WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 09/12/2019 tarihli 2019/4641 Esas sayılı ilamı) Somut olayda; mahkemece davalı kadının, müşterek haneyi terk ettiği ve kocanın tüm çabasına rağmen eve dönmediği şeklinde kusur yüklenmesi ile boşanma kararı verilmiş ise de, ortada terk nedenine dayalı, bu anlamda koşulları oluşmuş bir davanın olmadığı, eşine Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk ihtarı çeken kocanın, çektiği bu ihtarla eşinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayıldığı, davalı-karşı davacı kadının ihtardan sonra gerçekleşen başkaca bir kusurunun varlığının da ispatlanamadığı dolayısıyla koca tarafından açılan davanın reddinin gerektiği; Yine kadın tarafından açılan davada koca tarafından açılan davada, davacı-karşı davalı erkeğin, kendi ailesinin evlilik birliğine müdahale etmesine sessiz kaldığı, davalı-karşı davacı kadının farklı bir evde yaşama taleplerini kabul etmediği, davalı-karşı davacı kadına kendi ailesi ile aynı yerde yaşamak konusunda baskıda...

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının terke dayalı boşanma davasında haklı olmadığını, davacının kendi ailesinden bağımsız bir konut temin etmediğini, yıllardır müvekkilini ve müşterek çocuğu, kendi annesi, babası, erkek kardeşi, erkek kardeşinin eşi ve çocuklarıyla iki göz evde yaşamaya zorladığını, terk ihtarı göndererek müvekkilini davet ettiği evin aynı ev olduğunu, davacının, müvekkilinin ayrı bir evde yaşama isteğini gereksiz bularak kendisinin haricinde hane içindeki ailesine de hizmet ettirdiğini, müvekkilinin davacı ile birlikte, her malı kendi üzerine yapan davacının babasının tarlalarında ırgat gibi çalıştırıldığını, müvekkilinin aynı çatı altında yaşadıkları kayın babasından türlü eziyetler gördüğünü, müvekkilinin kısa bir süre için yurt dışından gelen ağabeyi ile köylerine gitmelerinde evi terk saikinin bulunmadığını, müvekkilinin ziynetlerinin rızası dışında satılarak davacının babası üzerine taşınmaz...

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı - karşı davalı erkek vekili 24/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı - karşı davacı kadının 2018 yılı Kurban bayramında artık köyde yaşamak istemediğini, Çankırı'da ev tutulmasını söyleyerek evi terk ettiğini, 4 aylık süre geçtikten sonra 19/04/2019 tarihinde müşterek konuta dönmesi için kadına terk ihtarı gönderildiğini, yol ücretinin de iletildiğini ancak, kadının müşterek haneye dönmediğini belirterek tarafların terk hukuki sebebine dayalı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 164 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddinin hatalı olduğunu, müvekkilinin akıl hastalığının terk ihtarından önce de mevcut olduğunu, terk ihtarının geçersiz olduğunu, kadının kusurlarının sabit olduğunu belirterek davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

DAVA Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının, evlenmeden önce borçları olduğunu söylemediğini, bu borçların erkek tarafından ödenmesini istediğini, ödeyemeyince erkeğe olan tavırlarının değiştiğini, hakaret ettiğini, küçük düşürücü ithamlarda bulunduğunu, ayrılacağını defalarca eşine ve eşinin ailesine söylediğini, erkeğin evde olmadığı bir zamanda eşyalarını da alarak evden ayrıldığını, buna ilişkin mesaj da attığını,evliliği kurtarmak için girişimde bulunduğunu ve ev dön ihtarı çektiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) öncelikle 164 üncü maddesine dayalı olarak terk sebebiyle boşanmalarına olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına faizleri ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Davalı işveren, 06/01/2011 günü öğle yemeği sırasında işveren vekili ve şirketin genel koordinatörünün davacıya "yemekleri çok yağlı yaptığını" söyleyince davacının, bağırıp çağırdığını ve tüm haklarının ödenerek işten çıkmak istediğini söyleyerek ve davacının isteği üzerine hakları ödenmek koşulu ile işi terk edip gittiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)Ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK’nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, keyfiyet Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazetede ve alacaklarının bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilam masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı olarak İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; 1-İİK’nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması, 2-Mal beyanın da mevcudun eksik gösterilmiş olması 3-Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi...

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK’nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, keyfiyet Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazetede ve alacaklarının bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilam masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı olarak İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; 1-İİK’nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması, 2-Mal beyanın da mevcudun eksik gösterilmiş olması 3-Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi...

          Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığını, fesih için haklı sebebi olmadığını, davacının işverenin başka işçisiyle tartışması nedeniyle hakkında tutanak düzenlendiğini, kendisine yazılı ihtar verildiğini, davacının imzadan imtina etmek suretiyle aynı gün izin almaksızın işyerini terk edip iş akdini feshettiğine ilişkin noter ihtarı gönderdiğini, bilirkişinin raporunda hukuki yorum yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355'inci maddesi uyarınca istinaf incelemesi kamu düzenine aykırılık bulunmadığı durumlarda istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş akdinin haklı sebeple fesih edilip edilmediği ve davacının işçilik alacağı olup olmadığıdır....

          CEVAP Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, son olayda kadının gitmek istediğini söylediğini, çocuklarını aradığını, kesinlikle şiddet uygulamadığını, kadın gittikten 20 gün sonra kadının yanına Ankara'ya gittiğini, kadına ev tuttuğunu, harcamalar yaptığını, 03.02.2020 tarihinde kadına terk ihtarı gönderdiğini, kadının tebligatı alır almaz dava açtığını, kadının bu durumu planladığını belirterek kadının boşanma talebinin kabulüne, tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir. III....

            UYAP Entegrasyonu