Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 12/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 12/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, SAİR YÖNLERİN BU AŞAMADA İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 02.11.2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 02/11/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup , orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi -2- 2010/12688 - 16306 gerekirken, yargılamaya devamla, ... olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 21/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, ... olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 04/05/2010 günü oybirliği ile karar verildi....
Eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesinin görevine giren davalar 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterildiği gibi, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre ise, kadastro mahkemesi bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarına bakmakla görevlidir. Bu nedenlerle tescil davasında Asliye Hukuk Mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. -2- 2008/15424-16503 Mahkemece anılan yönler gözetilerek, orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davalarının 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalı paydaşlar ...ve ... ile ... tarafından yine davalı paydaşlar ... ve... aleyhinde Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/201 Esas sayılı dosyasıyla açılan vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil davasının bulunduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının talebinin mülkiyet iddiası niteliğinde olduğu görüldüğünden, bu tür davalarda uyuşmazlığın, çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan kayıt düzeltme davası ile değil, Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli yargı usulüne göre açılacak bir tapu iptali ve tescil davası sonucu giderilmesi gerektiği, somut olay bakımından ise; Tapu kayıt maliki Hayriye Akan'ın mirasçılarının hasım gösterilerek çekişmeli yargı usulüne göre Asliye Hukuk Mahkemesinde 'tapu iptali ve tescil' davası açılması gerektiği gözetildiğinde, sonucu itibari ile verilen ret kararı doğru olup davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmazlarla ilgili kamulaştırma bedelinin tesipiti ve tescil davaları açıldığına göre, öncelikle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası sonuçlandırılıp, bedelin blokesi ve davanın kabulü halinde, kamulaştırmasız el atma davası konusuz kalacağından bu yönde karar verilmesi, tespit ve tescil davasının sonuçsuz kalması halinde ise; el atma davasının kabulü ile acele el koyma kararı ile ödenen bedellerin el atma bedelinden mahsubu ile karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....