WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekenin tasfiyesi ve tasfiye usulü TMK.nun 632 v.d.maddelerinde düzenlemiştir. TMK. Madde 632- - Her mirasçı, mirası ret veya resmi deftere göre kabul edeceği yerde terekenin resmi tasfiyesini isteyebilir. - Bu istem, birlikte mirasçı olanlardan birinin mirası kabul etmesi halinde dikkate alınmaz. - Resmi tasfiye halinde mirasçılar, terekenin borçlarından sorumlu olmazlar. TMK. Madde 633- Mirasbırakanın alacaklarını elde edemeyeceklerinden inandırıcı sebeplerle kuşku duyan alacaklıları, istedikleri halde alacakları ödenmediği veya kendilerine güvence verilmediği takdirde, mirasbırakanın ölümünden ya da vasiyetnamenin açılmasından başlayarak üç ay içinde, terekenin resmi tasfiyesini isteyebilirler. - Aynı koşulların varlığı halinde vasiyet alacaklıları da, haklarının korunması için gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilirler. Madde 634- -Resmi tasfiye, sulh mahkemesince veya atayacağı bir ya da birkaç tasfiye memuru tarafından yapılır....

Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir. Somut olayda; Iğdır Tapu Müdürlüğü'nün yazısına göre mirasbırakanın üzerinde tapu kaydı vardır. Buna göre; terekeye mümessil tayin edilmek üzere davacıya süre verilmeli ve terekenin M.K 605 ve devamı maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru değil, bozmayı gerektirmiştir....

    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. 3 İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 3.1.İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi için ihbarda bulunulmasına karar vermiştir. 4 BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI 4.1.Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiştir. 4.2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun tespitine karar vermiştir. 5 TEMYİZ 5.1.Davalı Maliye Hazinesi vekili, kararı temyiz etmiştir. 5.2.Temyiz Nedenleri 5.2.1.Davalı Maliye Hazinesi vekili, terekenin ve benimsenip benimsenmediği hususlarının yeterince araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. 6 YARGITAY KARARI 6.1....

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davaya konu olan tereke mevcudunun mirasçılara 04.08.2000 tarihinde ödendiği ve ödeme tarihinden itibaren genel zamanaşımı süresi olan ... yıllık sürenin geçtiği anlaşılmakta ise de terekenin idaresi için tereke idare memuru atanmadığı bu kararın 14.02.2011 tarihinde verildiği, ......2011 tarihinde yetki belgesi düzenlendiği, davanın da 07...2011 tarihinde açıldığı, tereke idare memuru atanmakla birlikte zamanaşımının işleyeceği bu tarihten itibaren 1 ve ... yıllık sürenin geçmediği, T.M.K'nin 625. maddesine göre de terekenin tasfiyesi sürecinde zamanaşımının işlemeyeceğinin öngörülmüş bulunmasına göre zamanaşımı defi reddedilerek, tereke mahkemesince verilmiş ihtiyati tedbir kararına rağmen mirasçılara ödeme yapan tereke mevcudunu azaltan bankanın, hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

        Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan Mustafa'nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir. Taraflarca, mirasçılardan her hangi birinin mirasçılık sıfatını yitirdiği (4721 s.lı TMK 511 vd, 578 vd, 605 vd m.leri) iddia edilip kanıtlanmamıştır....

          Mahkemece 28/04/2022 tarihli duruşma tutanağı ile; davacı vekilinin müteveffaya ait taşınmazlara yönelik tedbir talebinin kabulüne, intikal etmesi gerekir ki henüz intikali gerçekleştirilmemiş taşınmazlara yönelik tedbir talepli bu aşamada reddine, intikalin gerçekleşmesi durumunda yeniden değerlendirilmesine, terekenin ifraz hükümlerine göre tasfiyesi gerektiğinden İİK 208. Maddesi gereğince işlemlerin yapılması için tasfiye memuru olarak Trabzon Adliyesi Zabıt Katibi olarak çalışan Enis Akyüz (116767)'ün tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.04.2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve iflas hükümlerine göre tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, murisin terekesinin TMK'nın 612 ve 636. maddeleri gereğince tasfiyesine ilişkindir. Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.02.2010 tarihinde vefat eden ...'ın ödenmemiş kira alacaklarının olduğunu ve dükkanda murise ait eşyaların bulunduğunu belirterek, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesini ve tasfiye sonucunda alacağının ödenmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 26.06.2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 612. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 28.03.2010’da ölen mirasbırakan ...’den alacaklı olduklarını, mirasçıların tümünün ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/632 Esas, 2010/1243 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerini, alacaklarının tahsili amacı ile borçlunun terekesinin paraya çevrilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın 3 aylık süre içinde açılmadığından bahisle reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, muris ...'ın kendisine borcunun bulunduğunu, murisin tüm yasal mirasçıları tarafından mirasın reddi talebinde bulunulduğunu ileri sürerek murisin terekesinin resmi tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nin 633. maddesi gereğince süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir....

                O halde terekenin iflas hükümlerine (İİK m. 180) göre tasfiyesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması geremiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırına iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu