"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, dilekçesinde, temyiz konusu 230 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından dava tarihinden önce üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılamadığından ve murisin sebepsiz bağışlaması nedeniyle bedelinin terekeye iadesi talep edilmiş, ıslah ile davacıların miras payı oranında tazminata karar verilmesi istenilmiş olup, mahkemece tazminata karar verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri TMK'nun 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğundan, tasarruf işlemi niteliğindeki tapu iptali ve tescil davasının tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak, bir mirasçı tüm mirasçılar adına tek başına dava açabilirse de, böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacılar vekili, tarafların ortak murisi ...'in 11.10.2004 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilleri tarafından.... Hukuk Mahkemesinin 2011/478 Esas sayılı dosyası ile 1506 parsel sayılı taşınmazda muristen kalan 1/3 oranındaki paya ilişkin tapu iptali ve tescil davası açıldığını, anılan mahkemece ... mirasçılarını davaya dahil etmek üzere süre verildiğini ancak mirasçıların tamamını davaya dahil etmenin mümkün olmadığını ileri sürerek davacı ... .'nun muris ...'...
HD., 2021/380 E, 2021/4946 K) talep terekeye döndürülmesi mahiyetinde olmasına rağmen 06/11/2018 tarihli ara karar ile her bir mirasçının davaya tek başına devam edebileceği gerekçesi ile terekeye temsilci atanması kararından dönülerek davacının miras hissesi oranında davaya devam edilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği feragat nedeniyle reddedilerek, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir....
Hukuki ehliyetsizlik iddiasıyla açılan davada terekeyi temsilen tüm mirasçıların birlikte hareket ederek davayı açmaları veya mirasçılardan birinin terekeye iade istekli olarak davayı açması gerektiği tartışmasızdır.(TMK 640.md) O halde, davacılar tarafından hukuki ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
Hukuki ehliyetsizlik iddiasıyla açılan davada terekeyi temsilen tüm mirasçıların birlikte hareket ederek davayı açmaları veya mirasçılardan birinin terekeye iade istekli olarak davayı açması gerektiği tartışmasızdır.(TMK 640.md) O halde, davacılar tarafından hukuki ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
İlk derece mahkemesince davacı vekilinin hazır olduğu 26.04.2018 tarihli oturumda “Davacı vekiline terekeye temsilci davası açılması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, terekeye temsilci davası açtıktan sonra 1 hafta kesin süre içerisinde terekeye temsilci dosyasının numarasını mahkememize bildirmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde davacının davasının husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtarına, (ihtarat yapıldı),” yönünde ara karar oluşturulmuş ise de; davacı tarafa, sadece terekeye temsilci atanması için süre verildiği, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması veya muvafakatlerinin alınması yönünde kesin süre verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nun 94. maddesinde düzenlenen kesin önelin koşullarının oluşmadığı tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir işinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Buna göre ancak, bir mirasçı özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açarsa, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle dava yürütülür....
hesaba yatırdığını, parayı haksız yere kendi uhdesine geçirdiğini, davalı T2 davacının annesi Emine Güngör'ün vefatından sonra da işbu parayı terekeye iade etmekten kaçındığını, davalı T2 ivazsız ve sebepsiz olarak elde ettiği ve terekeye iade etmekten kaçındığı işbu kamulaştırma bedeline ilişkin davacının annesi miras bırakan Emine Güngör'ün denkleştirmeye engel teşkil eden hiçbir irade beyani olmadığını, İşbu paranın karşılıksız ve sebepsiz olarak davalı T2 tarafından alındığını, ayrıca işbu Paranın faizine ilişkin M.K. 673/11'in yollamasıyla sebepsiz Zenginleşme hükümleri Uyarınca zenginleşmenin gerçekleştiği andan itibaren işlemiş olan faizin de iacesini de talep etmekteyim Şöyleki T.B.K.117/11....