WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği aracılığıyla davalı kadına terk ihtarında bulunduğu, ihtarın şekil ve içerik olarak kanuna uygun düzenlendiği, yasal süreden sonra işbu davanın açıldığı, gelinen aşama terk nedeniyle açılan boşanma davasında ispat külfeti kendisine ait olan kadının terk ihtarının samimi olmadığını yahut ihtara rağmen eve dönmemekte haklı olduğunu kanıtlayamadığı, tüm tanık beyanlarına göre evden gittikten sonra davalı kaıdnın müşterek konuta bir daha dönmediği anlaşılmakla; terk nedeniyle boşanma davasının şartlarının oluştuğu, davacının davasının kabulü ile, tarafları terk nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL.tedbir nafakasına, işbu nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına, ortak çocuğun yaşı dikkate alındığında halen anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu dikkate alınarak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL.iştirak nafakasına, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi yönünden dosyada yer alan davalı kadına ilişkin gelir durumu,...

    Hukuk Dairesinin 2014/4749 Esas ve 2014/15268 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere, terk ve şiddetli geçimsizlik sebeplerine birlikte dayanılması halinde boşanma koşulları oluşmamaktadır. Somut olayda, davalı davacı erkek hem terk hem de şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığından erkek açısından boşanma koşulları gerçekleşmemiş olup, erkeğin karşı davasının reddinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Gerçekleşen olaylarda erkek tam kusurludur....

    "Davacı- davalı erkek 03.07.2013 tarihinde TMK 164. maddesinde düzenlenen terk hukuki nedenine dayalı, davalı-davacı kadın ise 22.07.2013 tarihinde TMK 166/1. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı dava açmışlardır. Mahkeme tarafından, davacı-davalı erkek eşin birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine hakaret ve küfür ettiği, şiddet uyguladığı, eşini ve ortak çocukları evden kovduğu belirtilip, davacı- davalı erkek eşin, usulüne uygun terk ihtarı tebliğ ettirdiği, yasal süre içerisinde davalı-davacı kadının eve dönmediği, her ne kadar kadın haklı sebebe dayalı olarak evi terk etmiş ise de, makul süre geçtikten sonra eşin ihtarı üzerine haklı nedene dayanarak eve dönmediğini ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek tarafların davalarının kabulüne karar verilmiştir. TMK 164. maddesinde “..... diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” hükmü bulunmaktadır....

    .- 2007/359 K. sayılı ilamı ile; boşanma istemi terk ihtarı samimi olmadığından reddedilerek, davalı ... lehine aylık 200 TL tedbir, müşterek çocuk lehine 100 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir....

      Buna göre, davacının 24.06.2013 tarihinden itibaren işyerini haksız şekilde terk etmek suretiyle iş sözleşmesini feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde dağıtım elemanı olarak çalıştığını, 19.06.2013 tarihinde depoda yapılan sayımda toplam 15.202,71 TL tutarında ürünlerin eksi olduğunun tespit edildiğini, bu olayla ilgili davacının bilgisine müracaat edilerek ifadesinin istendiğini ancak davacının bu konuda ifade vermeyerek gün ortasında amirlerine haber vermeden işyerini terk ettiğini, devam eden üç gün boyunca işe gelmediğini, bunun üzerine noter ihtarı ile davacıya ... raporu yada başkaca işe gelmemesini haklı gösterecek mazeretinin olması halinde 3 gün içinde bildirmesinin aksi takdirde iş akdinin haklı nedenle feshedileceğinin bildirildiğini, iş akdi işverence haklı nedenle feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı hakkı doğmadığını, davacının fazla mesai yapmadığını, dini ve milli bayramlarda çalışmadığını, yıllık izinlerini kullandığını ve dosyada manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK’nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, keyfiyet Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazetede ve alacaklarının bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilam masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı olarak İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; 1-) İİK’nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması, 2-) Mal beyanın da mevcudun eksik gösterilmiş olması 3-) Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi...

            dönmediğini, aile konutunu terk eden davalının geri dönmesi için müvekkili ve yakınlarının girişimlerde bulunmuşlar ise de, davalının eve dönmediğini davalının konutu terk etmesinin üzerinden 13 ay gibi bir süre geçtikten sonra müvekkilinin davalının aile konutuna dönmesi hususunda terk ihtarı için başvuruda bulunduğunu, 2018/29 d.iş E. - 2018/29 d.iş K.sayılı ihtar kararının usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiğini, davalının aile konutuna geri dönmediğini, tarafların müşterek çocukları Berva'nın 4 yaşında olduğunu ve davalının yanında kaldığını, müşterek çocuğun doğumunu izleyen 6. aydan itibaren müvekkilinin anne ve babası tarafından bakımının yapıldığını ve büyüttüklerini, davalının ayrı yaşamasını haklı kılacak hukuken kabul edilebilir bir neden olmaksızın müşterek meskeni terk edip, yasal sürelerin geçtikten sonra usulünce tebliğ edilmiş ihtar kararın rağmen aile konutuna dönmememekte kusurlu olduğunu, müvekkilinin kişilik haklarını ihlal ettiğini, tüm bu nedenlerle, açılan...

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının 04/05/2013 tarihinde işe geldikten sonra işyeri sorumlularına haber vermeden ve izin almadan işyerini terk ettiğini takip eden 05/05/2013-06/05/2013 ve 07/05/2013 tarihlerinde de işe gelmemesi nedeni ile Beyoğlu 3.Noterliğinden 07/05/2013 tarihinde 14743 yevmiye numaralı yazı ile kendisine bildirildiğini, iş akdinin 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-g maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının işini savsakladığının tutanaklarla tespit edildiğini verilen ihtarı tebellüğden imtina ettiğini, 19/04/2013 tarihinde görevini yerine getirmediği mesai arkadaşlarının tuttuğu tutanaklarla tespit edildiğini, ancak tüm bu tutum ve davranışlarına rağmen yine de işine devam ederken 04/05/2013 tarihinde işini terk ettiğini, işe gelmediği, iş akdinin bu nedenle 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-g maddesi gereğince feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "İddia, savunma ve yargılama sonunda toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı karşı davalı koca terk sebebine dayalı olarak davasını açmıştır. Davacı- karşı davalı kocanın dilekçesinde dayandığı ve mahkemeye sunduğu Vezirköprü Noterliğinin 08521 nolu ihtarı incelenmiş ve gösterilen tanıklar mahkemece dinlenilmiştir. Terk sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için davet edilen konutun maddi bağımsızlığının bulunduğunun anlaşılması gerekir. Terk sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için davet edilen konutun manevi bağımsızlığının bulunduğunun anlaşılması gerekir. Davet edilen konutta kural olarak davet eden eşin ana, baba ya da kardeşinin bulunması durumunda kural olarak manevi bağımsızlığın bulunmadığının anlaşılması gereklidir( GENÇCAN, Ömer Uğur, 9. Baskı, s. 383). Davet edilen konutun; Tepeören Mah. Tepeören Sk....

                UYAP Entegrasyonu