WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevcut davada davalı sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği ve ehliyetsiz olduğu kaza tespit tutanağı ile sabit olup davalı kaza yerini terk etme sebebinin yukarıda anılan genel şart hükmü kapsamında zorunluluktan kaynaklandığını ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça ispatlanmamış olup mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre de kazanın davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile gerçekleştiğinden hasarın poliçe teminatı dışında kaldığı ve ödenen hasarın piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜ ile 1-Davalının Silivri İcra Dairesi ...........

    B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının 25.04.2011 tarihinde sabah iş saatinde işbaşı yapmadan yirmi arkadaşı ile birlikte topluca zam isteyerek müdürle görüştüğünü, haksız talepleri karşılanmayınca topluca hareket ederek işten ayrıldıklarını ve bir daha işe gelmediklerini, davacının diğer arkadaşları ile birlikte topluca işi terk etmelerinin haksız olduğunu, davacının işe gelmesi yönünde çektiği ihtarnameye rağmen işe gelmediğini, davacı ve birlikte işi terk ettiği arkadaşlarının işi terk etmesi ve işe dönmemesi ile ilgili olarak İstanbul 13. Noterliği marifetiyle 15.04.2011 tarihinde 06625 yevmiye numaralı ve 18.04.2011 tarihinde 06639 yevmiye numaralı tutanaklar tutularak tespit yapıldığını, ayrıca davacının işi terk ettiğine ve işe dönmediğine dair işyeri tutanaklarının da tutulduğunu, davacının 25.04.2011 tarihine kadar işe dönmediği için İstanbul 13....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1309 KARAR NO : 2021/383 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2018/263 ESAS 2020/100 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; Davalı kadının evlendikten bir yıl kadar sonra sebepsiz yere müşterek haneyi terk edip gittiğini, bütün uğraşlara rağmen eve dönmediğini, gittiğinde hamile olduğunu, çocuğu da ailesinin yanında doğurduğunu, eve dön ihtirana rağmen eve dönmediğini, cezaevinde kendisini ziyarete gelmediğini, tüm bu nedenlerle terk nedeniyle boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye bırakılmasını talep etmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2019 NUMARASI : 2018/334 ESAS 2019/421 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle)|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1309 KARAR NO : 2021/383 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2018/263 ESAS 2020/100 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; Davalı kadının evlendikten bir yıl kadar sonra sebepsiz yere müşterek haneyi terk edip gittiğini, bütün uğraşlara rağmen eve dönmediğini, gittiğinde hamile olduğunu, çocuğu da ailesinin yanında doğurduğunu, eve dön ihtirana rağmen eve dönmediğini, cezaevinde kendisini ziyarete gelmediğini, tüm bu nedenlerle terk nedeniyle boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye bırakılmasını talep etmiştir....

      Asliye hukuk mahkemesi aracılığıyla 2020- 491 esas 2020- 490 sayılı değişik iş dosyası ile eve dön ihtarı çektiği anlaşılmış olup uygulama gereği tarafların eve dön ihtarı çekmesi neticesinde bu tarihten evvelki kusurları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı kabul gördüğünden davalı tarafça da ihtar çekilen tarihten sonra herhangi kusur izafesi ispatlanamadığından davacı kadına kusur izafe edilmemiştir. Davalı tarafça karşı 30.10.2020 tarihli dava dilekçesinin sonuç kısmında terk sebebine dayalı boşanma davası açmış ancak davacı kadın evden ayrılmasından henüz 4 ay geçmeden ihtarın çekildiği, eve dön ihtarının kanuni kaidelere uymadığı anlaşıldığından terk sebebiyle açılan boşanma davasının şartları oluşmadığından davalı karşı davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir. İzah edilen nedenlerden dolayı; DAVACI-KARŞI DAVALI KUSURSUZ, DAVALI-KARŞI DAVACI TAM KUSURLU olduğuna kanaat getirilmiştir....

      Kişilerin yanında sürekli azarlama kusurunu da işlediği, erkek eşin Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/46 D.iş sayılı kararı ile kadına eve dön ihtarında bulunduğu, terk ihtarı gönderen taraf diğer tarafın ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş ya da en azından hoşgörü ile karşılayacağı, kadına kusur olarak isnat edilen vakıaların erkeğin terk ihtarı gönderme tarihinden önceye ait olduğu, ihtar tarihinden önceki bu olaylara dayanılarak kadına kusur yüklenemeyeceği, ihtardan sonra yeni bir olayın varlığı iddia ve ispat edilmediği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde...

        HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; Davalı vekilinin erkeğin terk ihtarı göndermesinin af sayılmayacağı,kadının ispatlanan kusurlu davranışlarının irdelenmesi gerektiğini ileri sürdüğü görülmüş ise de, davalı erkek tarafından terk ihtarı gönderilmesi nedeniyle ihtardan önceki döneme ait davacı kadının kusurlarının davalı erkek tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği,davacı kadının ihtardan sonra gerçekleşen başkaca bir kusurunun varlığının da ispatlanamadığı nazara alındığında ilk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede isabetsizlik...

        Boşanma davaları ve kusur belirlemesi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Dosyanın tetkikinden, davacı-davalı erkeğin 09/10/2014 tarihli ihtarname ile kadına eve dön ihtarında bulunduğu, ihtarnamenin davalı-davacı kadına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, asıl davanın 10/01/2018 , birleşen davanın 07/03/2018 tarihinde açıldığı ve her iki tarafın da dilekçelerinde terk ihtarına delil olarak dayandıkları anlaşılmıştır. Davacı-davalı eş terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylar da Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemez. İhtar istek tarihinden sonra davalı-davacı kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış iddia ve ispat edilememiştir. Davacı-davalı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası da yoktur....

        Davacı erkek davalı kadına gönderdiği terk ihtarı ile davalı eşinin eve dönmesini istediğini bildirdiğine göre, davacı erkeğin, eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affettiğinin, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekir. Mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen vakıalara ilişkin karara esas alınan tedbir nafakası davasının tarihi ile kadının kusuruna esas alınan cep telefonu mesajlarının gönderilme tarihleri, davacı erkeğin terk ihtarı gönderme tarihinden önceye ait olduğuna göre, ihtar tarihinden önceki bu olaylara dayanılarak davalı kadına kusur yüklenemez. Bu ihtar isteğinden sonra da yeni bir olayın varlığı iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda eşine baskı uygulayan davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

          UYAP Entegrasyonu