilmiş ve tescil davasına ilişkin olarak da davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu