Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aralık Sulh Hukuk mahkemesi ise, davanın miras payının belirlenerek aynen taksim, olmadığı takdirde bedel tahsili davası niteliğinde olduğu, ancak davalı hayvanların kendisine ait olduğunu iddia ettiğinden ortadaki ihtilafının çözümü için öncelikle mülkiyet konusunun halledilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı TMK.'nın 640/2. maddesinde “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” hükmü yer almaktadır. Somut olayda uyuşmazlık, 17/11/2008 tarihinde vefat eden ortak muristen kaldığı iddia edilen ve tarafların elbirliği halinde malik oldukları hayvanların, davalı nezdinde bulunması nedeniyle, bunların miras payı oranında aynen taksimi, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi talep edildiğinden, nitelik itibariyle davanın, ortaklığın giderilmesine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir....

    -KARAR- Dosya içeriğinin incelenmesinde; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı terekeye iade istekli tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davanın kabulüne karar verildiği, taraflar arasında boşanma ve tek mirasçıları olan ... ...'ün evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemiyle açılan davalar bulunduğu ve sözü edilen dava dosyalarının dosya içerisinde olmadığı anlaşılmaktadır. İlgisi yönünden Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/1036 esas ve evlatlık edinilen ... ... hakkında açılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemli dava dosyalarının birer örneğinin, karar verilmiş ise kesinleşme şerhini içerir onaylı örneğinin merciinden getirtilerek evraka eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      verilecek hüküm neticesinde müvekkilinin, taşınmazlar üzerinde hak sahibi olacağını, bu sebeple de taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir koyulması gerekmekte olduğunu, ancak, taraflarınca ihtiyati tedbir ile birlikte terekeye temsilci atanmasının da talep edildiğini, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilse dahi taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunulmasının önüne geçebilmek amacıyla terekeye temsilci atanması hususunun kabul edilmesi gerektiğini, ancak mahkemenin, ara kararında bu hususa hiç değinmediğini, mahkemece bu hususun gözardı edilmesinin kabul edilemeyeceğini, talepleri doğrultusunda terekeye temsilci atanmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olan 27/09/2021 tarihli tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak taşınmazlar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini, olmadığı taktirde ise terekeye temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      un davaya muvafakat verdiğine veya terekeye mümessil tayinine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Duruşma gününün tebliğ edilmesi davaya muvafakat verildiği anlamına gelmez. Hal böyle olunca, davacının tüm mirasçıların muvafakati bulunmadan tereke adına üçüncü kişiye karşı tek başına genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığından, davacı tarafa diğer mirasçı ...'un davaya muvafakatini sağlaması ya da terekeye temsilci tayin ettirmesi yoluyla temsilciden açılan davaya karşı diyeceklerinin sorulması hususunda mehil verilmeli, davaya muvafakat sağlandığı veya terekeye temsilci atandığı takdirde bundan sonra davanın esasına girilerek inceleme yapılmalıdır. Mahkemece bu yön göz ardı edilip hatalı değerlendirme ile duruşma gününün tebliğ edilmesine, davaya muvafakat verildiği anlamı yüklenerek dava şartı yerine getirilmeden davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ...'...

        Muris ...’ün mirasının paylaşılmadığı ve terekesinin iştirak halinde olduğu ayrıca terekeye temsilci tayin edilmediği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İştirak halinde mülkiyette mirasçıların tek başlarına dava açma yetkileri bulunmamaktadır. Bu durumda davacılara terekeye mümessil tayin ettirilmesi ya da diğer mirasçıların davaya muvafakatleri sağlanarak buna göre taraf teşkili sağlanıp işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 05/02/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Tereke ile ilgili olup konusu para alacağı olan davaların bütün mirasçılara karşı açılması zorunlu değildir; bir mirasçıya karşı da alacak davası açılabilir....

          Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; icra takibine konu alacağın takip talebinde de belirtildiği üzere terekeye ait alacağın mirasçılardan ... tarafından davalılar aracılığıyla haksız tahsil edilmesine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın kambiyo senedinden kaynaklı bir ihtilaf olmadığı; gerek icra takibinde, gerekse açılan davada ileri sürülen iddianın terekeye ait alacağın haksız olarak mirasçılardan ... tarafından davalılar aracılığıyla tahsiline ilişkin olduğu, bu bağlamda ihtilafın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın TTK 4.maddesi kapsamında mutlak veya nispi ticari dava olmadığı, bu nedenlerle asıl ve birleşen davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Kasabası ... parseldeki 1/3 hissesini miras payına mahsuben ve ölümünde terekeye iade edilmek üzere bağışladığını, mirasta iade (denkleştirme) hükümlerine göre davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerinin adına payları oranında tesciline, tescilin olmaması halinde şimdilik 10.000,00TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile tahsiline, olmadığı takdirde tenkis sebebiyle bahsedilen hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkileri adına payları oranında tesciline, tescilin olmaması halinde şimdilik 10.000,00TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              Bu durumda ya mirası reddetmeyen tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri tüm mirasçılarının davaya dahil edilip muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekmektedir....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir....

                Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640.maddesi) tartışmasızdır. O halde, ehliyetsizlik ve hile hukuki sebeplerine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez . Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

                UYAP Entegrasyonu