Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 619'ncu maddesinde yer alan redde esas olmak üzere terekenin resmi defterinin tutulması değil, aynı Yasanın 589'ncu ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh hakiminin terekenin korunması önlemlerinden olan tedbir niteliğinde tespit ve defter tutmaya ilişkin kararları ve bu çerçevede yaptığı islemler temyizi kabil değildir. Bu sebeple kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple mirasçının temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 13.05.2013 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Terekenin tasfiyesi istemi hakkında, ... Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İstem, ...'ın terekesinin teslimi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, müteveffanın huzurevine yerleşmeden önceki adresinin "..." olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise ...'ın ... Dinlenme ve Bakımevinde kaldığı ve bu adreste ikamet ettiği gerekçesiyle ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 589. maddesinde "Miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." 19/1. maddesi uyarınca da; “Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir."...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejimi tasfiyesi ... ile ... ve ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesi davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.09.2012 gün ve 311/391 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... kayyumu tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu taşınmazın 25.05.2005 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine, davacı eş ...’ın TMK’nun 231 ve 236/1. maddeleri gereğince bu taşınmaz üzerinde yarı oranında artık değer bakımından katılma alacağına sahip olduğuna, katılma alacağı terekenin öncelikli borçlarından olup, ödenmesi gerektiği halde, davacının miras payı da gözetilerek ve aynı zamanda davacı ...'...

        a 3'er pay verilmesine, mirasın reddinin hukuki sonuçlarının mirasın tasfiyesi sırasında gözetilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mirasçılık belgesi verilmesi hususu Türk Medeni Kanununun 598. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge murisle mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Bu nedenlerle mirası reddeden mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacılar vekilinin talebinin TMK.nun 619. maddesi uyarınca terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin olduğu, davacılar vekilinin de kabul ettiği üzere terekeye ait olan Maltepe'deki taşınmaz hakkında mirasçılar bu taşınmazı T5'na devrederek tasarrufta bulundukları, TMK.nun 610/2 maddesi uyarınca tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işler yapan ya da tereke mallarını kendisine maleden mirasçıların mirası reddedemeyeceklerinin düzenleme altına alındığı, bu madde uyarınca mirasçılar tereke malı üzerinde tasarrufta bulunarak mirası red hakkını kaybettikleri, TMK.nun 619. maddesine göre ise terekenin resmi defterinin tutulmasını ancak mirası reddetme hakkı bulunan mirasçılar kullanabileceği, mirasçıların tereke malı üzerinde tasarrufta bulunarak mirası red hakkını kaybettikleri, TMK.nun 619 maddesi uyarınca terekenin resmi defterinin tutulmasını isteme hakları da bulunmadığı bildirilerek terekenin resmi defterinin...

          Davalılar vekili, her ne kadar müvekkilleri mirası yasal süresi içerisinde reddetmemiş olsalar da, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddinin söz konusu olduğunu, murisin kredi sözleşmelerine kefil sıfatıyla imza attığı sırada fiil ehliyetinin bulunmadığını, muris kefilin hesap kat tarihindeki değil, ölüm tarihindeki borcunun hesaplanması gerektiğini, MK'nın 630. maddesi gereğince müvekkillerinin mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi neticesinde tasfiye payları ne ise borçtan o oranda sorumlu olacaklarını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Mirasın külli halefiyet gereği kendililiğinden iktisabında terekenin pasifinin fazla olma olasılığı halinde bu halefiyetin doğuracağı sıkıntıları ortadan kaldırabilmenin yolu terekenin resmi defterinin tutulmasını talep etmektir. Miras bırakanın ölümden sonra geride kalan mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı mirası red, kayıtsız şartsız kabul veya terekenin resmi tasfiyesini talep edeceği yerde terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir. Resmi deftere göre kabul edilen miras, mirasçıya sadece deftere yazılmış borçlarla geçer. Mirası tutulan deftere göre kabul eden mirasçı miras bırakanın deftere yazılmış olan borçlarından hem tereke malları hemde kendi mallarıyla kişisel olarak sorumludur. Alacaklarını süresi içinde yazdırmayan alacaklılara karşı mirasçı kendi kişisel mallarıyla sorumlu olmadığı gibi terekeden kendisine geçen mallarla da sorumlu tutulamaz. Defter tutma mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinde sulh hakiminden istenir....

              Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hakimin resen karar verdiği hallerde Devlet tarafından karşılanır. Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hakimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hakimine gönderir" hükmünü içermektedir. Diğer taraftan terekenin tedbiren tespiti talebi de bir süreye tabi olmadan her zaman istenebilir. Davacının talebi, TMK'nın 590. maddesinde düzenlenen terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin olmayıp TMK'nın 589. maddesi gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespitine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, dahili davalılar aleyhine 02.02.2009 gününde verilen dilekçe ile sıra cetveline itiraz edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi sırasında yapılan sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Dahili davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacının temyizi üzerine karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.03.2012 günlü ve 2011/12873 Esas, 2012/6213 Karar sayılı ilamıyla "......

                  Açıklanan nedenlerle, feri müdahil vekilinin istinaf talebinin reddine, kamu düzenine ilişkin inceleme sonucu en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından mirasın reddi halinde tasfiyenin ilgili mahkemesince resen yapılması gerektiği gözden kaçırılarak, talep edenin (feri müdahil) ihbar eden konumunda olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verildiğinden 01/04/2021 tarihli ek kararın HMK.nun 353/1- a-6. madde uyarınca kaldırılmasına, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi yoluna gidilmesi için dosyanın mahalline gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : 1- Feri müdahil vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE, ancak kamu düzenine ilişkin inceleme sonucu Edirne 2....

                  UYAP Entegrasyonu